Provocation to hostility, discrimination, and violence
“Spoiler alert”… Batılılar bu sözü niçin kullanır? Film eleştirisi yaparken hikâyenin sonunu, sürprizini açık edecek bir şey varsa, okuyucuyu, dinleyiciyi uyarmak için…Siyaset, vatandaşların, ulusların kaderi ve geleceğiyle ilgili olduğu için biz, Babacan ve İmamoğlu hikâyesinin sonunu açık etmek zorundayız…Öncelikle ‘yeni’ bir şey hâlâ yok… AK Parti’ye alternatif olduğunu iddia eden Babacan, AK Parti kuruluş ilkeleri dışında bir şey öneremedi… Bu arada birkaç defa “ilkeler, prensipler” dedi… Oysa, bilindiği üzere ilke, prensibin Türkçe karşılığıdır zaten…2019 yılının sonunda partisinin tüzel kişiliği kurulacakmış, 2020’nin başında da teşkilatlanmayı gerçekleştireceklermiş…Kadrolar, ideolojik altyapı, vaatler hep muğlak…Şunu ifade etmek gerekir ki; Babacan’ın AK Parti’yle ilgili şikayetleri konusunda kırılma noktası olarak, FETÖ’nün aksiyon almaya başladığı 2013 yılını göstermesi siyasi iletişim açısından ciddi bir talihsizlik…Bir başka sorun da Ali Babacan’ın parti içindeki konumlanması… Yüzde 51 oyla iktidar partisi olmaktan çok, AK Parti’nin oylarını bölmekle yetinecek bir hâl seziliyor açıklamalarında… Bu da HDP, CHP ve Saadet Partisi ittifakına katılmak anlamına gelir…Fatih Altaylı’nın program sırasında yaptığı şu tespite katılmamak elde değil… “Siz bir liderden çok organizatör gibisiniz, deminden beri aldığım hissiyat bu