Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
“Avrupa Birliği’ne sempatik görünmek; münasebetleri düzeltme yolunda ilk adımı atabilmek” kabilinden de ısrarla “Osman Kavala, Enis Berberoğlu ve Eren Erdem mutlaka tahliye edilmelidir” diyorlar!‘Kızıl Soros’ diye anılan Osman Kavala, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu…MİT TIR’ları davasında hapis cezası almış “Hürriyet’in eski yayın yönetmeni” CHP’li Enis Berberoğlu cezaevinde…17-25 Aralık 2013 sonrasında -FETÖ’nün finansörlüğünde- iki ay süreyle yayınlanan Karşı gazetesinin yayın yönetmeni ve CHP’li eski vekil Eren Erdem “FETÖ’ye yardım” suçlamasıyla hapiste…Üçünün ortak noktası nedir? FETÖ ile bağlantılarıdır. Yani, “FETÖ’nün hedefleri doğrultusunda suç teşkil eden faaliyetleri” gerekçesiyle tutuklu durumdalar…İçeride “Hıristiyan Kulübü AB’nin ipine sarılmış” vaziyette biteviye propaganda yapıp; kamuoyuna “AB’nin dümen suyuna girmemiz gerektiği” fikrini, süslü illüzyonlar/kuyruklu yalanlar eşliğinde pazarlayanlar/dayatanlar; FETÖ işbirlikçisi bu kişileri kurtarmak istiyorlar!*Bizi yönlendirmeye çabaladıkları Avrupa Birliği, FETÖ’nün sistematik destekçisidir…AB devletleri, ülkelerindeki FETÖ üyelerini itina ile himaye ediyorlar. Mesela, AB üyesi Yunanistan, FETÖ’nün sekiz darbeci subayına iltica hakkı verdi. “Dert etmedi” de ne ki; kapalı kapıların ardında ellerini ovuşturmuşlardır!Demek ki nedir? AB üyesi bir ülkede, darbecileri korumak hatta el üstünde tutmak, ayrıca uluslararası hukuku çiğnemek serbesttir! Yani? Avrupa Birliği Kriterleri’nin “Gizli Kriterleri” var!FETÖ’cüler için “Yunanistan yahut bir başka AB üyesi ülke pek güvenli bir sığınaktır!”FETÖ’nün 17 ve 25 Aralık 2013’teki darbe kalkışması ile 15 Temmuz 2016’daki askeri darbe teşebbüsünün başarısızlığa uğramasından dolayı, AB devletleri büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştır!Avrupa Birliği, Mısır’da Seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’yi deviren Zalim Sisi’nin darbesine (2013) DARBE diyememiştir!İşte, içerideki “Batıcı işbirlikçiler/etki ajanları” tarafından bizlere “demokrasisi, hukuku bilumum kriterleri” ÖRNEK diye gösterilen -dahası putlaştırılan- Avrupa Birliği’nin hakiki yüzü budur. YAMAN SORUHürriyet’çilerin başını çektiği içerideki AB pazarlamacıları; Avrupa Birliği’ndeki dostlarına “17 ve 25 Aralık 2013’teki darbe kalkışmasının başarılı olması durumunda, FETÖ’ye neleri vaat ettiklerini” bir zahmet sorsunlar!Sualin cevabı mı; alayının “fenersiz yakalandıkları” andır!Hatırlayalım: O dönemde, içerideki AB putçuları FETÖ’nün başarılı olmasını en az Avrupa Birliği’ndeki “can dostları” kadar arzu ediyordu. 2014’ün Nisan’ına kadar tamamlanması planlanan darbe sürecinde “dönemin Genelkurmay Başkanı’nın azledilmesi ve onun yerine Paralel Yapı mensubu “Tümgeneral”in getirilmesi hesaplanmıştı! FETÖ’nün; TIR’ları durdurması da, sahnenin arkasından yönettikleri Karşı gazetesine malum tape’leri servis etmesi de “aynı dönemde” gerçekleşmedi mi?!İLLÜZYONAvrupa Birliği Putçusu Hürriyet’in dünkü nüshasında, eski AB Bakanı Volkan Bozkır ile yapılmış bir röportaj yer aldı. Bozkır, “AB’ye üye olduğunuzda, sadece demokrasimiz ve insan hakları değil- insanımızın soluduğu havanın, içtiği suyun temizlendiğini görürsünüz” diyordu…Hürriyet, bu sözleri ilk sayfasından “AB, havayı ve suyu da temizler” başlığıyla vermişti!AB’nin Türkiye’yi “üye yapacağı” falan yok: Bu, herkesin bildiği bir sırdır! Şu “havayı, suyu bile temizler” lakırdılarının ise göz boyamadan ibaret olduğunu aklımızdan çıkarmayalım!AB’nin sistematik olarak FETÖ’yü ve PKK’yı desteklediğini de asla unutmayalım!