Provocation to hostility, discrimination, and violence
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürülmesi, hiç beklenmedik bir konuyu, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in ABD’den Türkiye’ye iadesini yeniden gündeme taşıdı. Resmi temaslar için New York'a giden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Amerikalı mevkidaşı Mike Pompeo ile uzun ve kapsamlı bir görüşme yapacağını, görüşmede FETÖ elebaşı Gülen ile ABD'de bulunan diğer FETÖ'cülerin durumunun ele alınacağını açıkladı. Peki, 15 Temmuz darbe girişiminden beri gündemde olan, ancak geçen haftaya kadar sürüncemede kalan FETÖ elebaşısının ABD'den iade süreci mümkün olabilir mi? Amerikan hukuk sistemine bakıldığında, Gülen'in ABD'den Türkiye'ye iadesi zor görünüyor. Mahkeme sonunda Gülen'in Türkiye'ye iadesine karar verilmesi halinde bile, FETÖ elebaşının Yüksek Mahkeme’ye itiraz hakkı bulunuyor. 2006 yılında FETÖ elebaşının yaptığı, Amerikan göçmenlik yasaları çerçevesinde ‘I-140' kategorisinden kalıcı oturma izni başvurusu, CIA'in dosyaya destek vermesi sonucu mahkeme tarafından kabul edilmişti. FETÖ elebaşının konuyu mahkemeye taşıması üzerine ise, İç Güvenlik Bakanlığı'nın “reddedilsin” tezine karşılık, CIA'nin sahip çıktığı Gülen, mahkeme kararıyla oturma iznini almayı başarmıştı. ABD'nin FETÖ elebaşını Türkiye'ye doğrudan iadesinin pek mümkün görünmediğini fark eden Türkiye, son dönemde taktik değiştirmiş görünüyor. Nitekim, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun bahsettiği, FBI'ın ABD'deki Gülen okulları konusunda başlattığı, aralarında kara para aklamadan, usülsüz işçi çalışmaya, usulsüz para toplamaya kadar varan suçların yeri aldığı soruşturma dosyasının, FETÖ elebaşısının ABD'den çıkarılmasına yol açabilme ihtimali bulunuyor