Provocation to hostility, discrimination, and violence
Gerçeklerin bu ölçüde çarpıtılması, yalanın bu kadar rahat ifade edilebilmesi, hakaret ve iftiranın bu denli olağanlaştırılması geçmişte örneklerini pek çok kez müşahade ettiğimiz bir FETÖ (Fetullahçı Terör Örgütü) ahlakıdır. ""CUMHURBAŞKANIMIZA VE MİLLETİMİZE BORÇLU"Dilekçede, FETÖ ile mücadele edenleri haksız ithamlarla itibarsızlaştırmanın, hele hele FETÖ ile ilişkilendirmenin örgütün yöntemlerinden biri olduğu vurgulanarak, "Davalı bugün FETÖ'nün egemen olmadığı özgür bir ülkede yaşıyorsa bunu öncelikle Cumhurbaşkanımıza ve ona destek veren milletimize borçlu olduğunu unutmamalıdır. Türk Milletinin birliğini temsil ve TBMM adına başkomutanlık sıfatını deruhte eden Cumhurbaşkanının, Fetullahçı Terör Örgütü ile bağlantılı olduğuna, hatta baş FETÖ'cü olduğuna ilişkin beyanların, eleştiri sınırının çok ilerisinde, hakaret içeren ve gerçeklikten çok uzak, iftira niteliği taşıyan nitelikte olduğu ifade edilen dilekçede, şu değerlendirmelere yer verildi:"Davalının, Cumhurbaşkanımızı FETÖ ile ilişkilendirmeye yönelik bu açıklamalarını, suçluluk telaşıyla yapılmış artık gizlenmesi mümkün olmayan CHP-FETÖ iş birliğini örtmeye ve dikkatleri dağıtmaya yönelik bir çaba olarak değerlendirmek gerekmektedir. Bilindiği gibi, söz konusu yapılanmaya ilişkin FETÖ tabiri, 17-25 Aralık yargı darbesi girişiminden sonra yani anayasal düzeni cebir ve tehdit ile değiştirmeye yönelik girişiminden sonra kullanılmaya başlanmıştır. Davalı özellikle bu tarihten itibaren FETÖ ile iş birliğini gizleme dahi ihtiyacı duymadan artırarak sürdürmüş adeta siyasi bir partner olarak birlikte çalışmaya başlamıştır. Belirtilen tarihten sonra davalının Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik tüm söylemleri, FETÖ'nün söylemleriyle birebir örtüşmektedir. Cumhurbaşkanımıza yönelik tüm saldırılar önce FETÖ tarafından planlanmakta ve icra edilmekte daha sonra da davalı ve genel başkanı bulunduğu siyasi parti tarafından siyaseten sahiplenilerek yaygın bir şekilde dile getirilmektedir