Provocation to hostility, discrimination, and violence
Hükümet oldular, büyük iş adamları oldular, medya patronları, köşe yazarları oldular… Artık çok önemli, çok değerli işleri var… Yaklaşık çeyrek asırdır cezaevinde olan (bizim gibi önemsiz ve tali bir mesele olan) diğer yüzlerce mağdurdan onlara ne?Henüz 18’inde, 19’unda içeri alınıp bugün saçları sakalları beyazlayan dedelere dönen, dört duvar arasında çile çeken kardeşlerinden onlara ne?Katliam bile yapıp, en fazla 10-11 sene yatıp çıkılan bir ülkede, sırf islami kimliklerinden ve zulme karşı seslerini yükselttiklerinden dolayı laik-kemalist ve fetö basın ve yargısının çok ağır cezalara çarptırdığı ve hala (25,26 senedir) içeride yatan mazlumlardan onlara ne? Çocuklukları, gençlikleri, umutları ellerinden alınan bu genç kardeşlerden onlara ne?İçeriye girerken nişanlı olan ve hala nişanlısı, tam 24 yıldır kendisini dışarıda bekleyen Mustafa’dan ve cefakâr nişanlısından onlara ne?İçerideyken, babalarını, annelerini, kardeşlerini, yakınlarını bir bir kaybeden, onların taziyelerine bile gidemeyen onlarca Müslümandan onlara ne?Yıllardır cezaevi yollarında kahır çeken, cezaevi kapılarında yaşlanan analardan, babalardan, kardeşlerden, ailelerden onlara ne?İçerideyken çocuğu büyüyen, delikanlı olan, genç kız olan, evlenen ve bunların hiçbirisine eşlik edemeyen, yanlarında olamayan kardeşlerden onlara ne?Gözaltında felç olan, hiçbir şekilde kendisine bakamayan (ve çıktıktan kısa bir süre sonra vefat eden) Cengiz Sarıkaya kardeşimizin, o felçli haliyle tam 12 sene cezaevinde yatırılmasından onlara ne? Cezaevindeki yardıma muhtaç, hasta, yaşlı kardeşlerimizden onlara ne?Onlar kim ki? Biz kimiz ki?Anaları mıyız, babaları mıyız, çocukları mıyız, işleri miyiz, kardeşleri miyiz onlara ne?Biz onlara mı sorduk da bu kuyuya düştük, değil mi? Onlara ne?Onların çok büyük işleri, önemli meseleleri var artık… Kaybedecekleri çok şeyleri var… Cezaevinde çile çeken yüzlerce mağdur gibi, onlara dokunmayan, çok da bir şey kazandırmayan bir meseleden onlara ne?Onlar mağduriyetlerini giderdiler; çocukları, aileleri yanlarında, selametteler, rahattalar, bolluktalar… Onlar o karanlık günleri atlattı. Dine, dindarlara yönelik en ufak bir müsamahanın gösterilmediği; hakkını aramaya çalışanların, sesini yükseltenlerin basit bahanelerle, uydurma gerekçelerle en ağır cezalara çarptırıldığı; hak, hukukun rafa kaldırıldığı ve tamamen ideolojik ve siyasi bir refleks ve intikamla davranıldığı günlerin adıdır, 28 Şubat… Bu kadar açık bir adaletsizliğin ve zulmün yaşandığı ve herkesçe kabul görüldüğü bir dönemde, hala o karanlık dönemden kalma taraflı yargılamalarla cezaevinde kalan Müslümanlardan kaç kişinin haberi var acaba?28 Şubat, o dönemin militan laik-kemalist ve FETÖ yargı ve basınının değişik kumpas ve basit gerekçelerle içeriye attığı yaklaşık 600 Müslüman Yusuf’i için devam ediyor hala… Onlar için 28 Şubat bitmedi…En azı 10-15 sene olmak üzere, 25-26 yıldır cezaevinde yatan yüzlerce Müslümanlardan haberiniz var mı acaba? Mısır’ın yâ da İsrail’in zindanlarından bahsetmiyorum