Provocation to hostility, discrimination, and violence
İŞTE İDRİS KARDAŞ'IN BUGÜNKÜ YAZISINDAN BAZI BAŞLIKLAR FETÖ DE BÖYLE ORTAYA ÇIKTI …Ancak 1980'lerin sonuna doğru, çok açık bir şekilde uluslararası yapılar tarafından yönetildiği ve bağlantılı olduğu açığa çıkan FETÖ de benzer şekilde ülkeyi yönetmek ister. Artık ülkeyi yöneten paralel ortak FETÖ olur ve 80'lerin sonundan itibaren ülkenin gizli iktidarı olma yolunda ilerleyen bu yapının niyetini anlamak AK Parti iktidarına kadar mümkün olmaz. ERDOĞAN'IN AMACI MİLLİ EGEMENLİĞİ YENİDEN TESİS ETMEKTİ Recep Tayyip Erdoğan'ın milli egemenliğin yeniden tesis etmeye yönelik kararlı siyaseti, FETÖ'nün alanını günden güne daraltır. Erdoğan'ın bürokratik oligarşiye savaş açmasıyla birlikte FETÖ artık 7 Şubat'ta ama en net şekilde 17/25 Aralık'ta seçilmiş AK Parti iktidarına, içine sızmış olduğu ve yönettiği kurumlarıyla (emniyet-yargı) savaş açar. 1960 Anayasası ile birlikte hayatımıza giren "kurumsal egemenlik" FETÖ'ye iktidar alanını açan en büyük zemini böylece oluşturmuştur. Malum, FETÖ'nün sızdığı bir diğer kurum olan orduda da kendi üyeleri aracılığıyla 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunur. FETÖ elindeki tüm kurumları seçilmiş siyasi iktidarı bitirmek için sonuna kadar kullanmış, bu süreçte siyasi ve milli iradeye alenen savaş açmıştır. HALK CANI PAHASINA FETÖ DARBESİNE İZİN VERMEDİ Ancak 15 Temmuz'da işler istediği gibi gitmez. İki FETÖ üyesinin konuşmalarına da yansıyan "Bu millet bırakın direnmeyi, topa tüfeğe karşı siper almayı; yere yatmasını bilmez" bakışı, milletin tankların altına yatması, uçak ve helikopter atışlarının altında direnmesi sonucunda yerle bir olur. CHP ile FETÖ'nün bu iki konudaki söylem ve eylem birliklerinin temelinde, kurumsal egemenliğin, 15 Temmuz ve 16 Nisan'da millet ve desteklediği siyasi irade tarafından yerle bir edilmesi yatıyor. FETÖ BUGÜNE KADAR SİYASİ PARTİYE İHTİYAÇ DUYMAMIŞTI Peki vesayet odakları kurumsal egemenliğin çöktüğü, anlamını yitirdiği, gücünü kaybettiği, anayasal olarak sona erdiği bir süreçte ne yapacaklar? Eski alışkanlıklarını sürdürürlerse bu ülkeyi yönetme şansları olmayacaklarını artık öğrendiler. FETÖ, kurumlar eliyle ülkeyi idare etmeye muktedir olduğunu, dolasıyla siyasetin güçsüzlüğünü bildiği için bugüne kadar bir siyasi partiye ihtiyaç duymamıştı. Ancak 15 Temmuz ve 16 Nisan sonrası siyaset kurumu güçlenmiş, kurumsal egemenlik çökmüş, milli egemenlik kazanmış olduğundan, FETÖ, siyasi partiler içerisinde daha fazla etkin olmaya çalışacaktır. FETÖ PARTİ ZIRHINA BÜRÜNEREK KARŞIMIZA ÇIKABİLİR. FETÖ veya diğer yapıları kullanan küresel vesayet odakları hem yeni partiler aracılığıyla hem de var olan partilere sızarak çıkarları için çalıştıkları uluslararası yapılara layık olmaya çalışacaklardır. Sanılanın aksine FETÖ siyasi partiler içerisinde bugüne kadar çok etkin değildi, ihtiyaçları yoktu ancak bundan sonra daha etkin olmaya başlayacaklar