Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Eski Hazine çalışanı Ali Çevik, eski bakan Ali Babacan hakkında FETÖ’ye bilerek ve isteyerek yardım ettiği gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda bulunan Çevik, Babacan’ın bakanlık yaptığı dönemlerde bürokratik atamalarda ve İzmir Askeri Casusluk Davası kumpası Hazine Müsteşarlığı’nda hayata geçirilmesinde FETÖ’ye bilerek ve isteyerek yardım ettiğini belirtti. Açıklamada, Ali Babacan’ın kendisine danışman olarak seçtiği hemen herkesin FETÖ ile bağlantısı çıktığı ve bu kişilerin memuriyetten çıkarıldığı ifade edildi. Esasen, uzun yıllar uyguladığı dışa bağımlı yanlış ekonomi politikaları nedeniyle bugün yaşadığımız ekonomik soruların da esas müsebbibi olan adıgeçen kişinin zamanlaması çok manidar olan bu girişimi, FETÖ terör örgütünün son siyasi gelişmelerden faydalanarak mevcut hükûmeti zora sokmak, bir nevi intikam almak ve ülkeyi kaosa sürüklemek için adı geçen kişiyi yeniden görevlendirdiğini göstermektedir. "KRİTİK KADROLARA FETÖ MENSUPLARINI ATAMIŞ" Zira Ali BABACAN isimli bu kişinin FETÖ'nün amaçları ve talepleri doğrultusunda faaliyette bulunması yeni bir şey değildir. Ali BABACAN ve diğer şüpheliler göreve geldikleri tarihten itibaren a) Hazine Müsteşarlığı'ndaki kritik kadrolara FETÖ mensuplarını atamış ve b) bir FETÖ kumpası olan İzmir Askeri Casusluk Davasını hayata geçiren tek bakan ve üst düzey yönetim olmuştur. 2) Ali BABACAN ve diğer şüphelilerin FETÖ'ye bilerek ve isteyerek yardım ettiğinin en somut örneği İzmir Askeri Casusluk Davası'ndaki tutumlarıdır. Bir FETÖ kumpası olduğu Yargıtay kararı ile de tescillenen İzmir Askeri Casusluk Davası'nı kendine bağlı kurumlarda hayata geçiren tek bakan Ali BABACAN olmuştur. Aynı iddianamede aynı suçlamalarla yer alan, aynı mevzuata tabi kamu görevlileri hakkında Başbakanlık ve diğer bakanlıkların uygulamaları ile Ali BABACAN ve ekibinin uygulaması arasındaki bu fark tamamen Ali BABACAN ve ekibinin bilerek ve isteyerek FETÖ'nün amaçları doğrultusunda faaliyette bulunması ile açıklanabilir. 3) Ali BABACAN'ın FETÖ'nün istekleri doğrultusunda davranmasının ve bu örgüte yardım ve yataklık etmesinin ilk örneği İzmir Askeri Casusluk Davası değildir. Bu kumpasın hayata geçirilmesinin öncesinde, Hazineden sorumlu Bakan olarak görev yaptığı dönemlerde yaptığı bütün atamalar FETÖ mensuplarının kritik pozisyonlara yerleşmesi sonucunu doğurmuş ve Hazine Müsteşarlığı FETÖ'nün en çok yapılandığı kurum haline gelmiştir. "HEMEN HERKESİN FETÖ İLE BAĞLANTISI ÇIKMIŞ VE BU KİŞİLER MEMURİYETTEN ÇIKARILMIŞLARDIR" Ali BABACAN'ın, Hazine'nin kritik birimlerine atadığı, FETÖ üyeliğinden mahkûm olan başlıca kişilerin durumları şöyledir: A) Eski Hazine I. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/50 Esas ve 2019/10 Karar sayılı hükmü ile FETÖ üyeliğinden 9 yıl hapis cezası almıştır. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/50 Esas ve 2019/10 Karar sayılı hükmü ile FETÖ üyeliğinden 7 yıl 6 ay hapis cezası almıştır. D) Ali BABACAN'ın kendisine danışman olarak seçtiği hemen herkesin FETÖ ile bağlantısı çıkmış ve bu kişiler memuriyetten çıkarılmışlardır. Görüleceği üzere, Ali BABACAN ve onun Hazine yönetimine getirdiği kişiler tarafından Hazine'nin kritik birimlerine getirilen kişiler mutlaka FETÖ ile bağlantısı olan ve bu nedenle memuriyetten çıkarılan ve/veya mahkum olan kişilerdir. FETÖ üyeliği tescillenen kişilerin sayısının çokluğu ve bunların atandığı makamlarının önemi dikkate alındığında bunun tesadüf olarak nitelendirilmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durum şüpheliler tarafından tamamen bilinçli olarak kritik kadrolara FETÖ mensubu kişilerin atandığını göstermektedir. 4) Ali BABACAN ve ekibinin gerek atamalarda gerekse de İzmir Askeri Casusuluk Davası kapsamında FETÖ'ye verdiği destek adıgeçen örgütün 17/25 Aralık 2013 tarihlerinde hükûmete yapılan operasyonlar sonrasında da aynen devam etmiştir. FETÖ'nün 17/25 Aralık operasyonlarını müteakiben polis ve savcılıklarda yapılan değişiklikler sonrasında İzmir Askeri Casusluk Davası kapsamında suçlanan Hazine çalışanları takipsizlik kararı alarak hukuken de masum hale gelmiştir. Normal şartlar altında, bu iftiralar nedeniyle görevden alınan ve soruşturma geçiren kişilerin hukuken aklanmasından sonra iyi niyetli bir idare tarafından görevlerine iade edilmesi gerekirken, FETÖ ile mücadelenin başladığı bir dönemde dahi, Ali BABACAN ve ekibi tarafından iddianamede adı geçenlere suçlu muamelesi yapılmaya devam edilmiş, göreve iade taleplerimiz reddedilmiş, durumlarımızda hiç bir iyileştirme yapılmamış, hatta Hazine kadrolarına FETÖ ile bağlantısı olan kişilerin atamaları devam etmiştir. Süleyman ÖZ isimli kişi FETÖ üyeliği nedeniyle 2014 yılında görevden alınmış, bilahare memuriyetten çıkarılmış ve Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/50 Esas ve 2019/10 Karar sayılı hükmü ile de FETÖ üyeliğinden 7 yıl 6 ay hapis cezası almıştır. Bu kişi de 15 Temmuz'dan sonra FETÖ bağlantısı nedeniyle memuriyetten çıkarılmıştır. Ali BABACAN ve onun ekibi 17/25 Aralık sonrasında dahi ısrarla Hazine'de önemli gördükleri yerlere FETÖ ile bağlantısı olan kişileri getirmekte özel çaba göstermişler, FETÖ bağlantısı nedeniyle görevden alınanların yönetim kurulu üyeliklerinin devam etmesine uzun süre göz yummuşlar (örneğin I. Hukuk Müşaviri Ahmet Fethi Toptaş'ın TCMB Denetim Kurulu üyeliği veya Fatih Urgancı'nın Emlakbank Yönetim Kurulu üyeliği gibi), görevden alınanların yerine de yine FETÖ'cü kişileri atamaya devam etmişlerdir. 5) Ali BABACAN ve yukarıda sayılan kişilerden oluşan bu FETÖ'cü çetenin mağduru sadece ben değilim. Bahsekonu çete hakkında başlatılacak bir soruşturma sonrasında Askeri Casusluk Davası'nda FETÖ'ye bilerek ve isteyerek yardım etmeleri nedeniyle bu çetenin mağduru olduğu için şikayetçi olarak daha fazla bilgi ve belge verebilecek onlarca kişi bulunmaktadır