Provocation to hostility, discrimination, and violence
Bu atak esnasında enteresandır, “gerici subaylar” askerden atılırken öğrendiğimize göre FETÖ etkinliğinden hiçbir şey kaybetmemişti!12 Eylül irtica paranoyası üzerinden yeni bir siyasal alan oluşturdu; Kemalizmi, Kemalizmin yeni versiyonlarını irtica korkusunu güncelleyerek oluşturdu. 1950 sonrasında nurculuk hareketinin palazlanmasıyla 12 Eylül ve Özal dönemi akabinde tarikat ve cemaatlerin tümünün neoliberal imkanlara kavuşup şirket ve sivil toplum kuruluşu hüviyeti kazanmasına FETÖ'yü de eklemek gerek. FETÖ'nün ya da başka oluşumların Türkiye'ye, İslam'a, millete, kadim değerler silsilesine zarar verdiğini bilmeyen yoktu; peki niçin ses çıkarılmadı? Aynı membadan beslenen yapıların hepsi FETÖ'ye de başka gruplara da muhalefet edebilecek meşruiyete sahip değildi, imkanları tesis eden güç “kayıkçı kavgası”nın ötesine geçilmesine müsaade etmedi. 12 Eylül sonrasında küçük gruplar haricinde FETÖ başta gelmek üzere cesamet kazanan yapılara ses çıkaran olmadı, tam tersine dünya sisteminin desteklediğini görmenin verdiği konformizm ile zaman zaman yan yana da gelindi. FETÖ'nün büyümesinde, güçlenmesinde, Türkiye'yi teslim alma kavgasına girişmesinde birinci sorumluluk, 12 Eylül sonrasının bol irticalı retoriğini kullanan Kemalist elitlerindir. Ulusalcı taifenin Amerikancı ve FETÖ karşıtı tutumuna, Abdülhamit, İslam, Osmanlı ve tarih karşıtlığını eklemeleri FETÖ'nün meşruiyet kazanmasında etkili oldu. Kemalistler irtica korkuları, laiklik kaygıları, demokrasi sanrıları üretirken FETÖ'ye yol verdi. Bir dindarın, imam hatiplinin, başörtülünün, asker annesi başörtülünün TSK'ya selam verirken iki kere düşündüğü dönemde, 80'lerin tam da ortasında, AK Parti iktidarında bile laiklik, Atatürkçülük merkezli muhtıra verenler tarafından TSK'ya girebilmeleri, 28 Şubat gibi radikal laik tarih aralığında hala kapılarının ardına kadar açılabilmesi FETÖ'nün tedbiri, takiyyesi, yahut toplantılarda içki yudumlamalarıyla açıklanamaz. AK Parti dönemindeki FETÖ ağırlığını dillerine dolayanlar kendi sorumluluklarını, günahlarını üzerlerinden atmaya çabalıyorlar. Türk siyasi hayatında etkili ideolojilerin hepsinin üstündeki Kemalizm, Cumhuriyet eliti FETÖ'nün palazlanmasındaki etkisini savuşturmayı başardı. FETÖ'ye 80'lerde ve 90'larda ses çıkarmayanlar, aynı anda inanmadıkları halde irtica bildirisi yayımlayıp, kışlalarda irticacı fişleri tutanlar kadar 2000 sonrasında da kariyeri için yolunu FETÖ'ye çevirenler Amerikancılığın en sarih örneğini verir. FETÖ'nün darbe yapacak aşamaya gelmesi Türkiye'de ideolojilerin, fikir hareketlerinin, Kemalizmin, sosyalizmin, milliyetçiliğin, İslamcılığın sadece kamuflaj; aslolanın Amerikancılık olduğunu gösterdi