159,923 Publications 10,927 Intolerance 3,088 Attack on rights and dignity 159,835 Provocation to hostility 685 Provocation for genocide 149,781 News 10,125 Column Articles 917,048 Hate Fueled Writings

Media > Yeni Akit

930 found, 360 - 380 showing
02-10-2018
Yeni Akit "
Nurettin Veren  
 
Gazeteci Yazarlar Vakfı, New York’ta paralel BM toplantısı yaptı
Provocation to hostility, discrimination, and violence
FETÖ’nün yıllar öncesinden uyguladığı Türkiye içerisindeki yapılanması, 15 Temmuz sonrası yurtdışında da, aynı şekilde eylemlerini sürdürmeye devam ediyor. Önce masum görüntülü küçük çocuklar için (ilkokul ve ortaokul seviyesindeki okullar, daha sonra yurtlar, üniversiteler ve hastaneler) işadamları dernekleri, Abant toplantıları ve Gazeteci Yazarlar Vakfı’nın faaliyetleri ile her görüşteki yurt içinden ve yurt dışından değişik dünya görüşündeki gazeteciler, yazarlar, değişik din mensupları ve isimleri öne çıkmış akademisyenler davet edilerek, Türkiye siyasetine ve yönetimine yön vermek üzere, FETÖ’nün konu başlıklarını tespit ettiği platformun, sonuç bildirgesi olarak çoğaltılıp, gazetecilere ve önde gelen siyasetçilere dağıtılıyor. FETÖ’nün himayesi altında dünyanın değişik ülkelerinde, açılan üniversiteler, okullar ve holdingler de, görevlendirilerek adeta ödüllendirilmişlerdir. Daha önce FETÖ’nün Türkiye’de yapılandığı metotlarla, Türkiye’ye karşı karanlık lobilerden aldığı desteklerle, aynen oralarda da FETÖ’yü mayalamaktadırlar. Fakat bu kurumlar ehil olmayan yönetici kayyumlar tarafından zarara uğratılarak yönetilmiş, bazıları da değişik hukuki gerekçelerle, eski FETÖ’cü sahiplerine iade yoluna gidilmiştir. Bu uygulamalar tabanda FETÖ’cülere zeytin dalı mı uzatılıyor şeklinde yorumlanmıştır. FETÖ’cülere kendilerini yeniden tamir etme yolu açılmıştır. En son Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasında, FETO’nun Gazeteci Yazarlar Vakfı aynen BM organizasyonuymuş gibi, Türkiye aleyhinde karalama kampanyaları düzenleyerek, Erdoğan BM’deki konuşmalarıyla ülkemizi dünyaya anlatmaya çalışırken, FETÖ de, Amerika’da Türkiye’yi yerin dibine batıracak karalama kampanyalarına dehşet bir şekilde, aynen paralel bir BM yapılanması kopyalayarak, faaliyetlerine devam ediyor. Tayyip Erdoğan’ın BM’deki konuşmasına denk getirilen, FETÖ’nün BM paralel kopyası, eski Zaman gazetesi yazarlarından Abdülhamit Bilici’nin düzenlediği toplantıya, pek çok FETÖ üyelerinin katılımıyla, meşru bir zemin süsü verilerek, BM Güvenlik Kurulu’nun FETÖ’cü üyelerinin de katılımıyla yaptıkları konuşmalarda, Türkiye›yi karalamak üzere planladıkları bu organizasyon, örgütün Türkiye’ye ihanetlerinin devam ettiği açıklamalarıyla, dikkat çekti. FETÖ’ye ait bu vakfın organize ettiği sahte ve paralel BM toplantısına, 14 ülkeden 15 sivil toplum örgüt üyelerinin gerçekleştirdikleri tespit edildi. Erdoğan’ın Almanya ziyaretinde, Can Dündar’ın arkadaşı olan Adil Yiğit’in yapmış olduğu küstah protesto ile yıllarca PKK ve FETÖ’cü militanlarının sığındığı ve korunduğu yer olan Almanya’da, ikiyüzlülüğünü gösterdi
02-10-2018
Yeni Akit
Mehtap Yılmaz  
 
Başkan Erdoğan’ı TBMM Genel Kurulu’nda protesto etmek…
Provocation to hostility, discrimination, and violence
HDP-PKK’yı meclise sokan CHP-SP-İP değil miydi? Diyarbakır otellerinin tenha köşelerinde HDP ile pişpirik oynayanlar bunlar değil miydi? Sur’daki PKK’lılara “aykadaşlayyy” diye selam çakanlar bunlar değil miydi? Milletten ümit kesince FETÖ darbecilerine bel bağlayanlar bunlar değil miydi? “İHA’lar, SİHA’lar sivilleri üldürüyooor” diye ağlayan CIA beslemeleri bunlar değil miydi? “Biz İngiliz tipi sekülerizm istiyoruz” diyerek boyunlarını İngiliz tasmasına uzatanlar bunlar değil miydi? BND’nin Baykal’a yaptığı utanç verici kaset skandalını patlatan bunlar değil miydi? Katil Esed’le hatıra fotoğrafı çektiren bunlar değil miydi? Hillary Clinton’ın karşısında müsamereye çıkmış çocuk gibi hazırol vaziyetinde hesap verenler bunlar değil miydi? Soros’un ağzıyla “ben finanse ettim” dediği Gezi Kalkışması’nı körükleyenler bunlar değil miydi? “Erdoğan iktidarının yatırımlarını durduracağııız! Size IMF’li günleri vaat ediyorum” diyenler bunlar değil miydi? Seçim sürecinde Şer İttifak olarak üst aklın iradesine boyun eğen ve bu yüzden iktidara ve Cumhur İttifakı’na, millet iradesine savaş açan bunlar değil miydi? Bunların evveli neyse ahirleri de o işte! Ha bu hallerine bakıyorum da… Allah aşkına ha şimdi bu HDP-PKK’yı meclise taşıyanlar Başkan Erdoğan içeri girdiğinde ayağa kalksa ne oluuur, kalkmasa ne olur yani? Çok da fi fi…
01-10-2018
Yeni Akit "
Mehtap Yılmaz  
 
Cumhur İttifakı dağılıyor mu?
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Size ne kardeşim? Cumhur İttifakı devam eder veya etmez, bundan size ne? Gidin Soros-Bush beslemesi olun siz… Akın İpek’in annesinin elini, ayağını öpün… PKK’nın katil militanlarını siyasete devşirin… Tutuklu FETÖ darbecileri için VIP karavanlarda dublörlü, suflörlü eylemler düzenleyin… Oturun, koşun, yürüyün… Lakin tek çıkarı vatan ve milletin menfaati olanların işine burnunuzu sokmayın! PKK-HDP’yi meclise sokmak gibi fosseptikten meselelere soktuğunuz burnunuzu, vatan millet meselelerine sokup ortalığı murdar etmeyin! Sonra “Üy çok sertsin çınım yaaa! Üslubun şey yani nısıl desem çok duman edici” falan diye ağlayıp zırlayıp ona buna şikâyet etmeyin… Hadi oradan! Yürüyün gidin… E tabii bir de tribün dostlarımız var malum… Her darbe teşebbüsünü tribünlerden seyredenler var… Hem nalına hem mıhına, hem devlete hem FETÖ’ye oynayanlar… Yani başı ayrı, diğer tarafı ayrı oynayanlar… Bunlara da iki çift sözüm var! Akıllı olun! Yüksek manevra kabiliyetinizin farkına varmadığımızı falan sanmayın! Bahçeli ve Erdoğan polemiği yaratmaya çalışmayın! Cumhur İttifakı’nın köküne kibrit suyu dökmeye falan çalışmayın! Cumhur İttifakı, sizin tırışkadan CHP-HDP-PKK ittifakınıza benzemez… FETÖ-PKK ittifakınıza benzemez… Cumhur İttifakı milli bir duruşun adıdır zira! Bir inançtır, direniştir, ülküdür… Çanakkale ruhudur! 15 Temmuz kıyamıdır! Bu yüzden… Cumhur İttifakını yıpratma faaliyetlerine katkı sunan kesimlerin ekmeğine yağ süren hiçbir faaliyetin mazereti yoktur, ona göre! Bu ihanettir ve ihanetin mazereti yoktur! Kusura bakmayın ama şu saatten sonra Cumhur ittifakına yan bakanların, yan bakanlara yancılık yapanların yanımızda yeri yoktur! Bunu sürdürürlerse biz de deşifre eder, hadlerini bildiririz! 15 Temmuz direnişi… Yeni Kapı ruhu… Cumhur İttifakı… Kırmızı çizgimizdir! Başkan Erdoğan ve Devlet Bahçeli, bu ittifakı kurarak tarih yazmışlardır! Herkes haddini bilecek yani… Bilmeyene bildirmesi kolaydır! HEÜVVVV, HEÜÜÜÜVVV MERAL, MHP’NİN KALELERİNİ YIKACAKMIŞ! “Ben küçük bir kızken hiç evcilik oynamadım abi… Hep oğlanlarla oynardım
29-09-2018
Yeni Akit "
Mehtap Yılmaz  
 
Ne oldu Can’cık Dündar?
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Yakalandı mı acımayın… Şaşı şaşı bakıyorsa şok geçiriyor demektir! Ha o sırada sevabına biriniz millet adına şu mahlûkun ağzını yüzünü dağıtın! Yeteri kadar patakladıktan sonra da adi vatan hainini kulağından tuttuğunuz gibi içeri tıkın! Millet olarak desteğimiz sizinle sevgili MİT! FETÖ-PKK itlerini paket eden, Can’cık gibi kancıkları kulağından tuttuğu gibi cezaevine tıkan o mübarek elleriniz dert görmesin! DEVLET BAHÇELİ, MERAL AKŞENER’İ GÖMMÜŞ! Hay ağzına sağlık MHP’li Semih Yalçın! Çok şahane bir Meral Akşener tespiti yapmış! “İlkesizlik, kemiksizlik ve omurgasızlık, bu gibilerin politik konumlanma stratejisidir” demiş mesela… Meral Akşener için “Kullanılmaya müsait, tehlikeli ve zararlı” demiş… E daha ne desin? Meral Akşener’i yine “heüüüüvvvvv, heüüüüüvvvvv” diye ağlatmış ya… Diri diri gömmüş ya… Milletin içini soğutmuş ya… MERKEL BU SEFER KURTARDI Tercih ettiği şu zevksiz “lila”dan nihayet vazgeçmiş olması bile başarı… Bakışlarını “ölü balık” gibi gösteren buz maviden uzak durması da… Her ne kadar kendisini en canlı gösteren renk kırmızı olsa da saks mavi de fena durmamış… Erdoğan Merkel görüşmesinde en çok yüzündeki bu ezik ifadeye takıldım! Görüşmede Erdoğan’ın Merkel’i fena benzettiği belli… Görüşmenin başındaki o kurnaz bakışın, görüşme sonunda ağlak bir gülümsemeye dönüşmesinin sebebi bu bana göre…
27-09-2018
Yeni Akit "
Nurettin Veren  
 
İdam beklenirken af konuşulması, tereddütlere sebep oldu
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Cezaevlerindeki FETÖ’cü mahkûmların hareketlenmesinden ve organize olmasından mı? Yoksa bir kalkışma ihtimali duyumlarından mı? Bu karar gündeme gelmiştir. İçerden aldığımız bilgilere göre cezaevinde olan FETÖ’cü mahkûmların, 2 aya kadar çıkacaklarını açık ve net bir şekilde, görüşme esnasında eşlerine söylediklerinin haberini aldık. Aldıkları bu cezaları manevi bir mükâfat ve rütbe olarak görmeleri, gittikçe militanlaşmaları devletin içindeki uygulamaların ve tavizkar atamaların, FETÖ’ye yakın isimlerin önemli makamlara getiriliyor olması, el altından FETÖ ile hükümetin anlaşma noktasına doğru yürüdüğü kanaatinin, beklentisini oluşturmuştur. İçerideki ve dışarıdaki FETÖ elebaşının FETÖ’cülere vereceği maddi, manevi, mevki ve makam beklentilerinin çıtasını da gittikçe yükseltmiştir. Çok yakın bir gelecekte, hükümetin bu çarpışmadan vazgeçip, FETÖ ile anlaşacağı hikâyeleri anlatılmaktadır. İçerideki ve kripto FETÖ’cüleri beklentiye programlamıştır. İçerideki bu FETÖ’cüler bu cesareti nereden alıyorlar, bir güvenceleri olmasa bu şekliyle konuşamazlar şeklinde bir algı oluştu. 000 kişinin FETÖ ile irtibatlı ve iltisaklı yakınlarının, yurt dışı yasaklarının kaldırılması, dün itibariyle de İstanbul Borsasının yeni bir siber saldırıya uğramış olması, içerideki ve kripto FETÖ’cüleri ümitlendirdi. Şimdi aniden affın gündeme gelmesi, idam beklenirken FETÖ olayının 180 derece tersine dönüp affın konuşulması, inlerine gireceğiz, FETÖ’yü alacağız, hesap soracağız sözleri, artık neredeyse gündemden düşme aşamasına gelmiştir. Büyük devletlerin bu kargaşa içerisinde kendilerine yönelik projeleri ve planları, Türkiye›nin iki ayağını bir kaba soktu ve bilinçli bir şekilde adeta FETÖ’yü rahatlatacak ve Türkiye’nin üzerine çullanacak davranışları, açıkça sergilenmeye başladılar. Cezaevlerindeki 300 binin üzerindeki mahkum, 100 binin üzerindeki FETÖ’cü, üst düzey hakim, savcı, subay, emniyet mensubu, hiçbir şekilde pişmanlık gösterip FETÖ’ye karşı itirafçı dahi olmadılar. Her gün yine FETÖ’cü muvazzaf subaylardan ve üst düzey görevlilerden yakalanıyor olmasına rağmen, örgüte çöktü denilemez. Cezaların % 90’ının 10 yılın altında verilmiş olması, FETÖ’cülerin beraat etmesi ve tahliye olmaları neticesini vereceği umudunu onlarda oluşturdu. Şimdi FETÖ ile mücadele eden kamu görevlileri içerisinde, bir korku ve bir umutsuzluk hasıl oldu. Gözlerden kaçan önemli bir diğer husus da; FETÖ’nün özellikle daha önce eline geçirmiş olduğu kamu bankaları, YÖK, BDDK, TMSF ve PTT gibi kurumlarda FETÖ operasyonları yeterli ölçüde yapılmış mıdır? El konulan FETÖ kurumlarına ehil kayyımlar tarafından yöneticiler atanarak, kurumların içi boşaltılmadan ve zarara uğratılmadan, yönetilmesine dikkat edilmelidir
27-09-2018
Yeni Akit
Mehtap Yılmaz  
 
Trump’ın tehlikeli teşekkürü! Can’cık Erdoğan’a soru soracakmış, “puhahahaha”
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Venezuela’ya sataştı… Ama her ne hikmetse, yani bayram değil, seyran değil Türkiye’yi öptü! Türkiye’ye teşekkür etti… Dün Türkiye’ye terörist bir ekonomik yaptırım yapan kendisi değilmiş gibi… FETÖ sümüklüsüne kol kanat germemiş gibi… PKK terör örgütüne 18 bin TIR ve 3 bin kargo uçağı dolusu silah vermemiş gibi… Ne diyelim? Bu teşekkür hayır olur inşallah! Saldırganı görür görmez sırık boyuyla zııııp, zıııp diye sıçrıyor… Bir kere değil… İki kere değil… Defalarca hem de… Sıçraya sıçraya kaçarak can havliyle kameramanın arkasına saklanıyor… O sırada eşi saldırganla boğuşurken arkasına bakmak aklına bile gelmiyor
26-09-2018
Yeni Akit "
Nurettin Veren  
 
FETÖ ile iltisaklı olan atamalar, Erdoğan’a olan güveni sarsıyor!!
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Tıpkı Meclis ve Darbe Araştırma Komisyonunun, darbe ve FETÖ çalışmalarından bir netice çıkmadığı gibi. FETÖ ile mücadele değişik kamu kurum ve kuruluşlarında, darbeden iki yıl geçtiği halde, aktif olarak askeriye, mülkiye, emniyet ve yargı sistemi içerisinde, her gün yapılan operasyonlarla muvazzaf yüksek rütbeli subaylar, yargı ve emniyet mensuplarının yüzlercesi ele geçirilmektedir. Darbeden önceki ve sonraki zamanlar içerisinde bu mevki ve makamlar da oldukları süre içerisinde, FETÖ’nün talimatlarıyla devlete yapmış olduğu ihanetlerin, yeni kriterler belirlenerek görev süresi ve yetki alanları içerisinde olan işler, yeni bir FETÖMETRE hazırlanarak, incelenmesini gerektirir. İşte hakiki FETÖMETRE ve FOTOMETRE kriterlerini, MİT ve bütün kurumlarına, bu bilgileri o tarihte vermiştim. Bütün bunlar hakiki bir FETÖMETRE ve FOTOMETRE değil midir? Şimdi Nurettin Veren olarak, buradan bütün yetkililere soruyorum? Benim 2007 yılında Genelkurmay’a verdiğim, 8 saatlik ifademin önce kayboldu denilip, 2017’de ise, Ankara adli emanette olduğu ortaya çıkan ifadem, neden ve niçin gündeme getirilmiyor? Bilgi zamanında uygulamaya geçer ve değerlendirilirse bir kıymet kazanır
26-09-2018
Yeni Akit
Mehtap Yılmaz  
 
BM Genel Kurulu’nda Trump alay konusu oldu, Erdoğan damgasını vurdu… Nazlı Ilıcak yine çiftetelli oynamış…
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Başkan Erdoğan, terör örgütü FETÖ’ye de dikkat çekerek, dünya kamuoyunu bu tehlikeli örgüte karşı uyardı. FETÖ terörüne karşı gereken hassasiyeti göstermedikleri için eleştirdi. Şimdi kusura bakmasınlar ama… FETÖ ve PKK’ya kol kanat geren BM için aynı fikirdeyim. BM, Ortadoğu’da çıkarları söz konusu olan ülkeler için herhangi bir yaptırım uygulamadığı için… Türkiye’ye teröristçe ekonomik yaptırımlar uygulayan Amerika’ya karşı güçlü bir tavır koyamadığı için… Türkiye, Suriyeli mültecileri himaye etme konusunda söz verilen yardımları almadan tüm yükü bir başına omuzlarken, bir de Amerika’nın terör örgütlerine binlerce TIR silah vermesine katlanmak zorunda bırakılması ne kadar tutarlı? BM ülkelerinin Türkiye’yi FETÖ-PKK ve mülteci sorunuyla bir başına mücadele etmek zorunda bırakması BM adına bir çelişki değil mi? Biliyorum… Yine “ser konuştu” diyecekler ama bence Erdoğan az bile söyledi… NAZLI ILICAK YİNE OYNADI… Nazlı Ilıcak 70’lik haliyle çiftetelli oynadı… Salsa yaptı… Sirtaki yaptı… Rap yaptı… Zekeriya Öz’le kartopu oynadı. Ha şimdi ne yaptı peki? Hazır FETÖ casusu Enis Berberoğlu tahliye edilmişken, kafasını çıkartıp “ben düşünce suçlusuyum, sadece toplumsal barış istiyorum
25-09-2018
Yeni Akit "
Nurettin Veren  
 
FETÖ’nün lider kadrosu, FETO’yu sorgulayabilmeli!!!
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Bugüne kadar en küçük fikir beyan etmeyen, özeleştiri yapmayan, FETÖ içerisindeki Ahmet Kurucan, Osman Şimşek, Enes Ergene, Süleyman Sargın gibi düşünen ve yazan isimler, örgütün içine düşmüş olduğu bu durum hakkında, mantıklı izahlar getirmeye çalışıyorlar. Bu iddia bizimde söylediğimiz FETÖ’nün kâinat imamlılığının iddiasına bir delildir
25-09-2018
Yeni Akit
Mehtap Yılmaz  
 
Enis Berberoğlu nasıl çıktı? FETÖ yeniden darbeye kalkışır mı?
Attack on rights and dignity (cursing, insulting, humiliating)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Vatanını satan, suç ortağını satmaz mı yani? FETÖ Haşhaşileri. FETÖ haşhaşilerinin duası kabul olsa gökten “içlik” yağardı! Bu yüzden Sümüklü Feto’nun içliklerine yüz-göz sürerek kafa yapan Haşhaşilerin duaları da bedduaları da beni hiiiç ama hiç enterese etmiyor. Bu yüzden ayıla bayıla, kırıta kırıta yaptığı konuşmalarla etrafındaki sapkın topluluğu azgın birer vatan hainine dönüştüren o Sümüklü Homo’nun ifritleri de muskaları da ancak CIA tasmalı, besleme FETÖ itleri için bir anlam ifade eder, bizim için değil. ” FETÖ sapıkları ise IM6 ve CIA’ya kulluk eder ve onlardan yardım diler. O halde biz ne diye rehavete kapılalım? FETÖ ile mücadele süreci bana şunları öğretti. Sessiz sedasız görünen FETÖ mankurtlarının ahlaksız küfürbazlar olabileceğini. Sözde namazlı niyazlı görünen FETÖ’cülerin sümüklü Feto’nun içliklerine yüz-göz sürecek kadar fetişist olabileceğini. Dervişimsi görüntü veren FETÖ abi ve ablalarının, dinlerinin imanlarının para olabileceğini. Tesettürlü FETÖ ablalarının ve dindar görünümlü FETÖ abilerinin muhabbet tellallığı yapabileceğini. Sözde Müslüman görüntü veren FETÖ’cülerin, Feto’nun emri söz konusu olunca, Allah’ın emirlerini dahi kolaylıkla çiğneyebileceğini. Sözde İslami hassasiyet taşıyan FETÖ’cülerin PKK şeytanıyla bile kol kola gireceğini
22-09-2018
Yeni Akit "
Yeni Akit  
 
28 Şubat'ın medya 'maymun'u Ertuğrul Özkök, darbecilerin sözcülüğüne soyundu
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
FETÖ işbirlikçisi CHP’li Enis Berberoğlu’nun tahliyesi en çok 28 Şubat darbesinin medya ayağının elebaşı Ertuğrul Özkök’ü sevindirdi. Kendisi için "Ben bir beyaz maymunum" ve "İki numaralı eşek benim" tespitinde bulunan Özkök, Berberoğlu kararına dayanarak Kızıl Soros Osman Kavala ve FETÖ’cü Nazlı Ilıcak için tahliye fırsatçılığına soyundu. FETÖ’nün Türkiye’ye kurduğu küresel kumpas olan MİT TIR’ları ihanetinin sahte belgelerini firari terörist Can Dündar’a vererek, FETÖ’ye yardım ve yataklık yapan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, Yargıtay 16. Gündem 'FETÖ yapılanmasında kilit isim Özkök' Gündem Bakın Ertuğrul Özkök, FETÖ'ye nasıl kalkan olmuş! TERÖRİSTLERİN SÖZCÜSÜ Özkök, Berberoğlu’nun tahliyesiyle sevinçten havalara uçmuş olacak ki, önceki gün yazdığı “Reform paketinin en önemli maddesi Enis'in bırakılması” başlıklı yazısında kullandığı “Bugün Enis, yarın Osman Kavala, öbür gün Nazlı Ilıcak, öteki gazeteciler, aydınlar, siyasiler. Bu ekonomik paketin en güçlü ayağı bunlar olacaktır” ifadeleriyle FETÖ’cü, PKK’lı ve azılı darbe finansörleri için tahliye isteyecek kadar ileri gitti
22-09-2018
Yeni Akit
Mehtap Yılmaz  
 
Kılıçdaroğlu 1 trilyonu nereden buldu?
Provocation to hostility, discrimination, and violence
katını kapatarak zom olacak parayı nereden bulduysa oradan…” “Vardar ovası, vardar ovası/ kazanamadım rakı parası” diyerek… “Man adasııı, man adasıııı, kazanamadııım, icra parası…” Def dümbelek yoluyla yani… E madem öyle… Demek ki CHP’de para sıkıntısı falan yok! O halde CHP, Elif Doğan Türkmen’in millete gömdüğü 2 milyonluk iletişim faturasını neden ödemedi? Yooook, bunların hiçbiri değilse Kılıçdaroğlu bu kadar parayı nereden buldu? Hangi bütçesiyle ödedi? Hani kızına Battal İlgezdi’nin lüks rezidanslarından almamış mıydı yeni? Üzerine VIP karavanlarda dublörlü suflörlü yürüyüşünün masraflarını ekleyin… Hem karavanda Etro gömlekle bulgur pilavı kaşıklamıyor muydu kendisi? Halktan biri gibi takılmıyor muydu? Fakir ama gururlu lideri oynamıyor muydu? Demek ki hepsi yalannn, yalanmış… Durun, durun yoksa Kılıçdaroğlu’na Baykal’ın uygunsuz kasetiyle bir skandal patlatma karşılığında FETÖ-Alman kardeşliği bir armağan olarak mı vermiş? “Şşşşşşt, kapa çeneni yoksa şeytan doldurur Vallahi!” Sonuçta biz tescilli casus Enis Berberoğlu gibi arkasında FETÖ-CIA olan bir torpilli değiliz. Başkan Erdoğan’ın yemin töreni günü olduğu gibi kırık kaburgamızla sabaha kadar adi bir suçlu gibi gözaltında bekleriz! Ay hem kim verdiyse verdi… Şimdi Kılıçdaroğlu’nun icraya ödediği “mıylonlar, mılyarlar” bizim çenemizi yormasın… Biz işimize bakalım… Düşünüyorum da… Hani Kılıçdaroğlu’nun icraya yatırdığı “mılyonlar, mılyarlar” var ya… Ha o paralar helal mi? Sonuçta Kılıçdaroğlu cadaloz mahalle kadınları gibi elini beline koyup, “Erdoğan ve yakınları Man adasına para transferi yapıyo komşulaaaağğğğ” diye Erdoğan’a ve ailesine iftira etti! Burası koskoca bir Türkiye Cumhuriyeti yani Dingo’nun ahırı değil ki? Haliyle yanına kâr kalmayacağı belliydi… Bu zaviyeden bakınca, Reis’e anasının ak sütü gibi helaldir… Say ki helal değil… Mesela FETÖ-CHP rezervi olduğu için necis falan mı kabul etmeli? Radyoaktif atık gibi denize mi dökmeli? O zaman da deniz kirlenmez mi? Tarlaya gömsen, üzerinde biten ot şarbon sporlu bitmez mi? Aklımda deli sorular… “Şimdi kızgın yağ dökem mi Kılıçdaroğlu’nun üstüne?” “Senin inandığın o Allah belanı versin” diyem mi? *** CHP seçim hazırlığı olarak neden kariyer günleri yapmıyor merak ediyorum… “Başkasının karısına” bufaloluk yapan C&R Maarrem, Türkiye’de Tatanka’lar nasıl yaşar diye bir anlatıverse mesela… Çaycılıktan, İstanbul Belediye Başkan adaylığının peşrevini yapan Gürsel Tekin anlatsın mesela, nasıl oluyor bu işler? Canan Kaftancıoğlu, “inandığınız Allah belanızı versin” performansını sergilesin… Sera Kadıgil, “kızgın yağ dökem mi üstünüze” desin… Biz de çekirdeğimizi çitleyerek izleyelim!
20-09-2018
Yeni Akit "
Nurettin Veren  
 
FETÖ bölünüyor mu sorusuna cevap
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Son günlerde FETÖ ikiye mi bölünüyor diye, medyada tartışmalar var. FETÖ’nün kuruluşundan itibaren yani 1966’dan 2018’e kadar geçirdiği evreleri, Türkiye içinde ve yurt dışında yayıldığı hinterlandı, mücadele tekniklerini ve metotlarını bilmeden, FETÖ ile mücadele edilemez. (1966’dan 2016’ya FETÖ isimli kitabımda, anlattığım gibi. Müzik üniversitelerinin açılmasını başkanımıza teklif eden YÖK, maalesef FETÖ uzmanları yetiştirecek bir akademi ve ihtisas gerektiren bir üniversite açmayı ihmal etmiştir. 2000 yılından itibaren yol haritası ve stratejileri iyice irdelenip araştırılmadan, FETÖ’nün peşine düşülüp onu çökertmek ve alternatif bir yapılanma oluşturulması mümkün değildir. Örgüt yapılanmasının içinde de, değişik seviyelerde 1966’dan 2018’e kadar, FETÖ kadrolarının bulunduğunu, değişik yaş gruplarının ve meslek gruplarının üzüm salkımı yapılanması gibi hücre faaliyetlerinin oluşumlarından meydana gelmiştir. 1966 ve 2018 yılları arası 5-10 yılda bir, farklı farklı stratejiler ve değişik elemanlarla, rotasyon sistemiyle imamlara verdiği görev ve rütbelerdeki değişiklikler ile, yakalanması ve ele geçirilmesi çok zor olan bir metotla, FETÖ’yü kamufle edilmiş bir sistem ile yönetmektedir. Mustafa Özcan dünyanın çeşitli ülkelerinde kendine özel ve itaatkar elemanları ile kendi ekiplerini kurarak, tamamen FETÖ’den bağımsız çalışıp, bu gibi durumlarda istediği ülkeye kaçıp saklanabilmektedir. İşte FETÖ’de Türkiye içerisinde çok rahatlıkla kontrol edilebilecek durumdan, artık dünyadaki bütün Türkiye aleyhtarı ülkelerin kullanmak istediği bir İngiliz anahtarı ve bir Amerikan maşası Siyonist oyuncağı haline gelmiştir. FETÖ’nün dışında onları itaat ettirecek bir araya getirebilecek bir güç ve otorite yoktur
19-09-2018
Yeni Akit "
Nurettin Veren  
 
Türk Cumhuriyetlerinin ve Kafkasların dikkatine!!!
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Ne yazık ki bu yaptığı işleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için yaptığını zannederken, o tarihten itibaren pek çok okul ve imkanı farkında olmadan FETÖ’ye vermişti. Türklere olan yılların hasretiyle, Azerilerin ve rahmetli Haydar Aliyev’in, FETÖ ile Türkiye Cumhuriyeti Devletini o gün ayırt etmesi, mümkün olamazdı. Bu uyarıyı şunun için söylüyorum: TİKA ve Maarif Vakfı o yıldan itibaren bu eğitim kurumlarından mezun olanları, devlet kademelerinden temizlemesi, ikili anlaşmalarla o ülke yetkilileriyle birlikte, FETÖ metreler oluşturarak, araştırmaları ve temizlemeleri ortak yapılmalıdır. Bizim için tehlike oluşturan FETÖ, kardeş ülkelerimiz için de tehlike olarak geçerlidir. Şu anda 25 yıldır o ülkelerdeki FETÖ elemanları, üst düzey görevlere gelmiş olduğu için Türkiye ve o ülke halkı, FETÖ tarafından kuşatılmıştır. 1993’ten günümüze kadar geçen süre içerisinde, yüzlerce FETÖ anlayışında ve felsefesinde yetişmiş, üniversiteden mezun olmuş elemanlar, devlet kademelerinde çoktan yerini almıştır. Yıllarca demir perde ülkesinin baskısı altında kalıp, henüz kurtulmuş olan bu kardeş ve genç Türk Cumhuriyetleri, bu sefer de FETÖ’nün eliyle ABD’ye ve NATO’ya kaptırılmaması ve kendi ayakları üzerinde durması için bu uyarıyı kardeşlerimize yapmayı kendimize bir borç bildik
18-09-2018
Yeni Akit "
Nurettin Veren  
 
FETÖ, yıllar önce Hürriyet, Cumhuriyet ve Kanal D’yi ele geçirmişti
Provocation to hostility, discrimination, and violence
2003-2004 yıllarında FETÖ’nün en tehlikeli olduğu yıllarda, FETÖ meselesini kapı kapı dolaşıp anlatmak istediğim dönemde Oktay Ekşi, Hürriyet gazetesindeki görevinin yanı sıra, Dünya Basın Konseyleri Birliği’nin başkanlığı ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulunmuştur. Medya dünyasındaki etkin görevleri ve Hürriyet’in genel yayın yönetmeni olması sıfatıyla, Türkiye ile ilgili FETÖ’nün yapabileceği tehlikeleri ve bütün kurumlardaki yapılanmaları, esas planlarının Türkiye’yi ele geçirmek olduğunu, darbe planlarının hızla yaklaşmakta olduğunu anlatmak istediğim zaman, hayretle karşıladı ve bunları hemen gidip Doğan Kitapçılık’ın başında genel müdür olan Mehmet Yaşin’e anlatmamı söyledi ve kendisi ile Hürriyet Plaza’da Mehmet Yaşin ile birkaç sefer görüştük. Bu durumun bir engelleme olduğunu düşündüğüm için, Oktay Ekşi beye gittim ve kendisine bu işin yapılamayacağını, FETÖ’nün bunu engelleyebileceğini söyledim. Yukarıdan gelen FETÖ’nün baskısıyla, senin haberin durdurulmuş. Hürriyet gibi Türkiye’nin en güçlü gazetesi ve basın konseyi başkanı, daha o tarihlerde FETÖ’nün kontrolüne çoktan girmiş ve biat etmişti. (İhtimaline binaen) FETÖ’cü yargıçlar tarafından durdurulduğunu öğrendim. İlerleyen günlerde, Hikmet Çetinkaya benden aldığı bu bilgileri, FETÖ ile ilgili kitap haline getirdi. Bu kadar engellemelere rağmen, ben yine FETÖ mücadelesinden vazgeçmedim. Ben mücadeleme bugüne kadar 4 kitap, canlı yayınlar, röportajlar ve ağır bedeller ödeyerek, uzun zaman kapı kapı dolaşıp FETÖ mücadelemi tek başıma nasıl yapacağımın yollarını araştırdım. (2007’de Genelkurmay’a ifade verdim ve 2014’te FETÖ’ye iftiradan cezaevine atıldım. ) Cezaevinden çıktıktan sonra, rahmetli Hasan Karakaya’nın vesile olduğu Akit Medya Grubu Ailesinin destekleriyle, FETÖ ile mücadeleme devam etmeye başladım. Bugün Cumhuriyet Gazetesinin geldiği nokta, yıllar öncesi FETÖ ile mücadele etmeye başlayan Hikmet Çetinkaya ve Cumhuriyet gazetesi bugünden sonra, FETÖ ile olan irtibatının hangi çizgide devam ettireceğini anlatmalıdır. Daha önceki yıllarda FETÖ’ye düşman olan Cumhuriyet Gazetesi ve Hikmet Çetinkaya, Erkam Tufan Aytav ve Harun Tokak’ın ilgilenmesi ile Gazeteci Yazarlar Vakfı’na abone oldu ve oraya transfer edildi. Cumhuriyet gazetesinin yeni kadrolarıyla, yeni yayın çizgisinde, FETÖ ile olan ilişkilerinde, nasıl bir yol izleyeceğini dikkatle takip edeceğiz
17-09-2018
Yeni Akit "
Mehtap Yılmaz  
 
3. Havalimanındaki tahtakuruları nereli?
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Zira Kobani Kalkışması sırasında Diyarbakır’da fink atarken yakayı ele veren Alman ajanları vardı! Sur’daki Çukur eylemlerinden iki sene önce Diyarbakır’a gelerek, teröristlere silah eğitimi veren Alman ajanlar… PKK’nın Çukur Eylemlerinde Sur içinde niyeyse tırnağı taşa değmeden, elini kolunu sallaya sallaya dolaşan Alman ajanlar… PKK adına halktan haraç toplayan Alman ajanlar… Gezi Kalkışması sırasında milleti galeyana getiren Alman ajanlar… “Ay Merkel ne dedi ayol? Onlar gazeteciymiş amaa!” Hadi ya? Niyeyse sadece PKK militanlarıyla aşna fişne olan gazeteciler… Sadece ve sadece FETÖ-PKK itleriyle senkronize hareket eden gazeteciler… Sur’daki Çukur terörünü koordine eden Alman gazeteciler… PKK’nın yan kolu YPG’ye casusluk yaparken Silopi’de yakayı ele veren Alman ajanlar… Bu manzara gözlerinizi yaşarttı değil mi? Geçelim… Aslında durun, durun… Belki de 3
14-09-2018
Yeni Akit "
Mehtap Yılmaz  
 
Merkez Bankası kimden yana?
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Uluslararası kredilendirme kuruluşlarının hiç de adil olmayan “kredi notları” üzerinden bir ekonomi okuması yaparak mı? Avrupa Parlamentosu gibi bir kısım Erdoğan muhalifi oluşumların rövanşist finansal yaptırımları üzerinden bir ekonomi politikası belirleyerek mi? İçimizdeki İngilizanahtarları’nın da vaat ettiği gibi Türkiye’nin boynuna yeniden IMF tasması takarak eski IMF’li hakir günlerine döndürmeyi amaçlayan bir ekonomi politikası güderek mi? Amerika’nın Ortadoğu çıkarları üzerinden Türkiye’ye dolarla nişan aldığı son terörist dolar operasyonu üzerinden -ABD’nin alkış tutacağı- bir ekonomi politikasına yönelerek mi? Hadi amaaa… Hangisi? Türkiye’nin milli çıkarlarını gözeterek mi hareket ediyor yoksa Uluslararası kredilendirme kuruluşlarının, IMF’nin, AP’nin, Amerika’nın Ortadoğu’daki çıkarlarını gözeterek mi? Birileri Türkiye’nin bağımsızlığına dolar yaptırımlarıyla nişan alırken Merkez Bankası neden bu krizi tribünlerden seyretmeyi yeğledi? Bize mi öyle geldi yoksa? Ne demiş Cemil Meriç? “Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur!” Uluslararası bir ekonomik operasyonun hatta “darbe teşebbüsünün” hedefinde olan Türkiye nesi olur bu bankacıların? “Sermayenin vatanı yoktur” dedikleri bu mudur yoksa? Para ve çıkar gruplarının gücüne tapınan finansal sistemlere entegre olmuş karakterlerin dini, imanı, kutsalı para ve çıkar mıdır gerçekten? Cüzdanlarına değmediği müddetçe milletin bu finans tanrılarına karşı verdiği onurlu mücadele umurlarında değil midir? Akın İpek sermayesi gibi FETÖ kasası olanların ellerini ayaklarını öpenlere karşı tepkimizin aynısıyla bu finans kesimini de sillelemeli miyiz? Millet olarak IMF, uluslararası kredilendirme kuruluşları, Avrupa Parlamentosu ve Amerika gibi Türkiye’nin bağımsızlığına ahlaksızca müdahale edenlerin listesine Merkez Bankası’nı da eklemeli miyiz? Game of Thrones’taki Ayra Stark karakteri gibi her gece uyumadan önce gözlerimi bir noktaya dikip AP, IMF, Uluslararası kredilendirme kuruluşları, Amerika… FETÖ, PKK… diye hedef liste ezberimi tekrarlayan biri olarak soruyorum… Bize operasyon çekenlerle birlikte hareket eden herkesi de bu listeye eklemeli miyim? Her bıçak sırtı süreçte olduğu gibi… Bu fırtınanın Reis’i götürmesini bekleyen içimizdeki İngilizanahtarlarını mesela… Bu listeye eklemeli miyiz? Şimdi de hele… Millet olarak ülke ekonomimizin tekerine taş koyan, büyüyen Türkiye’nin rüzgarını kıran, ülkemize ekonomik yaptırımlar uygulayarak Başkanlık Sistemi’ni akamete uğratmaya çalışanlarla mısın, yoksa yanımızda mı ey Merkez Bankası? Bilelim de öyle kategorize edelim seni de… Şahsi dartıma senin ismini de ekleyeyim… Her gün ok gibi sivrilttiğim sözcüklerle hedefe kilitlendiğimde seni de delik deşik edeyim… Zira millet olarak 15 Temmuz darbesinden sonra yengeç gibi yan yan yürüyenlerle işimiz yok… IMF’e el sallayanlara acayip ayar oluyoruz mesela! Liderimiz gibi net ve şeffaf olunsun istiyoruz! Bizden topladıklarıyla Avrupa’nın Amerika’nın vs… çıkarlarına hizmet eden sisli puslu kimseyi görmek istemiyoruz karşımızda! Kim bizim milli çıkarlarımızı hedef alırsa, onu hedef alırız! Kim bizim bağımsızlığımıza göz dikenlerle kol kola girerse, onu hedef alırız! Kim Amerika’nın ülkemize uyguladığı ekonomik yaptırımları başarılı kılmaya çalışıyorsa, onu hedef alırız! Darbecileri, teröristleri… Teröristlere 18 bin TIR silah gönderen Amerika’yı… 3 bin kargo uçağı silah gönderen Amerika’yı… Hepi topu bir kuru canımız değil mi? Ölümüne, malımızla, canımızla gittiği yere kadar bu mücadelede liderimiz Erdoğan’ın yanındayız! Ha azıcık mert olun da siz de deyin! Merkez Bankası bu krizde kimden yana?
13-09-2018
Yeni Akit "
Nurettin Veren  
 
Dikkat! FETÖ’nün yurtdışı hainleri Türkiye’yi kuşatıyor
Provocation to hostility, discrimination, and violence
FETÖ ilk ihanet adımını, kendi devletinin kamu kurumlarının içerisine, kılcal damarlara sızarak yerleştirdiği elemanlarıyla yapmıştır. Darbeden sonra Başkanımızın yurtdışı seyahatlerinde, FETÖ hakkında bazı konuşmalar yapması, onları ikna etmek için yeterli değildir. FETÖ’nün o ülkelerdeki teşkilatları tarafından Başkanımızın uyarılarını etkisizleştirip örtbas ederek, yollarına devam etmişlerdir. Saray Bosna, Makedonya, Arnavutluk, Kosova ve Karadeniz’e kıyısı olan ve vizesiz gidilecek olan ülkeler, Afrika ülkeleri FETÖ’nün tamamen kontrolü altına girmiştir. En son TİKA Filipinler Koordinatörü Yeşim BAKTIR, FETÖ konusunda duymak istediğiniz haberleri maalesef veremiyoruz. Malum FETÖ buralarda varlığını mükemmel bir şekilde sürdürüyor. Fakat sınırımızda olan kardeş Saray Bosna, Makedonya, Arnavutluk, Romanya, hatta Karadeniz çevresindeki diğer komşu devletler Estonya, Letonya, Ukrayna, Moldovya, Gürcistan gibi ülkelerde de, FETÖ devlet yönetimini ve kademelerini ele geçirmiş durumdadır. FETÖ bunu kendi adına bir güven ve itibar olarak o ülkelerde kullandı ve hiçbir ücret ödemeden o ülkelerde Azerbaycan başta olmak üzere Türk Cumhuriyetlerinde, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Gürcistan gibi ülkelerde bedava okul binaları, eğitim imkanları temin edildi. Balkanlarda da aynı şekilde gidilen seyahatlerde, Demirel’le gittiğimiz 1993-94 senelerinde, Türkiye’nin Büyükelçiliği yokken, Başkan Stefan Topal Çadırlunga da FETÖ okulları için pek çok yer vermiş, 1994 yılında da Büyükelçiliğin açılışı gerçekleşmişti. Kısaca Rusya’nın kontrolünden dağılan kardeş cumhuriyetler, FETÖ tarafından o denemden itibaren işgal edilmeye başlanmıştı. 15 Temmuz darbesinden sonra, o ülkelere yapılan uyarılarla FETÖ temizliği başlamıştır. MİT’in, Kosova yetkilileriyle birlikte yürüttüğü operasyon sürecini, eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin şöyle değerlendirdi: MİT FETÖ’nün Balkan ayağına ağır darbe indirerek, örgütün 6 üst düzey elemanını Türkiye›ye getirdi. Erdoğan, Ramuş’a Milli İstihbarat Teşkilatımız Kosova’da yaptığı operasyonda, FETÖ’nün Balkanlardaki en üst düzey yöneticilerini almak için bu operasyonu yaptı
12-09-2018
Yeni Akit "
Mehtap Yılmaz  
 
Bahçeli’nin önerdiği af gelmeli mi? Bedelli nöbet tutacak mı?
Provocation to hostility, discrimination, and violence
…ve zinhar taviz vermeyin! Krallar gibi ağırlamayın… Bedelsiz askerlerle eşit muamele yapın! Çünkü her istediklerine “he” deyince iyice zıvanadan çıkıyorlar! Zor koşullarda kelle koltukta vatani görevlerini yapan askerlerimizin canını sıkıyorlar! Sinirlerini bozuyorlar! Şehit ailelerine “nanik” yapar gibi sürekli olarak şımarıyorlar! Hepi topu 21 gün askerlik yapacaklar zaten… Utanmadan hâlâ naz tuz ediyorlar… Yani sayın Başkomutanım ve Genelkurmay Başkanım! İnanın kaşınıyorlar! E madem öyle… Bunlara askerlik yaptıran elleriniz dert görmesin! BAHÇELİ’NİN ÖNERDİĞİ AF GELMELİ Mİ? Seçim öncesi sürecini hatırlayın… Şer muhalefet liderleri HDP-PKK’lı Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesini istemedi mi? CHP’li Kılıçdaroğlu, tutuklu FETÖ darbecilerinin tahliye edilmesini istemedi mi? Casus Enis Berberoğlu için af istemedi mi? Şimdi sizin FETÖ-PKK teröristleri için tahliye talep etmeniz hoş da Bahçeli kader mahkumları için af isteyince niye nahoş? “Nerden baksan tutarsızca, nerden baksan ahmakça” bir tepki değil mi sizdeki bu çelişki? ALLAH’IN SOPASI VAR EY ABD! Amerika Türkiye’ye dolar operasyonları yaptığı için… Gözünü Ortadoğu’ya diktiği için… Kendi çıkarları uğruna Ortadoğu’yu kan gölüne çevirdiği için… Eli kanlı terör örgütü PKK-PYD’ye 18 bin TIR silah yardımı yaptığı için… Yine Allah’ından buluyor… İşte yeni bir felaket daha ABD kıyılarına yaklaşıyor… “Uzmanların tahminleri tutarsa Florence, 1989’da Kuzey Carolina’yı vuran Hugo Kasırgası’ndan beri bölgeden geçen en güçlü kasırga olacak
11-09-2018
Yeni Akit "
Nurettin Veren  
 
FETÖ mücadelesi ve yapılan yanlış atamalar kafaları karıştırıyor!!!
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Geçirdiğimiz bunca FETÖ ihanetlerinden ve darbe felaketlerinden sonra, artık sütten ağzı yanan, yoğurdu dahi üfleyen bir davranışla hareket edilmelidir. FETÖ ile irtibatlı olanlarla değil, iltisaklı olanlarla, hatta FETO ile çay içmiş olanları dahi devlet kademelerinde uzak tutmakta fayda var. Çünkü daha önceki yazılarımda, FETÖ’nün çalışma metotlarını anlattığımda, Tıpkı Cizvitlerin, Tapınakçıların, Masonların ve Siyonistlerin metotlarının harmanlanmış şekli olan, yeni bir sistem ile FETO ağlarını ilmek ilmek örmüştür ve uzun vadeli çalışmıştır. FETÖ’nün herhangi bir üyesinin ailesi, yakınları, uzak akrabaları dahi, ırsi bir hastalığı olan kişiler gibi, metastas yapıp aynı gayeye hizmet edecek duygu ve düşünce anlayışı içindedirler. FETÖ’cü olmadıklarını söyleseler bile, ortaya çıkan bunca olaylar, yargı neticesinde FETÖ ile iltisaklı olduklarını, FETÖ’ye bilinçli bir şekilde katıldıklarını söyleyerek, bizi doğrulamaktadır. Bugün de yapılan araştırmalarda, ciddi bir şekilde üzerine gidilirse, pek çok FETÖ’cü olanların, yakın uzak akrabalarının yatay ve dikey olarak ikinci, üçüncü nesillerin dahi, FETÖ ile iltisaklı ve irtibatlı olduğu açıkça görülecektir. Hüsnü zanla bakıp, En’Am Suresi-164 (VELA TEZİRU VAZİRETUN VİZRA UHRA) kimse kimsenin suçundan mesul olmaz ve herkesin suçu kendi boynuna takılır ayetinde zikredilen bu ölçü, FETÖ örgütünün yapısı dikkate alınarak yorumlanmalıdır. Fakat FETÖ’cü olmadığını kabul etsek bile, halkın, toplumun kabullenemeyeceği, muhalefetin bunu Ak Parti’yi vurmak için Tayyip Erdoğan’ı yıpratmak için önümüzdeki yerel seçimlerde, masaya koyacağından hiç tereddüdünüz olmasın. Bugün kendisi bakan olan, fakat kardeşi FETÖ’cülükten içeride olan Rektörler, Profesörler, yine General olan ve darbecilikten tutuklu bulunan birisinin kardeşinin, Lahey’e büyükelçi olarak atanması, FETÖ ile Pensilvanya’daki karargahın da fotoğrafları olan birinin, maliye bakan danışmanı olması, milletimizin gözünden kaçmıyor ve Başkanımıza olan sevgi, saygı ve güveni sarsan yıpratıcı olaylar olarak gündemde konuşuluyor. Darbeden sonra FETÖ ile mücadele, Türkiye’nin birinci öncelikli işi denilirken, bugün gelinen noktada Suriye, AFRİN ve İDLİP konuları öne çıkmış, FETÖ’nün bu dumanlı havadan yararlanarak, kadrolarını çok önemli noktalara yerleştirmesine, zemin hazırlamıştır. Yani bakıldığında öncelik FETÖ mücadelesi iken, son yapılan atamalar ve tayinler gösteriyor ki, FETÖ mücadelesi önemini kaybetmiş, 3’üncü ve 4. Kardeşi içerde FETÖ’cülükten tutuklu bulunan bir kişinin, Lahey büyükelçisi olarak atanması, bu işte bir yanlışlık olduğunu düşündürmektedir. Aşağıdaki resimde de görüleceği gibi; FETÖ’nün karargahında Pensilvanya’da, F. Bu insanlar FETÖ ile hiç yakınlık kurmamış veya kurmuş olsalar da vazgeçmiş de olabilirler, fakat halkımız bu kadar açık bir FETÖ ile foto vermeyi hazmedemeyebilir ve bunlar hakkında da, hüsnü zan etmeye mecbur değildir. Böyle bir FETÖ ile mücadele edecek, Başkanımıza bağlı, siyasetin ve partinin dışında, uzmanların bulunduğu bir ofis var mıdır? Biz dün de dediğimiz gibi, dost acı söyler