Provocation to hostility, discrimination, and violence
Atatürk’e 100 yıl sonra çeşitli hezeyanlarla saldıran çaresiz tipler köşeler yazdı, konuşmalar yaptı… Erdoğan "Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e de, kıyafetinden dolayı kimseye de hakaret ettirmeyiz" derken, Atatürk’e sahip çıkar gibi yaparken, onu Fesli Kadir ile aynı kefeye koyma gafletine düştü… Atatürk düşmanlığının bu ülkede, kökü İstiklal Savaşı’ndaki İngiliz-Yunan işbirlikçilerine kadar uzanan bir geçmişi vardır… Emperyalistler, Atatürk Türk milletinin Anadolu’da imha edilmesini önlediği ve pırıl pırıl Yeni Türkiye’yi kurduğu için onu hiç affetmediler… Şimdi 100 yıl sonra ABD-İsrail emperyalistleri, 100 yıl önceki aynı planı, yani Türkiye’yi yıkıp, parçalayıp, Türk milletini Anadolu’dan silme planını devreye soktukları için Atatürk düşmanlığının yeniden patlama yapması normal… Türkiye’de son dönemlerde Atatürk düşmanlığının merkezi olan bir cemaat vardır… Bu cemaat FETÖ cemaatidir… 15 Temmuz’dan iki yıl sonra şimdi hala her gün 20-30-50 FETÖ’cü asker ve eleman grup grup yakalanıyor ya… Millet de "Yahu ne çok FETÖ’cü varmış orduda, orada burada…AKP sayesinde memleketi örümcek ağı gibi sarmışlar, şimdi yakala yakala bitmiyor…" diye düşünüyor ya… İşte o yakalanan FETÖ’cü askerlerin bir kısmı mahkeme konuşmalarında açıkça itiraf ettiler… FETÖ cemaati, generallere, subaylara, gizli hücrelerde, ışık evlerinde şunu söylüyorlardı… "Dışarda, ordu içinde Atatürkçü gözükeceksiniz, her fırsatta Atatürk’ü öveceksiniz, ama onun aslında bir Deccal olduğunu asla unutmayacaksınız!. Bilen bilir… Bu slogan, Nurculuğun kurucusu Said-i Nursi’nin (diğer lakabı Said-i Kürdi) lafıdır… Nurcular yıllarca, Atatürk düşmanlığını bu slogan üzerinden yürütmüştür… Nurculuğun bir kolu olarak sahneye çıkan FETÖ Cemaati ‘Deccal’ lafına sıkı sıkı yapışmıştır… Gerçi Deccal kıyamet alametleri arasında sayılır ve Atatürk’ten 100 sene sonra da hala kıyamet kopmamıştır… Ama olsun FETÖ’cüler Deccal propagandasına alttan alta devam ederler…Çünkü onlar için şu sıralar gerçekten kıyamet kopmaktadır… Hele FETÖ’den sonra tufan ve kıyamet kopacağı da, FETÖ’cüler açısından kesindir!. HUNTİNGTON İLE ATATÜRK DÜŞMANLIĞI FETÖ’cü Atatürk düşmanlığı’nın diğer bir ayağı da Samuel Huntington’dur (1927-2008)… ‘Medeniyetler Çatışması’’ tezi ve kitabının yazarı S. Huntington 1996 ve 2005’te Türkiye’ye iki kez gelip konferanslar verdi… FETÖ’cü camianın çok sevdiği ve o dönemler Zaman gazetesinde epeyce pohpohladığı Huntington’un hedefinde Atatürk vardı… İsrail’in savunması için BOP planının fikir babası da olan Huntington, Türklere, Atatürk’ü reddetmeyi ve Arap-İslam dünyası liderliğine yönelmeyi tavsiye ediyordu… Atatürk düşmanlığı, İslam alemi liderliği, Batı medeniyeti yerine Osmanlı-İslam medeniyetine dönüş… Bu tezlerin savunucusu ve şampiyonu İsrail yanlısı Huntington’dur… FETÖ’cü cemaat ve FETÖ çevresine siperlenen neo-liberaller bu Atatürk düşmanı teoriyi pek sevip benimsediler… Bu konuda makaleler, kitaplar yazdılar… Yazıp söylemeye doyamadılar… FETÖ’cülere ve liberallere göre Atatürk diktatördü…. Kurduğu rejimde askeri vesayete dayalı bir diktatörlüktü… Türkiye’nin asıl sorunu ‘Askeri Vesayeti’ yıkmaktı… Asıl amaç, Atatürkçü subayları tasfiye ederek TSK’yı yıkmaktı… 2002’den itibaren AKP’nin polise, yargıya ve TSK’ya adım adım yerleştirdiği FETÖ’cü elemanlarla TSK’ya karşı 2007’lerde Ergenekon-Balyoz darbesi yapıldı… TSK’da Atatürkçü subaylar tasfiye edildi, hapse atıldı, yerine adım adım FETÖ’cü subaylar, generaller yerleştirildi… Bu süreç Zekeriya Öz, Ferhat Sarıkaya gibi FETÖ’cü savcılar tarafından yalancı tanıklar ve kumpas davalarla adım adım inşa edildi… Bu süreç o dönem Başbakan olan Erdoğan’ın bilgisi ve şemsiyesi altında gerçekleşti… Erdoğan şimdi ‘Yanıldık, Allah affetsin…’ dese de bunun vebali hala onun boynunda… FETÖ’cülerin sistemli Atatürk düşmanlığı ve TSK’dan adım adım Atatürkçülerin tasfiyesi ile 15 Temmuz’a kadar gelindi… Şimdi iktidar panik içinde hala her gün 10’ar, 20’şer FETÖ’cü eleman toplamaya çalışsa da bir şey yapmıyor… ABD-İsrail denetiminde oluşan Atatürk düşmanı FETÖ’cü ideolojiye karşı çıkmıyor… Atatürk düşmanlığının hangi emperyalist planın parçası olarak bu topraklarda körüklendiğini görmüyor… Tam tersine AKP iktidarı, Atatürk düşmanlığına göz yumarak, FETÖ’cü ideolojiyi hala kendi saflarında yaşatıyor, ayakta tutuyor, destekliyor… AKP ve Erdoğan, Atatürk düşmanlığına son vermeden, FETÖ’cü ideolojiyi masaya yatırıp hesaplaşmadan, FETÖ’cü cemaatin ABD-İsrail tarafından hangi amaçla bir istihbarat network’u olarak kurulduğunu anlamadan, ve Türkiye’yi polis-asker-yargı eksenine FETÖ’cüleri yerleştirerek nasıl ele geçirme noktasına geldiğinin şifresini çözmeden, aklını ve beynini FETÖ vesayetinden kurtaramaz… ABD-İsrail’in Türkiye’ye FETÖ’cü ideoloji ile yavaş yavaş şırınga ettiği zehir Atatürk düşmanlığıdır… Çünkü Atatürk Yeni Türkiye’yi Batı normları üstüne, laik-cumhuriyetçi, bilimsel eğitime dayalı bir ulus-devlet modeli olarak kurmuştur… Cemaat ve tarikatları tasfiye etmiştir… Türk milleti, Atatürk ilkelerine dayalı bu modern ulus-devlet modeli üzerinde durdukça onu yıkmak mümkün olmamaktadır… ABD-İsrail, bu nedenle Türkiye’nin Atatürk’ün ulus-devlet modelini terkedip, yeniden Osmanlı-İslam federal modeline dönmesini istemektedir… Ancak böylece Sevr’in 100 yıl sonra hayata geçmesi Kürdistan, Ermenistan gibi küçük devletlerle Türkiye’nin yıkılıp Anadolu’nun parçalanması mümkün olacaktır… FETÖ ve neo-liberaller bunun için ABD-İsrail emperyalizmi tarafından örgütlenip Atatürk’e karşı 100 yıl sonra cepheye sürülmüştür… Savaş 100 yıldır sürmektedir… Gittikçe şiddetlenmektedir… Saflar hızla ayrışmaktadır… Erdoğan, eğer Atatürk düşmanlarına karşı doğrudan cephe almazsa, kendini bir süre sonra kaçınılmaz olarak ABD-İsrail ve FETÖ’cü ideolojinin saflarında bulacaktır… Kerem Çalışkan Odatv