Provocation to hostility, discrimination, and violence
FETÖ’nün yayın organı olduğu gerekçesiyle kayyum atanan daha sonra kapatılan Zaman gazetesinin eski yönetici ve yazarlarına yönelik yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, FETÖ’nün medya ayağına ilişkin bilgiler yer aldıİddianamede, FETÖ/PDY medyasının, yıllardır sözde yayın politikalarına, ideoloji ve görüşlerine karşı olduğu Cumhuriyet, Radikal ve Aydınlık gazeteleri dahil olmak üzere diğer medya kuruluşları ile dirsek temasına geçtiğinin anlaşıldığı belirtildi. Zaman gazetesinin köşe ve haber yazarlarının da 17-25 Aralık sürecinde olaya müdahil olarak algı mühendisliğine katkıda bulunduğu anlatılan iddianamede, FETO/PDY üyesi yargı mensuplarının da Zaman Gazetesi aracılığııyla kamuoyunu yanlış yönlendirmeye ve toplumu kışkırtmaya kalkıştığı kaydedildi. İddianamede, 17-25 Aralık’tan sonra polis teşkilatında FETO/PDY üyelerinin tasfiye edilmesi sürecinin başlamasıyla MİT Müsteşarlığı'na kumpas girişiminde örgüt medyasının etkin kullanıldığı aktarıldı. 90’lı yıllardan itibaren FETÖ’nün medyayı silah olarak kullanarak toplumu yönlendirmeye çalıştığı anlatılan iddianamede, “Örgütü destekleyebilecek tarzda düşüncelere sahip kişileri yazar olarak gazeteye aldık” denildi. ASKERİ DARBE ÇAĞRISINDA BULUNMAKTAN ÇEKİNMEDİLERİddianamede sanık köşe yazarlarının, basın ve ifade özgürlüğünün sınırlarını aşarak devlet yetkililerinin ve kurumlarının haklarını ihlal niteliğinde ifadeler kullandıkları, ulusal güvenliği tehdit edebilecek, toplumsal barışı ve asayişi bozabilecek beyanlarda bulundukları, askeri darbe çağrısında bulunmaktan çekinmedikleri, bu şekilde örgütsel hedef ve amacı tamamlayan yazılarla FETÖ terör örgütü hiyerarşisi içerisindeki görevlerini yerine getirdikleri belirtildi. ""HÜKÜMETİ ÇALIŞAMAZ HALE GETİRMEYİ HEDEFLEDİLER"" Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) medyasının, 2013 yılından önce izlediği strateji gereği Türkiye Cumhuriyeti devletine ve hükümeti ile kişi, kuruluş ve kurumlara karşı gizli ve derinden bir mücadele yürüttüğü belirtilen iddianamede , örgüt medyasının 2013 yılından itibaren FETÖ/PDY'nin eylemleri ile eş zamanlı olarak, Türkiye Cumhuriyeti devletine ve hükümetine, kişi, kuruluş ve kurumlara karşı açıktan saldırıya geçtiği, basın ve ifade özgürlüğünün sınırlarını aşarak devlet sırlarını ifşa ettiği, örgüt ideolojileri ve amaçları doğrultusunda algı oluşturduğu, meşru hükümetleri çalışamaz hale getirmeyi hedeflediği, Türkiye'yi uluslararası arenada suçlu göstererek zor duruma düşürmek istediği, kişi, kurum ve kuruluşların haklarını ihlal niteliğinde ifadeler kullanmaya, ulusal güvenliği tehdit edebilecek, toplum huzurunu ve asayişi bozabilecek beyanlarda bulunmaya başladığı kaydedildi. ÖRGÜTÜN REKLAMINI YAPTILAR""FETÖ/PDY'nin medya alanındaki bu atılımlarının temelinde Gülen'in 1990'lı yıllarda Türkiye'de ve dünyada üst düzey devlet adamları, muhtelif din ve inanç temsilcileri ve istihbarat servisi sorumluları ile kurduğu temasların etkili olduğu kuşku götürmez bir hakikattir. Derginin ilk sayısında yer alan ‘Eğitim, bilim, iman, sevgi, barış ve hoşgörü sayesinde ülke sorunları çözülecek’ ifadesinin de, bundan böyle FETÖ-PDY’nin gizli ajandasındaki faaliyetlerini gizleyen bir paravan olarak kullanılacağı ifade edildi. FETÖ/PDY'ye bağlı oluşumların ve yayın organlarının faaliyetlerine de engel olunmadı