Provocation to hostility, discrimination, and violence
“HUKUK BANA LİMAN, ÖTEKİNE SOPA OLSUN” TALEBİ DELİLİKTİRBazıları söz konusu tahliyeler FETÖ’nün ‘asıl’ çeteci güruhunun da yakında dışarı çıkacağına alamet ediyormuş gibi bir hava içine giriyor. Operasyon yapan FETÖ’cülerin, sureti haktan görünerek ve sadece demokrasi istedikleri yanılsamasını yaratarak kandırdıkları liberal aydınlarla aynı muameleye tabi tutulacaklarını düşünmek devlet erklerine gereğinden fazla ciddiyetsizlik hamletmek olur. Tabii bazıları da diyor ki, “Kamuoyu baskısı nedeniyle çıktılar, peki ama Nazlı Ilıcakların Altanların FETÖ’cü olduğuna ikna olmuş kamu vicdanı ne olacak? Yasalar ne derse desin, biz onları FETÖ’cü kabul ediyoruz”Ben de derim ki, içinde yaşadığınız devleti tarif ederken ‘hukuk devleti’ diyecekseniz, “Yasalar ne derse desin bana ne?” diyemezsiniz. Ayrıca vicdanları tartıya koyacak olursak “Yanlış ve adaletsiz yorumları yaklaşımları vardı ama bu insanlar 3 yıldır içerde, kusurları kadar bedel de ödediler, herkesin kandırılma hakkı var onların yok mu? Ne istiyorsunuz, illa ipte sallanırken mi görmek istiyorsunuz?” diyen ortalama insanın vicdanı, 15 Temmuz’u kendi siyasi, ideolojik tutumu, menfaati, kinciliği, kuyruk acısı için sıçrama tahtasına dönüştüren, 15 Temmuz’u her fikrini beğenmediği kişiye ‘kes lan FETÖ’cü’ raconu kesmek için kullananların vicdanından daha efdaldir diye düşünüyorum. 250 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz gecesinde, o korkunç gecenin akabindeki günlerde ‘bunların topunu…’ şeklinde bir hissiyata garkolmak belki doğal karşılanabilirdi ama geçen 3 yılın ardından, Adil Öksüz ele geçirilememiş, Bylock’taki hilenin binlerce insanı boşu boşuna yaktığı ortaya çıkmış, ünlü damatlar tahliye olmuş, Şaban Dişli Amsterdam’a büyükelçi atanmış ve zengin FETÖ’cüler parası neyse verip suçlanmaktan kurtulmuş iken 70’lerini devirmiş iki yazarın hapiste ölmesini dilemek normal değildir