Provocation to hostility, discrimination, and violence
FETÖ yöneticisi olduğu iddia edilen Adalet Bakanlığı eski Müsteşarı Birol Erdem'in yargılanmasına devam edildi. Hiç FETÖ'den bahsetmedi. 17/25 Aralık'tan sonra da FETÖ'den tamamen koptu. Halen yargılanan isimlerin çoğunun adını Birol Bey'in verdiği söyleniyor, o yüzden FETÖ'cüler ona nefretle bakıyordu. Birol Bey'in geçmişte FETÖ ile çok yakın ilişki içinde olduğunu biliyorum, ama bu örgüt mensubiyeti içinde miydi, bilmiyorum. " “BUNLARIN HAKİM, SAVCI OLMADIĞINI ANLADIĞIMIZ İÇİN…” İkinci tanık HSYK eski üyesi Rasim Aytin de Birol Erdem'i 1985'ten beri tanıdığını belirtip, "FETÖ'yle irtibatının olmadığını düşünüyorum. Biliyoruz ki, FETÖ babasının oğlu olsa kendisinden değilse bir yere getirmez. “HERKES KAHRAMAN DİYE KABUL EDEBİLİR, AMA ETMEYEN BİR KESİM DE VARDI” Birol Erdem, Rasim Aytın'a bazı sorular yöneltirken, FETÖ yapılanmasıyla mücadele için hazırladığı kanun değişikliğini dönemin Başbakanı'na sunduğunu, ancak Başbakanın, "Dursun" dediğini anlatırken, şöyle konuştu: "O tarihte bunlar kahramandı. Birol Erdem kesinlikle FETÖ'cü falan değildir, uzaktan yakından bağlantısı yoktur. Bu FETÖ'nün en karakteristik özelliği şudur; Kendinden olmayan hiç kimseye yol açmaz, gün yüzü göstermez, babasının oğlu olsa polis, öğretmen yapmaz. Kodalak, ifadesinin sonunda FETÖ'yle mücadeleye ilişkin kanun tasarılarını Birol Erdem'in hazırladığını, ancak dönemin Başbakanının, "Beklesin" dediğini tekrarlarken, şöyle konuştu: "17/25 Aralık'tan sonra neydi o bakanın adı, o gidip, Bekir Bozdağ Bakan, Kenan İpek Müsteşar oldu. MAHKEME ARA KARARINI AÇIKLADI Başkan Alikanoğlu'nun bir sorusu üzerine Kodalak, Birol Erdem'in 15 Temmuz'dan önce FETÖ'cülerin listesini MİT, Bekir Bozdağ, Mustafa Şentop ve Şeref Malkoç'a verdiğini, ama Savcılığa verip vermediğini hatırlamadığını söyledi. Kodalak bir başka soru üzerine ise Deniz Feneri'nin FETÖ'nün zamanın Başbakanı, şimdinin Cumhurbaşkanına yargı eliyle yaptığı ilk darbe olduğunu öne sürdü. Tanıklardan Ahmet Hamsici de Bakanlıkta FETÖ'ye karşı mücadeleyi başlatan ilk ismin Birol Erdem olduğunu, MİT krizi ve 17/25 Aralık'tan sonra bu yapıya sırtını döndüğünü bildirdi