Provocation to hostility, discrimination, and violence
Bir daha anlıyorum ki ülkemiz Fetö’nün ya da İslamcılığın değil ‘aşırı düşük zekanın’ kurbanı… Lami cimi yok, kafayı yemişiz. Kahırdan kendimi yedim, ekranlarda ve tarih dergilerinde kasılan gerinen bunca tarihçimiz var, böyle bir kitabı neden bizimkiler yazamıyor, çünkü önemli dönüşüm anlarını özetleyebilecek bakış açıları ve kalemleri ve sosyolojik bilgileri yok… Zaten yüz elli üniversitenin çok kısa sürede Fetö ya da İslamcı iktidar korkusundan ya da başka sebeplerle teslim olup sessizliğe bürünmesi acı gerçeği hepimize anlatmıyor mu? Tarihi anlarda büyük boşluklar bıraktığınız zaman ihanete varan fikirler bu boşluklar üzerinden ‘gerçekleri’ saptıran saçma sapan manyaklıklara doğru ilerler, ki tarihimiz bunun bir çok örneğiyle dolu. 15 Temmuz gecesi Türk halkı Amerika Nato ve Avrupa işbirliğiyle kalkışılan Fetö darbesini yenmiştir, bu kadar. Halkın direnişi, darbe gecesi ortaya oynayan kararsız kendine güvensiz üç-beş Fetöcü hain generalin tavrını değiştirmiş büyük oyunu bozmuştur, niye kafanız karışıyor, bu korkaklardan ne bekliyordunuz? Darbe gecesi elimizde kalan tek güç ‘otuz kişilik özel hareket timi’, yanlış duymadınız en fazla otuz kişi, ikibin kişiden fazla Jandarma Genel Komutanlığı’nın önünde savaş vermiştir. 300 Spartalı bile üçyüz kişiydi, Spartaküs bile ilk isyanında yetmiş kişiydi, Türk tarihinin bir destanı olan Çin Sarayı’nı basan Kürşat’ın kırk adamı gibi, evet, otuz kişi, yüzlerce yüksek generali sekiz saati aşkın savaştan sonra üstelik ellerinde ağır silahlar olmadığı halde üstelik Fetöcü hainlerin elinde en ağır silahlar olduğu halde kıskıvrak yakaladı. Ve emniyetin önünde tankın tüfeklik deliklerinden gaz sıkıldı, tankın içinden öksüre öksüre Fetöcü subaylar kendini dışarı attı. FETÖ’YE TESLİM OLSAYDI RAHAT MI EDECEKTİNİZ Bunlara niye inanmıyorsunuz, videoları ortada, şahitleri hala yaşıyor ve çoğu hikayesini ekranlardan anlatıyor, işte özel hareketin kahramanları hala görev başında… Efendim, Tayyip Erdoğan’ın uçağını nasıl olur da vuramazlarmış… Acemiydiler, beceriksizdiler, şuurları, iradeleri ve muhakemeleri yerinde değildi, vuramadılar. Vursalar mıydı, Türkiye, Nato Amerika ve işbirlikçisi Fetö’ye teslim olsaydı rahat mı edecektiniz? İşte videosu hala jeneriklerde dönüyor, Külliye’nin önünde iki tane camii, özel hareket camilerden birinin arkasında mevzilenmiş, savaş uçağı vurmak için konum istiyor, bu video her gün ekranda dönüyor, gelin görün ki, savaş uçağı yanlış camiiyi vuruyor. Bu ‘kontrol’ işi zıvanadan çoktan çıktı, öyleyse, Balyoz - Ergenekon davaları da kontrollüydü, çünkü Fetö, Anayasa Mahkemesi, Hakimler Kurulu’nu, yüzlerce savcı ve hakimi ve bütün medyayı ele geçirdiği halde, altı-yedi yıl içinde Balyoz-Ergenekon davaları çöktü. O halde soralım, efendim niye çöker, niye anlayamıyorsunuz bu Fetöcü zavallılar hiçbir şeyi başaramaz. Neden bulamadılar? Çünkü Fetöcü savcılar bir projenin genel talimatıyla ve emir alarak safha safha iş tutuyorlar, hiç biri ‘insiyatif’ alacak kişilik özelliğine sahip değil. Darbe gecesi de böyleydi, Fetöcü subaylar ‘insiyatif’ alamadılar, böyle bir yetenekleri kişilikleri yoktu. Bu Fetöcü ödleklerin yüzlercesi ise halk sokağa çıkınca ve birkaç yerde önlerini kesilince korkudan teslim oldu. Darbeden birkaç hafta öncesinde Fetöcü yazar Türköne ‘kazığa çekme’ yazıları yazıyor, bir gün önce Tuncay Opçin ‘yatakta basılacak şafakta asılacak’ diye twit atıyor ve Fetöcü gerici liberaller aylardır ekranlarda ‘devlet aklı’ diye garip ve derin anlamlı bir kavram döndürüyor ve bir müjde gibi ‘devlet aklı devreye girer’ diye imalı laflar döndürüyorlar, yanisi, ihanet ordusu toplanmış hazırlanmış geliyor, biz aptalmışız, hiçbirimiz bizim silahımızla bizi vuracak kadar hain olacaklarını hesaba katmamışız. Teke tek göğüs gererek kavga etmemiş-edememiş bir hain korkak sürüsü, Türk Ordusu’nun bunca ağır silahı, topları, savaş uçakları, tankları, helikopterlerine rağmen darbeyi başaramamış ve derdi bizimkileri almış, nerdeyse oturup Fetö’nün başarısız darbesine hayıflanır ağlıyorlar, nasıl olur, mümkün değil, kesin kontrollü. Kontrolünüzü… KUCAĞINA YATAĞINA ALANLAR DERT EDİNSİN Bu sütunda yazmış olmalıyım, birgün bir sahafçıda yirmi beş yaşlarında bir Fetöcü’yle tartıştım, çocuğun Yunus Emre’yi dahi bilmediğini farkettim. Halen görevinde ve soruşturmaların başında bir polis arkadaş anlattı, bir Fetöcü’yü takip ediyorlar, kamera kayıtları, giriş çıkışları tutmuşlar, günlerdir kimle görüştü, ne yedi nerde uyudu, izliyorlar. Polis arkadaş, “ağbi" dedi, “hepsi bir yana sana acayip bir ayrıntı vereyim” dedi, “Bu Fetöcü çocuk, etrafında kimse yokken hiç namaz kılmıyor ama bir arkadaşı eve girince namazını kılıyor, hemen hepsi bu gözlemimiz var, tek kaldıklarında din iman tespih namaz hiç yok. ” Yetmedi, aynı polis arkadaş, Fetöcü ağbileri şüphesiz kayıtlardan çıkartıyoruz ancak Fetöcü ağbi demek banka hesabında en azından yüz-ikiyüz bin dolar mutlaka olur. İşte bu aciz zavallı meczup adamları yanına genel başkan danışmanı yapacaksın, ve… Şimdi tutmuşsunuz bu adamlar niye darbe yapamadı diye kafayı yiyorsunuz? O gece Amerika’nın Türk Ordusu’nda ajanı olarak elinde bir milyon kaz ördek maymun olsaydı darbeyi başarırdı ama bu zavallılar, bu köpekler yapamadı, çünkü Fetö kendisini Avrupa’ya Nato’ya büyük bir or. İnsiyatif almak, insan olmak birey olmak gibi moderniteyle ilgilidir, sizler ise Fetö örgütünü Ortaçağ cemaat bağlılıkları üzerine inşa ettiniz ya da Osmanlı’nın çürüyen son yüzyılında olduğu gibi, her şeyi padişahtan bekleyen bir zihniyet. Bırakın kontrollü darbe ayaklarını, bu dünyada ve öbür dünyada her şeyi Mehdi’den bekleyen bu Fetöcü zavallılarla yola çıkanlar bunlara para basanlar kucağına, yatağına alanlar, dert edinsin. Fetö şeytanı kırk yıldır Amerika’yı Avrupa’yı kandırmış, Amerikalılara Nato’ya boş umutlar vermiş, Amerika ve Nato’yu yalanlarıyla kendine bağlamış, ve sonunda Amerika ve Nato’nun desteğini almayı başarmış ama iş ‘darbe’yi yapmaya gelince, elindeki malzeme bu, çuvallamış. Fetö’nün gerçekte tek şeytani gücü vardır, onu da başarmıştır: O da ‘gizlilik’. Ama er meydanında dövüşe gelince, sıfır… Fetö’nün üçüncü bir şeytani gücü vardır: O da: adam ayartmak! İşte şeytanlıkları ve ihanetleri deşifre olduğu halde ‘kontrollü darbe’ lafıyla nicesini ayartmayı hala başarmaları, en güzel örneği. Yok… Peki ne var? Fetö’nün tek bir adam ayartamadığı, para yediremediği, tarafına çekemediği, manipüle edemediği, Silivri’ye tıkmakla bitiremediği, tehdit ve iftiralarla yıldıramadığı kim varsa, bu soylu vatansever insanları suçlamayı hala sürdürüyorlar. Ve darbe gecesi ekrana çıkıp kitlesini teyakkuza geçirememiş, hatta darbe gecesi, kanlı Fetö katillerinin bildirisini okumuş