Provocation to hostility, discrimination, and violence
000 kişi de Camilerde Gençlik Kolu projesi içinde yer alıyor… Ülkemize-milletimize, birliğimize, dirliğimize, ekmeğimize-aşımıza musallat olan bunca dinci, alın terimizi sömürüp duruyor… Yönetenlere bir soru soralım: Türkiye’nin bütün varlığını-birikimini, fabrikasını, işletmesini, limanını satıp Diyanet’e, dinci cemaatlere yağdırdınız da ne oldu? Daha adil, eşitlikçi, ahlaklı bir toplum mu olduk? Adaleti mi sağladık? Evrensel insan hakları seviyesine mi ulaştık? Çocuk tecavüzünü, kadın cinayetini mi sıfırladık? Bilim, teknoloji, çevre duyarlılığında çağ mı atladık? Hayır! Çünkü derdiniz-tasanız Çağdaş Türkiye değil, Fetö ve benzer dinci cemaatler ile onları yedekleyen emperyalizmin sömürüsüne alan açmaktı. Fetö ihanetinde bir kez daha gördüğümüz üzere menfaati söz konusu olduğu an satar, arkadan vurur, ihanet eder! Ahlaksızlıkta sınır tanımaz! Avrupa’yı kana bulayan, 200 milyon insanın ölümüne, açlığa, sefalete ve sonu gelmeyen mezhep savaşlarına sürükleyen dincidir. Ülkemize bakın: Bilim adamı kaçıyor! Zeki gençler kaçıyor! Varsıl, barışık, huzurlu ve medeni bir ülke düşleyenler kaçıyor! Sermaye kaçıyor! VE KAÇANLARIN YERİNİ, “ESAD LAİK” DİYEREK SURİYE’Yİ TERK EDEN IŞİD’LİLER DOLDURUYOR! Bitti mi? Hayır dostlarım… Fetö bir dincidir… Fetöden boşalan kurumları dolduran İslamcı cemaatler dincidir… Bürokraside liyakati dincilikte liyakate indirgeyen AKP kadroları çoğunlukla dincidir… Ve “Fetöyle mücadele” lafı kocaman bir yalandır. Fetönün özellikle siyasi ayağının mührünün dahi bozulmadığını, ilahlar tarafından korunduğunu, dokunulduğunda ucunun kimlere uzanacağını sağır sultanin bile anladığını unutmayalım… SORUNU NASIL AŞACAĞIZ? Din adamının alanını dinle sınırlayarak… Yurdumuzu, insanımızı severek, demokrasiyi-laikliği içselleştirerek, adaleti sağlayarak, devlete, gerçek devlet adamı seçerek