Provocation to hostility, discrimination, and violence
Nurzen Amuran: 15 Temmuz öncesi sizinle FETÖ’nün ülkeye verdiği zarar üzerine konuşuyor, cemaat-tarikat yapılanmalarını değerlendiriyorduk. FETÖ örgütlenmesinin sonuçlarını gördük. Bugün, bu tür oluşumlarla ve FETÖ örgütüyle yapılan mücadele ve alınan önlemler üzerine konuşalım diyoruz. Atatürk diyor ki: “Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil; bilakis bu tip yapılar, din ve devlet düşmanı olduğu, Selçuklu ve Osmanlıyı bu yüzden batırdığı için yasakladık” Amuran: Biraz da FETÖ ile yapılan mücadeleden söz edelim. Siz de yıllarca FETÖ’nün gerçek yüzünü anlatan ve onlardan zarar gören bilim adamlarından biriydiniz. FETÖ’nün ne denli büyük tehlike olduğunu bugün herkes anladı. Alınan önlemleri yeterli buluyor musunuz? Filiz: FETÖ operasyonlarının hukuki, siyasi ve adli süreci üzerinde durmayacağım. Cemaat ve tarikatların büyük çoğunluğu FETÖ yapılanmasından farksızdır. Dinsel, kültürel ve bilimsel alanlarda bir türlü giderilemeyen aksaklık ve eksiklikler, FETÖ operasyonlarından uzun vadede beklenen olumlu sonuçları elde etmemizi geciktirmekte, hatta güçleştirmektedir. Evet yeniden FETÖ’ye dönelim. FETÖ ile daha hangi alanlarda mücadele edilmelidir? Filiz: FETÖ ile mücadele, özellikle zihniyet alanına odaklanılmalıdır. FETÖ’cüler arasında profesör, siyaset adamı, müdür, ceo, para babası, futbolcu, iş adamı, hırsız, uğursuz, cinsel sapık, vatan haini, bölücü, ajan, kumarcı, Türk düşmanı, hatta ateist, hileci, sahtekar… Her türlü meslekten ve meşrepten insan bulabilirsiniz ama felsefeyi ya da düşünmeyi seven bir tek kişiye rastlayamazsınız. O halde FETÖ ve benzerlerinin yegane panzehiri, felsefedir; düşüncedir, mantıktır, eleştiri yöntemidir. Tümüne birden felsefe eğitimi ve öğretimi diyorsak eğer, FETÖ’yü felsefesiz temizleyemeyiz sonucuna varırız. Felsefe olmadan FETÖ salt güvenlik kavramıyla ancak geçici bir süre için bastırılmış olur. Bu köklü ve derinlikli önlemler, FETÖ’yü toplumun zihin haritasından silmekle kalmaz, benzerlerinin de serpilip gelişmesine en ekonomik, en az hasarla ve en çabuk şekilde engel olmuş olur. Amuran: Sizin de az önce dile getirdiğiniz gibi FETÖ, Cumhuriyet değerlerine bağlı olmadığı gibi Atatürk’e yönelik düşmanlığı da göz ardı edilemeyecek noktadaydı. Bunun da sık sık hatırlatılması gerekir, değil mi? Filiz: FETÖ, oldum olası Atatürk’e, Türk Milletine, Türk bayrağına ve Cumhuriyet ilkelerine açıkça düşmandır. Öyleyse, aynı düşmanlığı tekrarlayarak FETÖ’yü FETÖ ile temizlemeye kalkmak gibi bir aymazlığa düşmemek gerekir. FETÖ’nün felsefeden başka öyleyse ikinci panzehiri, anılan değerlerimizdir. Bir yandan bu değerlere düşmanlık yapan FETÖ ile mücadele edip diğer yandan aynı düşmanlığın başka cemaat ve tarikatlarda yeşermesine göz yummak, FETÖ’yü ortadan kaldırmayacağı gibi, onu başka guruplarda, hatta kendisiyle mücadele eden hükümet ya da hükümetlerde kendi elimizle yaşatmak anlamına gelir. Bu durum, FETÖ’nün metamorfozu sürdürmesine yaramaktadır. FETÖ, Türkiye’nin ve Türk milletinin öz kaynaklarını sınırsızca kullanarak ABD’de Türkiye aleyhinde faaliyette bulunmaya devam etmektedir. Türkiye’deki kaynaklarını, metamorfoza uğrayarak ad değiştirmiş ama zihniyeti baki odaklarını, andığımız tedbirler doğrultusunda kurutmadıkça, FETÖ temizliği yüzeysel kalmaya yazgılı olacaktır. Düşman aynı düşman, hedef aynı hedef olmayı sürdürdükçe, FETÖ temizliğinden emin olmayı istemekten vazgeçmemeye mahkûmuz