Provocation to hostility, discrimination, and violence
SABİT hatlar üzerinden FETÖ'nün öğrenci sorumlularıyla iletişim kurdukları tespit edilen 7'si tutuklu 8 askerle ilgili, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianamede bomba detaylar yer aldı. FETÖ iddianamesinde TSK'nin itibarına yönelik olumsuz algının önlenilmesine ilişkin tedbirler de sıralandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından hazırlanan iddianamede, FETÖ kuruluşu, yapılanması, mali durumu, eylemleri ve gizli örgütlenmesi özetlenirken, örgütün 40 yılı aşkın süredir Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) sızmasıyla ilgili de dikkati çeken ayrıntılara yer verildi. 5 BİN NÜFUSLU KASABADAN 8 MUVAZZAF GENERAL: İddianamede, FETÖ'nün TSK'ye sızmasının boyutlarıyla ilgili, "Anadolu'nun 5 bin nüfuslu küçük bir kasabası nüfusuna kayıtlı, birbirleriyle akrabalık bağı olan çeşitli rütbelerde yedi veya sekiz general muvazzaf olarak aynı anda komuta kademesi içerisinde yer alabilmiştir. TSK'NIN İTİBARININ KORUNMASINA YÖNELİK TEDBİRLERFETÖ'nün darbe girişimi sonrası TSK'nin itibarının korunmasına yönelik ne tür tedbirler alınması gerektiği yönünde değerlendirmeler de iddianamede yer buldu. FETÖ/PDY, emniyet, yargı, mülkiye, milli eğitim, sağlık, diyanet, MİT, TİB ve diğer kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere tüm devlet kurumlarına sızmış, onlarca yıl hain ve sinsice yürütülen bir planlama ve organizasyon neticesinde bu alçakça eylemi gerçekleştirmiştir. Darbe girişimine fiilen katılan, FETÖ/PDY mensubu ve bu örgütle irtibatlı veya iltisaklı olan TSK personelinin tespit edilmesine yönelik soruşturmalar adli ve idari olarak kararlılıkla sürdürülmektedir. MAHREM YAPILANMA: Terör örgütünün TSK içerisindeki örgütlenmesinde faaliyet gösteren asker şahıslar (öğrenciler) ile sivil, mahrem nitelikli sözde imamların iletişim yöntemlerine de değinilen iddianamede, FETÖ/PDY'nin TSK içerisindeki yapılanmasının, "Mahrem Hizmetler" olarak isimlendirildiği ve yapılanmada gizliliğe azami derecede riayet edildiği hatırlatıldı. İSTANBUL'DA İLETİŞİM İÇİN KULLANILAN 424 BÜFE: Bu yöntemle ilgili FETÖ/PDY mensubu ast/üst rütbeli askerlerin ifadelerinin olduğu bilgisi verilen iddianamede, şu bilgiler yer buldu:"Ayrıca kollukça yürütülen çalışmalarda FETÖ/PDY içerisinde askeri personellerden sorumlu şahısların 2012-2016 yılları arasında kamuya açık ve birbirinden bağımsız market/büfe/kırtasiye/lokanta gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı irtibat sağlanan sabit kontörlü hatları kullanmak suretiyle sorumlu oldukları askeri personeller ile iletişime geçtikleri anlaşılmıştır. 415 ASKER HAKKINDA İŞLEM BAŞLATILDI Günümüzde iletişim aracı olarak cep telefonlarının kullanılmasının hayatın olağan akışına uygun ve kabul edilen bir gerçek olduğu, hatta er olarak görev yapan asker şahısların dahi cep telefonu kullanabildikleri anlatılan iddianamede, soruşturma konusu hat gibi sabit hatlar üzerinden asker şahısları/ diğer mahrem imamları arayan mahrem imam şahsın tek yönlü ve genellikle ardışık aradığı, söz konusu hatla aranan ve hakkında işlem başlatılan 415 askerden 74'ünün darbe girişimine iştirak/terör örgütü üyeliği nedeniyle tutuklu oldukları, aynı nedenlerle 119'unun soruşturma tarihinden önce ihraç edildiği, 24'ünün görevinden geçici olarak uzaklaştırıldığı ve söz konusu hatla terör örgütünün sözde TSK imamı Adil Öksüz ile irtibat kurulduğu belirtildi. 80 ASKER ETKİN PİŞMANLIKTAN FAYDALANDIİddianamede, soruşturma kapsamında 29 Kasım 2017 tarihli eş zamanlı yakalama, gözaltı, arama ve el koyma tedbiri sonucunda yakalanabilen 284 şüpheli arasında bulunan farklı kuvvetlerden asker şahıslardan 80'inin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebinde bulunduğuna dikkati çekilen iddianamede, bu kişilerin ifadelerinde, "terör örgütü mensubu olduklarını kabul ederek sorumlu mahrem imam tabir edilen şahısların sabit hatlar üzerinden kendileriyle iletişim kurdukları, bazen sadece konuşmadan çaldırdıkları, konuşmaların genelde kısa gerçekleştiği" beyanında bulundukları vurgulandı. Örgüt mensubu olduğunu kabul eden bu şüphelilerin çoğuyla hat üzerinden tek sefer iletişim kurulduğunun tespit edildiği belirtilen iddianamede, "Ardışık aranan asker şahısların ekseriyetle aynı kuvvet komutanlıklarına mensup olup aynı rütbede bulundukları, bu şekilde olanların aynı hücrede bir mahrem imama bağlı oldukları, istisnai olarak yine iş bu soruşturmamız kapsamında olan itirafçı şüphelilerden Muhammet Kelebek'in (aktif- görevde denizci astsubay) alınan ifadesinde belirtildiği gibi farklı kuvvetlere mensup örgüt üyesi asker şahısların da tek bir mahrem imama bağlı olarak bir hücre oluşturabildiği yönündeki tespitlere göre sabit (kontörlü) hatların kullanılmasının terör örgütünün mahrem sözde TSK yapılanmasında faaliyet yürüten mensuplarının iletişim vasıtalarından biri olduğu değerlendirilmiştir. YİRMİDEN FAZLA SABİT HAT TESPİT EDİLDİ: Soruşturma konusu sabit hat gibi İstanbul'da aynı şekilde örgütsel amaçlarla kullanılan bu zamana kadar 20'den fazla sabit hattın tespit edilip içeriklerinin deşifre çalışmalarına devam edildiği bilgisi de verilen iddianamede, asker şahıslardan sorumlu mahrem imam şahısların soruşturma konusu hat gibi aynı personelle farklı örgütsel sabit hatlarla iletişim kurduğunun da itirafçı asker şahıs ve mahrem imam beyanlarına göre tespit edildiği anlatıldı. SABİT HATTAN ARANAN DARBEDE ÖNE ÇIKAN İSİMLER15 Temmuz darbe girişiminin önemli isimleri arasında yer alan şahısların da soruşturmaya konu sabit ankesörlü hattan arandığı vurgulanan iddianamede, "Terör örgütünün sözde TSK imamı olup darbe girişimini ülke çapında yöneten Adil Öksüz, darbe girişimi esnasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde ikisi polis, 34 kişinin şehit edildiği olaylara, köprüden sorumlu komutanlardan olup çıkan çatışmada ölen İbrahim Gül, yine İstanbul'daki darbe girişiminin önemli isimleri arasında yer alan, halihazırda tutuklu bulunan Kerime Kumaş Yıldırım ve sözde Yurtta Sulh Konseyi'nce ülke çapındaki askeri birliklere gönderilen 'sıkıyönetim direktifi' ekinde yer alan sözde atama listesine göre "Hakkari sıkıyönetim komutan yardımcısı" olarak görevlendirilen ve halihazırda FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan Tuğgeneral Ahmet Otal'ın da soruşturmaya konu sabit hattan aranan şahıslar arasında yer aldığı tespit edilmiştir. Bu şüphelilerin "FETÖ/PDY üyeliği" suçundan, 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması talep edildi