159,923 Publications 10,927 Intolerance 3,088 Attack on rights and dignity 159,835 Provocation to hostility 685 Provocation for genocide 149,781 News 10,125 Column Articles 917,048 Hate Fueled Writings

Media > OdaTV

8,607 found, 3960 - 3980 showing
23-01-2019
Odatv
Odatv  
 
Ankesör soruşturmasından Yargıtay çıktı
Provocation to hostility, discrimination, and violence
FETÖ’nün iletişim yöntemi olarak kullandığı ankesörlü telefon aramalarına ilişkin soruşturma kapsamında üç Yargıtay üyesinin de adı çıktı
23-01-2019
Odatv
Odatv  
 
Herkes Başakşehir'i konuşurken Türkiye'nin efsane kulübü ligden çekildi
Provocation to hostility, discrimination, and violence
FETÖ’cü Meral Akşener seni bu atkıya kurban ederim” sözleriyle Akşener’i tehdit etmişti
23-01-2019
Odatv
Odatv  
 
TBMM'ye siber saldırıda tahliye
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Şüphelilerin, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası “Yurtta Sulh Konseyi” adlı WhatsApp grubu kurarak, terör örgütü FETÖ mensuplarının serbest bırakılmasını istedikleri yönünde paylaşımlar yaptıkları ileri sürüldü. 'Yurtta Sulh Konseyi' denildiği zaman FETÖ zannediliyor ama bizim onlarla alakamız yok" şeklinde konuştu
23-01-2019
Odatv
Odatv  
 
Yargıtay'dan Zirve Yayınevi kararı
Provocation to hostility, discrimination, and violence
ek iddianameyi hazırlayan Savcıların meslekten ihraç edildiğini, yargılamayı yapan hakimlerin meslekten ihraç edildiğini, FETÖ kapsamında tutuklandıklarını, gizli tanık İlker Çınar'ın (eski misyoner papaz) suç uydurduğu, yalancı şahitlik yaptığı, mahkemeye sunduğu belgelerin sahte olduğunun ortaya çıktığı belirtildi
23-01-2019
Odatv
Odatv  
 
Bir zamanlar Sea Hawkları kullanıyordu, hayatını böyle kararttılar
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Bir yanda FETÖ ile mücadele kapsamında devam eden operasyonlar kapsamanda gözaltılar, tutuklamalar, itirafçılar, etkin pişmanlıklar ve bir şekilde silahlı kuvvetlere sızanların milletin göz bebeği TSK’ya verdikleri onarılması güç zararlar… Diğer yanda FETÖ’nün kumpaslarla mağdur ettiği insanların giderek artan ve halen devam eden mağduriyetleri… Mücadele sadece FETÖ’cüleri ayıklamakla değil FETÖ’nün mağdur ettiklerinin itibarlarının iadesi ile olur… Sizlere o mağdurlardan bir bölümünün hikayesini yazacağım… Bugün ilk olarak Taha… BİRİNCİLİKLE BİTİRİP
23-01-2019
Odatv
Odatv  
 
FETÖ FETÖ olalı böyle yalama görmedi
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Kripto FETÖ’cü Cem Küçük’ün, FETÖ’yü yere göğe sığdıramadan övdüğü bir yazısı daha ortaya çıktı. Daha önce Küçük’ün FETÖ yanlısı yaptığı konuşmalarının görüntüleri sosyal medyada defalarca kez paylaşılmıştı. Cemaat bu suyu değiştiriyor” diyen Küçük, FETÖ’yü eleştirenleri hedef aldı. Kripto FETÖ’cü Küçük’ün yazısında kullandığı cümleler özetle şöyle: - Kendi karanlık emellerine ulaşamayan darbeci ve cuntacılar, planları ortaya çıkınca hemen sağa sola sataşmaya başladılar
23-01-2019
Odatv
Odatv  
 
Sözcü'den Işıkçılara suç duyurusu: "Tamamı yalan, bu FETÖ'cülerin taktiğidir"
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
  Türkiye gazetesi, Sözcü gazetesinin sahibi Ertuğrul Akbay'ın FETÖ firarisi Erhan Başyurt ile 15 Temmuz 2016 gecesi Facebook üzerinden görüştüğünü iddia etti. “BU FETÖ’CÜLERİN TAKTİĞİ” Ertuğrul Akbay’ın avukatı İsmail Yılmaz da iğrenç iftira ile ilgili açıklama yaptı. Geçmişte FETÖ’cü savcılarla polisler de sahte dijital veriler üretip yaşlı başlı masum insanları tutuklamak için delil olarak aynı yöntemleri kullandılar. Günümüzde yapılan Ergenekon, Tahşiye gibi yargılamalarda; FETÖ’cü yargı, emniyet ve basın mensuplarının bu tezgahları ortaya çıktı. “FETÖ YÖNTEMİ İLE TEZGAHLANMIŞ BİR DOSYA” Dilekçede, şüphelilerin ortaya attıkları yalan görsellerin savcılık dosyasında da olduğunu ima ettikleri belirtilerek şöyle denildi; “Ayrıca suça konu Türkiye Gazetesinde yayınlanan 23. Şayet böyle bir doya varsa, bu dosyanın FETÖ yöntemi ile tezgahlanmış ve uydurulmuş bir dosya olduğunun bilinmesini belirtmek isteriz” “BÖYLE BİR DOSYA VARSA DA BİZİM BU ŞİKAYETİMİZLE BİRLEŞTİRLMELİDİR” Söz konusu dosyanın oluşmasına katkı sağlayan tüm kişiler hakkında ihbarda bulundukları vurgulanan dilekçede, “Öncelikle, UYAP'tan Sayın Makamınızın araştırma yaparak, böyle bir doyanın var olup olmadığını tespit etmesi, bu dosya ile varlığı halinde, bizim bu şikayetimiz ile birleştirilmesini, olası dosyayı hazırlayan kişiler hakkında da aynı suçlamalarla soruşturma yapılması ve dava açılması gerekmektedir” denildi. “HAKİM, SAVCI VE POLİSLER ÜZERİNDE ALGI YAPMAYA ÇALIŞMAKTADIRLAR” Cem Küçük ve Fuat Uğur’un sundukları programda, FETÖ taktiği ile oluşturulan görseller için “Polis, her an Akbay’ın kapısına gelebilir. Sözcü ve FETÖ İşbirliğinin kanıtı. FETÖ Ertuğrul Akbay’ı kölesi yapmış. Bu yazışmalar gerçek korkmayın” gibi ifadelerle yorumda bulundukları hatırlatılan dilekçede, “Şüpheliler de FETÖ taktiklerini uygulayarak, hem kamuoyu üzerinde hem de adeta savcı ya da emniyet mensubuymuş gibi cümlelerle, devletimizin hakim, savcı ve polisleri üzerinde algı operasyonu yapmaya çalışmaktadırlar” denildi. İlk sebebin 2001’deki ekonomik krizde batan İhlas Finans’ın geride bıraktığı binlerce mağdurun haberinin Sözcü Gazetesi tarafından yapılmış olduğu ifade edilerek, ikinci sebebin ise Sözcü’nün kurulduğu 2007’den beri FETÖ’yle mücadale etmesi olarak gösterildi. Dilekçede su ifadeler kullanıldı; “FETÖ taktiği kullanan şüpheliler, dijital veri oluşturarak, devletimizin savcısını ve emniyetini da yanıltmak ve kullanmak suretiyle, müvekkil hakkında operasyon yapılması için çalışmaktadırlar. Müvekkilimin oğlu ve Sözcü Gazetesine karşı hem toplum nazarında müvekkilim ve Sözcü Gazetesi FETÖ'cü gibi algı oluşturmak istemektedirler hem de müvekkilime karşı operasyon yapılması için çabalamaktadırlar. FETÖ taktik ve yöntemleri ile sahte dijital deliller ve senaryolar ile müvekkilim hakkında operasyon yapılmasını dilemek, sadece müvekkilime karşı değil, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında, “baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleriyle devletin ve milletin  bütünlüğünü bozmak, varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini yıkmak, yargıyı ve emniyet güçleri üzerinde algı operasyonu yapmak, amacıyla FETÖ mensubu kişilerce gerçekleştirilen, devlete karşı da suç olan” fiillerdir. ŞÜPHELİLER DAHA FAZLA SUÇ İŞLEMEDEN SORUŞTURMA AÇILSIN Dilekçede, “Şüphelilerin FETÖ eylem ve taktiklerine dayalı fiillerine daha fazla devam etmemeleri adına, daha fazla suç oluşturup, daha fazla topluma zarar vermemeleri için, şahısların haklarında ciddi bir soruşturma yapılarak ceza davası açılması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi
23-01-2019
Odatv
Odatv  
 
15 Temmuz davasında 14 ay tutuklu kalan general suçsuz bulundu
Provocation to hostility, discrimination, and violence
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin İstanbul'daki ana davasında dosyası ayrılan dönemin 3
22-01-2019
Odatv
Odatv  
 
FETÖ'nün askeri yargı davasında dikkat çeken ifadeler: "Sivil savcı gelirse çatışırız"
Provocation to hostility, discrimination, and violence
‘Bu adamlar ahlaksızdır, FETÖ’cüdür’ diye. Başvurumu kabul etsinler bunların nasıl FETÖ’cü olduklarını anlatayım diye
22-01-2019
Odatv
Odatv  
 
Türkiye’nin konuştuğu asker cinayetinin altında örgüt bağlantısı mı var
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Bursa'nın Gemlik ilçesinde, vatani görevini yapan er Gökhan Kılıç'ın (20) nöbet sırasında başına miğfer ile vurarak ölümüne neden olduğu iddiasıyla yargılanan Astsubay Başçavuş Osman Hancı, “FETÖ terör örgütü üyeliği”nden de tutuklandı. Bursa merkezli 18 ilde FETÖ/PDY'ye yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 14'ü muvazzaf 20 asker ile örgütün haberleşme programı 'ByLock' kullandığı tespit edilen 1'i kadın 2 şüpheli, adliyeye sevk edildi. Hancı'nın, ifadesinin ardından 'FETÖ terör örgütüne üye olmak' suçundan tutuklanmasına karar verildi
22-01-2019
Odatv
Odatv  
 
15 Temmuz'u 28 Şubat'a yıkanlar neyin peşinde
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Bundan önceki iki bölümde Yeni Akit gazetesinden Ali Bey'in "28 Şubat'ta RP’yi kapatanlar, tek bir FETÖ'cü kurumu kapattı mı?" başlıklı makalesinde ileri sürdüğü iddiaları ele alıp yanıtlamıştık. Bu son bölümde de 28 Şubat'ta askerlerin FETÖ'ye dokunup dokunmadıklarına bakacağız.  ASKERLER 28 ŞUBAT'TA FETÖ'YE DOKUNMAMIŞLAR! Ve nihayet Ali Bey yazısında "Askerler 28 Şubat’ta ne yapmak istedilerse fazlası ile yapmışlar, ama FETÖ'nün ne bir gazetesine, ne televizyonuna, ne okuluna, ne yurduna, ne dershanesine dokunmamışlar" diyor. Şimdi bu iddiaya yanıt vermeden önce şu hatırlatmayı yapalım: 28 Şubat döneminde FETÖ diye bir örgüt yoktu; o tarihte bu adamlar "Fethullah Gülen Nur Cemaati" diye biliniyordu, terör örgütü olarak tanımlanmıyorlardı. Sonra da Ali Bey gibiler çıkıp "asker FETÖ'nün televizyonuna, radyosuna, dershanesine dokunmadı" diye milletin kafasını bulandırmanın peşindeler.   İşte 28 Şubat'ta askerlerin FETÖ'ye dokunmadığını söyleyenler önce dönüp aynaya baksınlar. Bu konuda -şimdilik- şunun altını çizerek vurgulamak istiyorum:  15 Temmuz'u 28 Şubat'ın üstüne yıkmaya çalışanlar, FETÖ'yle kendi işbirliklerini ve ülkenin 15 Temmuz'a gelip 250 vatandaşımızın yaşamını kaybetmesinde kendi rollerini örtmeye, saklamaya çalışanlardır. 28 Şubat, başta FETÖ olmak üzere bugünkü IŞİD (DAEŞ) ve benzeri köktendinci terör tehlikesine tam 21 yıl önce dikkat çekildiğinin resmidir. Şurası bir gerçektir ki, bundan tam 21 yıl önce MGK'da alınan ve hükümetçe de aynen benimsenip kabul edilen o kararlar eğer istismar edilmeseydi, sulandırılmasaydı, sonradan gelen hükûmetlerce (siyasilerce) gereği gibi uygulanıp takip edilseydi bugün kesinlikle 15 Temmuz ihaneti de, FETÖ belâsı da yaşanmazdı
22-01-2019
Odatv
Odatv  
 
Kamer Genç unutulmadı
Provocation to hostility, discrimination, and violence
FETÖ'nün, Türkiye'nin, başına bela olacağını meclis kürsüsünde defalarca haykırdı
22-01-2019
Odatv
Odatv  
 
Askeri tanıklar davalarda neden "görmedim bilmiyorum" diyor
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Üçok, Murat Kamil Erdem’in FETÖ üyeliğinden yargılanan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Adli Müşaviri Bedrettin Özgür’ü savunabilmek için tamamıyla yalan beyanda bulunduğunu söyledi. Yani Kamil Erdem’in söylediği yalanda yer aldığı gibi TSK’dan ilişiğim kesildiği halde FETÖ üyeliğinden yargılanan Adli Müşavir Bedrettin Özgür’ün müsaadesi ile lojmanda oturmadım, emekli olan tüm askeri personelin ilişik kesilme tarihinden itibaren 2 ay süre daha lojmanda oturma hakkı vardır. ” “KORKUNUN ECELE FAYDASI OLMADIĞINI GÖRMEK İSTEMİYORSANIZ CESUR OLUN” Ahmet Zeki Üçok, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu gerçek ortada ilken FETÖ üyeliğinden yargılanan Bedrettin Özgür’ün ne kadar iyi bir insan olduğunu, kendisi aleyhine ifade verenlere bile iyilik yapan bir kişi olarak suç izlemeyeceğini ima etmek hele hele TSK’dan ilişiğim kesilmediği halde böyle diyerek bakın Balyozculara ayrıcalık tanınıyor imajı yaratmak anlaşılabilir gibi değildir. Bu kişinin ifadesi bağlamında FETÖ davalarında ifade veren sanıkların sürekli olarak kendileri hakkında gerçekleri anlatanlara saldırmalarının ne yazık ki etkili olduğunu görüyoruz. 15 Temmuz kanlı darbe girişimi hepimizin yakınen tanıdığı düne kadar aynı odalarda görev yaptığımız aynı lojmanlarda oturduğumuz ve yakınen tanıdığımız TSK içerisindeki sözde silah arkadaşımız olan FETÖ üyeleri tarafından hepimizin gözleri önünde gerçekleşti. Tüm bunlara sessiz kalmanız bildiğiniz gerçekleri anlatmamanız sadece ve sadece FETÖ nün işine yarar
22-01-2019
Odatv
Odatv  
 
BMC Ümmet şirketi mi
Provocation to hostility, discrimination, and violence
-Ethem Sancak’ın ‘Ümmet şirketi propagandası’ Katar Emiri’ni mi, yoksa Erdoğan’ı mutlu etmek için mi? -Yoksa Ethem Sancak’ın gizli bir ‘Ümmet’ gündemi mi var? -15 Temmuz’da FETÖ’cü darbe girişimi acaba Ümmet adına mı, yoksa Millet adına mıydı? -Ethem Sancak’ın ‘Ümmet ve Millet’ kavramlarını birbirine karşıt iki kavram olarak kullanması ve ‘Millet değil Ümmet şirketiyiz’ demesi, gelecekte Tank Palet fabrikası açısından ne gibi tehlike ve sakıncalar yaratabilir?
22-01-2019
Odatv
Odatv  
 
İki bakanlıkta FETÖ operasyonu
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, Sağlık Bakanlığı ve hastanelerinden 30'u ihraç, 3'ü halen görevde 33 kişi ile Tarım ve Orman Bakanlığı eski çalışanı 1 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. 18 SİVİL MAHREM İMAM HAKKINDA GÖZALTI KARARI Bu arada Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, daha önceki operasyonlarda etkin pişmanlıktan yararlanan askerlerin ifade ve teşhisleri sonrası operasyon başlatıldı. Başlatılan operasyon kapsamında, örgütün Hava Kuvvetleri Komutanlığı sivil imamı Kemal Batmaz'a bağlı olarak çalıştığı ifade edilen 18 sivil “mahrem imam” hakkında arama ve gözaltı kararı verildi
22-01-2019
Odatv
Odatv  
 
Gülen ABD'den gönderilirse hangi ülkeye gidecek
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Uluslararası Güvenlik Sempozyumu Raporu, Polis Akademisi Yayınları'ndan "Uluslararası bir tehdit olarak FETÖ" başlığıyla yayımlandı. Öğretim üyelerinin hazırladığı raporda, FETÖ'nün tarihi, amaçları, özellikleriyle ilgili bilgiler verildi. FETÖ'nün medya ve eğitim yapılanmasıyla ilgili bilgilerin de yer aldığı raporda, örgütün yurtdışı yapılanması anlatıldı. FETÖ ABD DEVLETİ TARAFINDAN KOLLANIYOR Raporda, "ABD'de FETÖ yapılanması" ara başlığı altında şu satırlara yer verildi: "FETÖ’nün lideri Fethullah Gülen’in ikametgâhı olması nedeniyle ABD, örgütün hâlihazırda dünya çapında faaliyetlerinin merkezi konumundadır. Bu minvalde, FETÖ’nün ABD’de sayıları 140’ın üzerinde okulu bulunmaktadır. Aynı zamanda ekonomik faaliyetleri vasıtasıyla FETÖ ABD’de yılda 500 milyon dolardan fazla gelir elde etmektedir. " FETÖ’nün Amerikan devletinde ya da devletin bazı kurumları tarafından kollandığına dair güçlü emarelerin olduğunun belirtildiği raporda “ABD makamlarının FETÖ’ye ülkesinde yapılanması konusunda izin verdiği görülmektedir. Bu sayede FETÖ’nün ABD yapılanması eğitim, kültür, ticaret ve siyaset alanlarında faaliyetleri mevcuttur” denildi. FETÖ’nün ABD’deki okullarının sayısının 140’ın üzerinde olduğunun belirtildiği raporda, okulların zaman içinde isim değişikliğine uğradığı ve her yıl yaklaşık 60 bin civarında öğrencinin okuduğu kaydedildi. Raporda FETÖ’nün ABD yapılanmasıyla ilgili ayrıca şunlar kaydedildi: “FETÖ ABD’de zaman içinde bağış, rüşvet ve kültür gezileri marifetiyle elde ettiği lobi kabiliyetini Türkiye üzerinde bir baskı aracı olarak kullanmayı amaçlamaktadır. Dava, Türkiye’de 17/25 Aralık yargı darbesinin failleri olan FETÖ mensuplarının ifadeleri ve yasa dışı yollarla Türkiye dışına çıkarılan belgeler üzerine kurgulanmıştır. Dava aynı zamanda FETÖ’ye danışmanlık hizmeti veren Steptoe & Johnson isimli hukuk şirketi ve aynı zamanda FETÖ’nün ABD’deki çatı kuruluşu olan Türk-Amerikan Birliği’yle yakın ilişki içerisinde olan eski New York savcısı Preet Bharara tarafından açılmıştır. Buradan hareketle, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bharara ve ABD’de FETÖ’yle ilişkili başka önemli isimler hakkında inceleme başlatmıştır. ” “AB ÜLKELERİNİN FETÖ MENSUPLARINA KUCAK AÇMASI VE HER TÜRLÜ KOLAYLIĞI SAĞLAMASI…” FETÖ’nün AB’deki faaliyetlerine de değinilen raporda, “FETÖ hem Türkiye’nin AB ile geliştirmiş olduğu yoğun ilişkileri hem de AB’nin uluslararası politikada artan nüfuzunu kendi çıkarları minvalinde kullanmayı amaçlamıştır. Bunun yanında özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından AB ülkelerinin gerek topraklarında yerleşik gerekse de Türkiye’den firar eden FETÖ mensuplarına kucak açması ve deyim yerindeyse örgütlenmeleri yönünde her türlü kolaylığı sağlaması terör örgütünün Avrupa’yı küresel örgütlenmesi içerisinde önemli merkezlerinden biri olarak seçmesinin başlıca nedenlerinden olmuştur” ifadeleri yer aldı. FETÖ bu tür dostlukları kazanmaya çalışırken dini bir cemaat yapılanması gibi davranmaktan kaçınmakta ve temel olarak Türklerin Avrupa toplumuna entegrasyonlarını sağlamaya ve kültürlerarası diyaloga yönelik aktiviteler yürüten dernekler ve hareketler kisvesi altında faaliyetlerini yürütmektedir” denildi. FETÖ’nün Avrupa’daki örgütlenmesinde en güçlü olduğu ülkelerin Almanya, Avusturya ve Hollanda olduğunun kaydedildiği raporda, örgütün Almanya’da faaliyet yürüttüğü şirket ve vakıfların isimleri sıralandı: ”Eğitim alanından başka FETÖ’nün Almanya’daki sivil toplum faaliyetleri Stiftung Dialog und Bildung vakfı tarafından koordine edilmektedir. Bunun yanında Bund Deutscher Institutionen adlı bir başka kurum ise FETÖ’nün Almanya’daki birçok derneği arasındaki ilişkileri yönlendirmektedir. FETÖ’nün iş dünyasındaki faaliyetleri de Bundesverband der Unternehmervereinigung (BUV) adlı bir çatı kuruluş altında devam etmektedir. ” “ÜST DÜZEY SİYASİLERE ULAŞMA ARACI OLARAK KULLANILMAKTADIR” Raporda “Avusturya’daki FETÖ yapılanmasına bakıldığında yapılanmanın başında FETÖ lideri Fethullah Gülen’in amcasının oğlu Numan Gülen’in olduğu dikkat çekmektedir” denildi. Enstitü esasen bir propaganda merkezi olmakla birlikte FETÖ’nün Avusturya’da üst düzey siyasilere ulaşma aracı olarak kullanılmaktadır” satırları yer aldı. FETÖ’nün Hollanda’da 2 lise, 7 ilkokul ve 1 dershanesinin bulunduğunun belirtildiği raporda, şu ifadeler yer aldı: “15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ’nün Hollanda’da yapılanması önemli darbeler yemektedir. Darbe girişiminin hemen ardından Hollanda’daki FETÖ okullarından 600 öğrenci ayrılırken, bu sayı günümüze kadar ikiye katlanmıştır. FETÖ okullarını kurtarmak için okul isimlerinde değişikliğe gitmiştir. ” “BÜROKRATLARIN ÇOCUKLARINA YÜKLÜ MİKTARDA BURS” Raporda, FETÖ’nün Balkanlardaki yapılanması hakkında da bilgiler verildi. Örgütün Balkanlardaki okullarında okuyan öğrenci sayısının yaklaşık 20 bin olduğunun belirtildiği raporda, özellikle Arnavutluk’la ilgili satırlar dikkat çekti: “FETÖ’nün Balkan ülkeleri arasında en güçlü olduğu yerlerden birisi Arnavutluk’tur; FETÖ bu ülkede üst düzey bürokratların çocuklarına yüklü miktarda burs sağlayarak onlarla iletişim kurmuştur; ülkedeki diğer okullara kıyasla örgüte bağlı okulların eğitim seviyesinin daha iyi olduğu söylenebilir. Ülkenin önde gelen iş adamları ve siyasetçilerinin çocuklarına adı geçen okullarda eğitim verilmesi suretiyle FETÖ, ülkenin iş, siyaset ve ekonomi çevrelerinde etkili bir ağa sahip olmaya çalışmaktadır. Bu açıdan ülkenin ilk internet gazetesi olan Gazeta Start’ın da FETÖ’ye ait yayın organı olması dikkat çekicidir. ” Raporda, Yunanistan, Bulgaristan ve Macaristan’la ilgili olarak şunlar kaydedildi: “FETÖ, diğer Balkan ülkelerinin aksine Yunanistan, Bulgaristan ve Macaristan’da daha sınırlı bir faaliyet alanına sahip olabilmiştir. Örneğin Yunanistan’da gerek Yunan devlet kurumlarının yoğun denetimi gerek Batı Trakya Türklerinin ilgi göstermemesi sebebiyle FETÖ yaygın faaliyet gösterememiştir. Öte yandan Bulgaristan’daki faaliyetlerine 1992’de başlayan FETÖ, burada da Sofya ve Filibe’deki birkaç özel kurs ve dil okulu dışında herhangi bir yapı kuramamıştır. ” “ILIMLI İSLAM SÖYLEMİNİ ETKİLİ KULLANMIŞTIR” Raporda, FETÖ’nün Ortadoğu’da Fransız ve İngiliz etkisine alternatif olarak ABD’nin etkisini yaymayı hedeflediği kaydedildi ve “Kullanışlı bir aparat olarak FETÖ, Ortadoğu ülkelerinde örgütsel faaliyetlerini genişletmesinde ılımlı İslam söylemini etkili kullanmıştır” denildi. Bahse konu dönemde FETÖ’nün Körfez ülkelerine ise sirayet etme hususunda zorlandığı görülmektedir. ” “GÜLEN’İN ABD’DEN SINIR DIŞI EDİLMESİ HALİNDE MISIR’A SIĞINABİLECEĞİ” Raporda, FETÖ’nün Mısır’daki faaliyetlerine ilişkin yazılanlar dikkat çekici. FETÖ’nün Mısır’da istihbari bir örgüt gibi çalıştığının belirtildiği raporda şunları kaydedildi: “FETÖ’nün Mısır’daki yapılanması ve faaliyetlerine baktığımızda, mesihçi bir yapı olarak kurulan örgütün başta Türkiye olmak üzere çeşitli ülkelerin aleyhine istihbarat faaliyetlerinde kullanıldığı görülmektedir. 3 Temmuz 2013’te Mısır’ın seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin dönemin Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı Abdulfettah Sisi’nin liderliğindeki darbeyle görevinden uzaklaştırılması sonrasında gerginleşen Mısır-Türkiye ilişkilerinde FETÖ, kendisine alan açıldığını görmüştür. Bahse konu gerginlikten faydalanan FETÖ, Mısır’a istihbari bilgiler sağlayarak Sisi yönetimiyle ilişkilerini kuvvetlendirmiştir. Bu çerçevede, 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası İslam İşbirliği Teşkilatı’nın FETÖ’nün terör listesine dâhil edilmesi yönündeki karar tasarısının görüşüldüğü 19 Ekim 2016 tarihli oturumunda tek çekimser kalan ülkenin Mısır olması da tesadüfi değildir. FETÖ’nün Mısır’daki uzun yıllara dayanan faaliyetleri neticesinde bugün Mısır istihbarat kurumlarıyla da güçlü ilişkilere sahip hale gelebilmiştir. Bu çerçevede, FETÖ lideri Fetullah Gülen’in ABD’den sınır dışı edilmesi halinde Mısır’a sığınabileceği söylentileri de temelsiz değildir. Bu iddiaları doğrular şekilde, Ortadoğu ve Afrika’da faaliyet gösteren FETÖ mensuplarının, 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminin başarısız olmasından sonra Mısır’da toplantılar düzenlediği ve bölgedeki faaliyetleri hakkında yeni stratejiler geliştirdikleri belirtilmektedir. 48 Söz konusu iddiaların tümü, Türkiye’deki darbe girişimini destekleyen yayınlar yapan Mısır televizyonlarına konuk olarak katılıp Türkiye aleyhinde yorumlarda bulunan FETÖ mensuplarına geçen zamanda yenilerinin eklenmesiyle de örtüşmektedir. ” “ABD’NİN OPERASYONEL ÜSSÜ HALİNE GELDİĞİ GERÇEĞİ İLERLEYEN YILLARDA ORTAYA ÇIKMIŞTIR” “FETÖ tarafından da Orta Asya ve Kafkasya bölgesine yönelik ilk stratejik yapılanma SSCB’nin dağılması sonrası ortaya çıkan siyasal konjonktürün etkisiyle başlamıştır” denilen raporda şu ifadeler yer aldı: “Bölgeye eğitim kurumları açarak nüfuz alanı elde etmeye başlayan örgüt bunun ardından bölgenin hızlı liberalizasyon sürecinden faydalanarak ekonomik oluşumunu hayata geçirmiştir… FETÖ bu dönemde Orta Asya ve Kafkasya bölgesinde ABD’nin ‘ılımlı İslam’ projesi kapsamında önemli roller üstlenmiş ve örgütün önü böylece açılmıştır. FETÖ bu dönemde faaliyette bulunduğu ülkelerde Batılı tarzda eğitim vermekle ün yapmaya başlamış ve Batılı ülkeler için gün geçtikçe daha kullanışlı bir aktör konumuna gelmiştir. Rusya Federasyonu ve Özbekistan istihbarat servisleri bu durumu tespit eden ilk ülkelerin başında gelmiş ve FETÖ’nün faaliyetlerini ülkelerinde yasaklamışlardır. ” “FETÖ’NÜN YABANCI İSTİHBARAT SERVİSLERİYLE İLİŞKİSİ ORTAYA ÇIKARILMIŞTIR” FETÖ’nün Rusya’daki faaliyetleriyle ilgili şu satırlara yer verildi: “FETÖ, Asya yapılanmasına Rusya’da 1990’lı yılların başında Kuzey Kafkasya’daki özerk cumhuriyetlerden Tataristan’a, Rusya içerisindeki Türk dilli diğer cumhuriyetlere, St. 2000’li yılların başında Rusya iç siyasal birliğini sağlamış, devlet başkanı Vladimir Putin’in yönetime gelmesiyle birlikte ülkenin istihbarat güvenlik teşkilatları yeniden dizayn edilmesiyle birlikte FETÖ’nün yabancı istihbarat servisleriyle ilişkisi ortaya çıkarılmıştır. 2002 yılında Rus İstihbarat Teşkilatı (FSB), FETÖ okullarının Amerikan istihbarat teşkilatıyla doğrudan ilişkisi olduğunu, CIA adına Rusya’nın ulusal çıkarlarına aykırı olarak istihbarat çalışmalarında bulunduğunu, İslam’ın bağlamından koparılmış bir eğitimle Rusya’nın ve Orta Asya’nın yapısına aykırı mezunlar ve elemanlar yetiştirmeye çalıştığını, okullarındaki öğretmen ve öğrencilerin de normal öğretmen ve öğrenci dışında bir asker ve istihbaratçı motifinde yetiştiğini tespit edip, Rusya Yüksek Mahkemesi kararıyla, okulların büyük bir kısmını kapatma kararı vermiştir. ” ÖZBEKİSTAN’DAKİ İLK DARBE GİRİŞİMİNDE FETÖ PARMAĞI “FETÖ’nün bölge yapılanmasını çözen ikinci ülke Özbekistan olmuştur” denilen raporda, örgütün Özbekistan’da darbe yapmaya çalıştığı kaydedildi: “Özbekistan’a 1990’lı yıllarda aynı yöntemlerle sızan örgüt, bir süre sonra Özbek devletinin ve istihbaratının dikkatini çekmiş ve okullarda verilen çarpık eğitimle Özbekistan halkının birliğine aykırı faaliyetler gösterdiği, okullarda çalışan öğretmen ve yetişen öğrencilerin ABD çıkarlarını koruma amacı taşıdıkları tespit edilmiştir. Daha da ötesi 1999 yılında Özbekistan’daki ilk darbe girişiminde Özbek lider İslam Kerimov’a karşı gerçekleştirilen suikast girişiminin arkasında FETÖ parmağı bulunmasının ardından terör örgütünün okulları kapatılmış ve örgüt mensupları sınır dışı edilmiştir. Yani FETÖ ilk darbe girişimini esasen Özbekistan’da gerçekleştirmiş ve 15 Temmuz’da olduğu gibi başarıya ulaşamamıştır. ” “KIRGIZİSTAN’IN YÖNETİMİNİ ELE GEÇİRMİŞTİR” Raporda “Rusya ve Özbekistan’dan farklı olarak Kırgızistan’da FETÖ mensupları daha rahat ve serbest bir şekilde yapılanma olanağı bulmuşlardır” denildi ve “1992 yılında Türk ve Kırgız Cumhurbaşkanlarının da bizzat katılımıyla FETÖ iltisaklı Sebat Vakfı’na bağlı okulların açılışı örgütün ilk Kırgızistan yapılanması olmuştur. FETÖ eğitim kurumlarında eğitip yetiştirdiği on binlerce mezun ile Kırgızistan’ın yönetimini, iş dünyasını, ekonomik dengelerini dahası halkın bilincini dahi ele geçirmiştir. Bu sayede örgüt günümüzde Kırgızistan’ı kendine üs yapmış ve 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra Türkiye’nin Kırgızistan’a defalarca yapmış olduğu uyarılar, FETÖ etkisindeki Kırgızistan yönetimi tarafından hoş olmayan bir tutum ile karşılanmıştır. Türkiye ile ekonomik ilişkilerin kopma riski dahi göz önüne alınarak okullar kapatılmayıp tam tersi FETÖ’ye tam destek verilmeye devam edilmektedir” ifadeleri kullanıldı. “KIRGIZ EMNİYET TEŞKİLATINA SIZDIĞI BİLİNMEKTEDİR” FETÖ’nün Kırgızistan’da ülke yönetiminin en uç yerlerine kadar sızmış olduğu bölge basınına bakıldığında kolaylıkla anlaşıldığının vurgulandığı raporda şunlar kaydedildi: “Hatta Kırgız bürokrasisi içerisinde FETÖ’nün, örgüt faaliyetlerini yürütebileceği kişileri önemli kadrolara bile getirebildiği kabul edilmektedir. Bu minvalde, FETÖ’nün tıpkı Türkiye’de sınav sorularını çalarak devlete sızma stratejisi Kırgızistan’da da uyguladığı ve böylece Kırgız emniyet teşkilatına sızdığı bilinmektedir. Ancak gerçekte okullar isim değişikliğine giderek FETÖ yapılanmasının içerisinde kalmaya devam etmektedir. ” “ALİYEV’İN ÜLKE İÇERİSİNDE FETÖ İLE MÜCADELESİNDE GÜVENEBİLECEĞİ BAŞKA İSİM OLMADIĞINI…” FETÖ’nün Azerbaycan’da da ciddi bir tehlike olduğunun belirtildiği raporda ülkedeki yapılanmayla ilgili şu ifadelere yer verildi: “Azerbaycan, FETÖ için Kafkaslar, Orta Asya ve Rusya’ya açılan kapı olarak çok büyük bir önem arz etmektedir. Bugün örgüte kaşı mücadele edilerek FETÖ konusunda önemli adımlar atılsa da, halen yeterli ve tatmin edici sonuçlara ulaşılamamıştır. Özellikle Türkiye’de bir zamanlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaşadığı FETÖ ile mücadelede yalnız bırakılma durumu şu an Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev için geçerlidir. Bu yüzden Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in FETÖ ile mücadele konusunda aldığı en önemli karar eşi hanımefendi Mihriban Aliyev’in Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak ataması olmuştur. Bu kritik atama Cumhurbaşkanı Aliyev’in ülke içerisinde FETÖ ile mücadelesinde güvenebileceği başka isim olmadığını göstermesi bakımından önemlidir. Bugün Azerbaycan devlet bürokrasisi içinde önemli pozisyonlarda olanların birçoğu hala FETÖ konusunun ciddiyetini anlamış değildir. Bu minvalde FETÖ’nün Azerbaycan’daki faaliyetlerine bakıldığında örgütün temel hedefinin Türkiye’den Azerbaycan’a giden öğrenci ve iş adamları olduğu görülmektedir. Bu noktada FETÖ Azerbaycan’daki örgüt mensuplarının önünü açmak için bu ülkeye giden FETÖ mensubu olmayan kişiler itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır
22-01-2019
Odatv
Odatv  
 
18 "mahrem imam" için gözaltı
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Ankara'da yütürülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, örgütün Hava Kuvvetleri Komutanlığı sivil imamı Kemal Batmaz'a bağlı olduğu ifade edilen 18 sivil mahrem imam hakkında arama ve gözaltı kararı verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, daha önceki operasyonlarda etkin pişmanlıktan yararlanan askerlerin ifade ve teşhisleri sonrası operasyon başlatıldı. Operasyon kapsamında, örgütün Hava Kuvvetleri Komutanlığı sivil imamı Kemal Batmaz'a bağlı olduğu ifade edilen 18 sivil mahrem imam hakkında arama ve gözaltı kararı verildi
22-01-2019
Odatv
Odatv  
 
Atatürk düşmanına Cem Yılmaz’dan yanıt
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Bir dönem FETÖ’ye verdiği destekle tanınan Atatürk düşmanı liberal yandaş yazarlardan Atilla Yayla, sosyal medya hesabı üzerinden Cem Yılmaz’ı hedef aldı
22-01-2019
Odatv
Odatv  
 
Dinciler 2019'da kalkışmaya mı hazırlanıyor
Provocation to hostility, discrimination, and violence
FETÖ ilk Mehdilik darbe girişimi olan 15 Temmuz’da sobelendi. Üst akıl projesinin adı: “Dinlerarası diyalog” sosu kullanan BOP’tur, yani Türkiye’nin de içinde bulunan Ortadoğu coğrafyasında yapılması mukadder operasyonun gerçekleşmesi… Üst akıl projesinin adı: BOP gerçekleştiğinde, İsrail’in megalo ideası diyebileceğimiz “Arz-ı mev’ud”un yaşama geçmesi, yani kendilerine Yahova tarafından vaat edilen Fırat ve Dicle arasındaki geniş toprakların işgali… Üst akıl projesinin adı: Amerika’da yüz milyondan fazla müridi bulunan Evanjelizm’in tanrıyı kutsal savaşa zorlama düşüncesi olan Armageddon Savaşı’nın tüm acımasızlığıyla Müslümanların ve mazlumların ortadan kalkması ya da etkisizleştirilmesi… Üst akıl projesinin sözcülüğünü, Lübnan’daki Hizbullah’a hiç mi hiç benzemeyen, hatta onlar tarafından itibar edilmeyip ideolojilerinden bir nevi aforoz ettikleri, dincilikte Kürt vurgusuna sahip, Fetö’nün beynelmilel Dinlerarası projesine taşeronluğuna ayarlı, PKK’nın Kürt ırkçılığına sırtını dayayan ve Menzil tarikatının Kürtçü-İslamcı yapısına yapışkan “Kürt bağnaz terör örgütü apoletli Hizbullah” yapmaktadır
21-01-2019
Odatv
Odatv  
 
Özhaseki'ye zor soru: Merkezde olanları sen nereden biliyorsun
Provocation to hostility, discrimination, and violence
*** Sürekli FETÖ tehdidinden söz edip memleketin içinde bulunduğu durumu 'beka mücadelesi'yle açıklayan bir anlayışın bu garabeti çözmesi gerekiyor!