Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Haber, “FETÖ”nün eski imamlarından olduğu bildirilen Astsubay Hüseyin G. Akar TBMM'ye gönderdiği cevapta, TSK'daki “FETÖ yapılanması” konusunda bazı “hassas kaynaklardan” bilgi aldıklarını bildirmişti. İlhan Talu, Akar'ın talimatı, Erdoğan'ın da onayıyla devlet kurumları dışında, “Elinde FETÖ ile ilgili bilgi ve belge bulunanlarla temasa geçildiğini” belirterek, bu kişilerin Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, MGK Genel Sekreteri Seyfullah Hacımüftüoğlu, Devlet Denetleme Kurulu Başkanı, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Hakimi Kenan Kenan, Kozmik Oda operasyonunda adı geçen emekli Albay Baki Kaya ile Balyoz sanıklarından Ahmet Zeki Üçok olduğunu açıkladı. Gökhan Sönmezateş ise hazırladıkları “FETÖ'cü” listelerinin şu anda kuvvet komutanlarının ve AKP Milletvekili eski General Şirin Ünal'in elinde olduğuna inandığını anlatırken, “Ya gereğini yapıyorlardır ya da bu tarikatlar arası ilişkiler, pazarlıklar konusu mudur bilemem” dedi. ” Balyoz kumpasında tanıklık yapan, Baransu'yla bağlantıları olduğu öne sürülen o. TSK'daki “FETÖ'cülerin” listesini hazırlayan o. Bu ne kadar kadar tesadüf? O LİSTELERDE “HUSUMET” DE VAR MI? Şirin Ünal'la devam edeceğiz, ama önce TSK'daki “FETÖ'cüler listesini” hazırlayan isimlerden Ahmet Zeki Üçok'la ilgili bir gelişmeyi hatırlatalım. Bu ismin Zeki Üçok'un MİT, Savcılık ve polise verdiği “FETÖ'cü” listesinde yer aldığı biliniyordu. Ben Metin İyidil'in 15 Temmuz darbe karşıtı tutumunu ve edindiğim yeni bilgileri bir araya getirdiğimde Metin İyidil'in FETÖ ile ilgisinin olmadığı, darbeye katılmadığı kanaatini edindim. Diyeceğimiz; acaba Zeki Üçok gibi Şirin Ünal da hazırladığı “FETÖ'cü” listesinde “yanılgıya” düşmüş ya da işin içine geçmişteki bazı “husumet veya hesaplarını” katmış olabilir mi? Daha önemlisi; tamam, savcılar hiçbir AKP milletvekilinin bilgisine başvurmuyor başvuramıyor, ama Erdoğan'a darbeyi haber veren “enişteyi” dahi dinlemeyi düşünen TBMM 15 Temmuz Darbesini Araştırma Komisyonu, böylesi önemli bir ismi neden atladı?