Provocation to hostility, discrimination, and violence
Sanırım, dedi, modern dünya tarihine daktilo sorununu çözememiş son yazar olarak gireceğim… Sonra onu TV’lerde gördüm, bayağı meşhur olmuştu, evde annem ve babam dahi onu çok seviyordu, arkadaşım olduğunu söyleyince inanamadılar, çok sevindim, nihayet eli para tutmuştur, diye, ‘ee iyisin’ dedim, ‘gölgeler gelir geçer ışıltılar yanar söner’ dedi, çok geçmedi, dediği oldu, Fetö’nün operasyonları başladı, öyle bir dibe vurdu ki, bir hikayesinde okudum, dolmuş parası yok, beş kuruş elinden düşüyor dolmuşta, şoförden azar yiyor, ayak altında o beş kuruşun kayboluşunu sonra o beş kuruşun ayak altlarından parlayıp dirilip mezarından çıkışını anlatıyor. O yayıncı kadını, dedi, bir gün Türkiye’ye rezil edeceğim, yıllar geçti, ne oldu o yayıncı kadının o korsan yayın davası telifler dedim, ‘Fetö metö kavga, vaktimiz olmadı, öyle bir yere düştüm ki bu vahşiyi artık hiç kimse yumuşatamaz, hayatta elime çıkan her parayı her altını her insanı bozdum, ama inadımı asla bozmadım