Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Ergenekon kumpasında 26 ay hapiste yatan Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un, 2009'da bir gece yarısı 5 AKP milletvekilinin imzasıyla askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının önünün açıldığını vurgulayıp, “FETÖ'nün siyasi ayağına” dikkat çekmesi tartışılmaya devam ediyor. “FETÖ”nün, sadece 2009'daki o yasa değil, en önce 2004'te Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, ardından Terörle Mücadele Kanunu'ndaki değişiklikler, nihayetinde 2010 Anayasa referandumu ile Devlet'i ele geçirdiği yıllardır konuşuldu, hatta iddianamelere konu oldu. Bu tartışmalar kapsamında geçen hafta, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan Genelkurmay Çatı Davası İddianamesi'nde de “Siyasi ayakla” ilgili benzer tespitlere yer verilerek, “FETÖ, generallikte rütbe bekleme süresini dört yıldan üç yıla indirerek, kendisine müzahir olmayan generalleri daha kısa sürede TSK dışına çıkarmaya çalışmıştır. BU İDDİANAMEDE YOK YOK 15 Temmuz'dan 1 ay önce tamamlanan, “FETÖ'cüler TSK'da darbe yapabilecek güce ulaştı” uyarısı yapılan ve 15 Temmuz'dan 1 gün sonra Mahkemeye sunulup, kabul edilen “FETÖ Çatı İddianamesi”nden söz ediyoruz. İşte bu iddianamenin daha ilk sayfalarında, “FETÖ'ye karşı yürütülen soruşturmalarda karşılaşılan engellere” işaret edilirken, şu tespitler yapıldı: “Terör ve örgütlü suçlulukla mücadelede mevzuat, etkili ve yeterli bir soruşturma yürütebilmek için çok önemlidir. Örgüte karşı yürütülecek soruşturmayı engellemek için FETÖ, bir yandan da kripto elemanlarına hükümet eliyle mevzuat değişikliği yaptırılması için görev vermiş, soruşturmayı güçleştiren her türlü hukuki tedbir el altından alınmıştır. ” Anlaşılan o ki, İktidar “FETÖ”yle mücadeleye başladıktan sonra bile “FETÖ, mevzuat değişiklikleri”yaptırmış!. Peki, sözkonusu yasadaki değişiklik AKP iktidarı döneminde yapılmadı mı ve Yargıtay'da Gülen'in beraatine onay verenler arasında bugünün Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit de yok muydu? 2010 ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İLE NE OLDU? Şu ise Fetullah Gülen'in, “İmkan olsa mezardakileri bile kaldırarak oy kullandırmak lâzım” sözleriyle desteklediği 2010 Anayasa referandumuyla ilgili tespit: “FETÖ, kamu idarelerinde ülkedeki bütün kurumlarda hakimiyet sağlamak üzere kadrolaşmıştır. ” Acaba o kanun hükmünde kararnameyi kim/kimler hazırladı ve onayladı? 2003'TEN SONRA NİYE FETULLAHÇILARIN İLİŞİĞİ KESİLMEDİ? “FETÖ”nün TSK'daki örgütlenmesinin ele alındığı bölümden bir paragraf: “Genelkurmay Başkanlığı 1983-2014 yılları arasındaki dönemde TSK ile ilişiği kesilen Fetullah Gülen Grubuna mensup personel sayısını bildirmiştir. ” TSK'nın 2003'ten sonra Fetullahçıların ilişiğini kesmemesinin öncelikli sebebi, dönemin Başbakan ve bakanlarının YAŞ kararlarına muhalefet şerhi koymaları değil miydi? “FETÖ” AKP'Yİ NASIL KANDIRDI? “Devlet ve siyasi iktidarlar ile FETÖ arasındaki ilişkinin” çok kapsamlı bir şekilde anlatıldığı bölüme geçelim. FETÖ’nün TSK'daki kadroları, dışarıya sürekli bilgi belge taşımıştır. İşte bu ortamda 2007 yılında FETÖ’nün kadrolaştığı özel yetkili savcılar (mahkemeler), militarizm ve cuntalarla, kirli geçmiş ile hesaplaşma, faili meçhul olaylarla yüzleşme adına soruşturmalar başlatmıştır. FETÖ ve cemaat, TSK'ya karşı hükümeti kendi yanına çekmek için, askerin hükümet yetkililerine karşı suikast yapacağı iddiasını yayarak, Kozmik Oda'da arama yaptırmıştır. FETÖ adına aramayı yapan hâkim Yargıtay Üyesi yapılarak örgüt tarafından ödüllendirilmiştir. Bu açıkça yargı ve emniyet içindeki FETÖ'nün bir güç gösterisidir. ABD, AB ve AİHM'in “FETÖ'yle mücadele” konusunda Türkiye'yi uyardığı, hatta süre verdiği iddiaları gündemdeyken, Başbuğ'a böylesine şiddetli tepki gösterilmesi gerçekten ilginç. Tepkinin sebebi, “Suriye, Libya, İdlib, deprem, çığ, yolsuzluklar, devlette yeni tarikat yapılanmaları” gibi boğucu gündemi değiştirmek değilse, nedir? Gidişat Başbuğ'un ifadesiyle, “En çok FETÖ'yü sevindireceği” gibi, akıllara “FETÖ'yle mücadele bitti, FETÖ'yle mücadele edenlerle mücadele dönemine mi dönülüyor?” sorusunu da düşürmez mi? Bir de; Beraatle sonuçlanan Balyoz kumpasında 7 isim için yapılan itiraz başvurusu yaklaşık 5 yıldır Yargıtay 16