Attack on rights and dignity (cursing, insulting, humiliating)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Ben Fetö ile arasını ayırdığından emin değilim” ifadelerini yazmış. ERDOĞAN’IN VE BAKANLARIN RÜŞVET ALDIĞINI İMA ETMEK Onun “Gerçekler ortaya çıksın” gerekçesiyle Atatürk üzerinde durmasının asıl sebebi, Atatürk eleştirisiyle gündeme geleyim ki, “17/25 Aralık’tan sonra dahi Fetöcülük yaptığını kimse gündeme getirmesin” kaygısını taşımasından kaynaklanıyor. Çünkü “FETÖ’nün en derininde olan biriydi” kendisi. Adam 17 Aralık operasyonu esnasında 22 Aralık tarihinde Zaman gazetesinde “Osmanlı’da Yolsuzluk ve Yüce Divan” yazısını yazarak “bakanların ve Tayyip Erdoğan’ın rüşvet aldığını” ima etti ve FETÖ’nün 17/25 operasyonunu destekledi. Tayyip Erdoğan’ın Fetö’ye öfke kustuğu, “Haşhaşiler, vatan hainleri, sülükler!" diye meydanlarda konuştuğu dönemlerde, Mustafa Armağan Zaman gazetesine yapılan polis baskınını ve Ekrem Dumanlı’nın gözaltına alınmasını kınadı. Hükümet-Fetö savaşının iyice kızıştığı süreçte, “Yazma,” diye uyaranları dinlemedi. “Fetö ile bağını kopar” diyenleri takmadı. O dönemde, “Hükümet Fetö’yü yiyecek gibi, Fetö’nün savunulacak yanı kalmadı” diyenlere, “Cemaat o kadar güçlü ki, Erdoğan’ı indirecekler” diyor ve etkin görevlerine devam ediyordu. Fetö okulları, kolejleri Mustafa Armağan’ın konferans mekanlarıydı. Fetö’nün 170 ülkedeki gücünü derinden biliyordu ve Zaman gazetesi kapanıncaya kadar Fetö’nün yıkılamayacağına, Erdoğan’ın alt edileceğine inanıyordu. MUSTAFA ARMAĞAN “BU TARAFA” NASIL ATLADI? Zaten bugün çoğu yurt dışına kaçmış olan Fetöcü abilerle kankaydı. Fakat Fetö gazeteleri kapatılınca, Nesil Yayın Grubu’ndan Haluk İmamoğlu, Yavuz Bahadıroğlu gibi dostları aracılığıyla Fetö’den “bu tarafa atlaması” çok da zor olmadı. Nesil grubu, daha önce Fetö ile arası “herkes gibi” iyi iken, “Dershane krizinden itibaren Fetö’ye karşı durmuş, hükümetin yanında” yer almıştı. Ancak pek çok kurumda olduğu gibi Nesil’de de Fetö ile bağlantılı isimler ortaya çıkmıştı. Nesil grubunun lideri veya abisi Mehmet Fırıncı’nın yeğeniyle evli olan Cemal Uşak, Cemil Tokpınar, İhsan Atasoy gibi isimler Fetö’nün tarafında yer almıştı. Cemil Tokpınar da tarafını Fetö’den yana koymuş, Almanya’ya kaçmıştı. Yine de, Fetö’ye karşı olan Nesil, Fetö yüzünden sıkıntılar yaşamış, yayıncılıkta da muhafazakar kesimin güçlü yayınevlerinden biri olduğu için, “fırsattan istifade etmek isteyen” bazı yayıncılar ve yazarlar tarafından Fetöcülükle itham edilmiş, hükümete ihbar bile edenler olmuştu. Hem ekonomik sıkıntı, hem Fetö meselesi Nesil’i oldukça yıprattı. Fetö’ye karşı olmasına rağmen, bazı fırsatçılar tarafından Fetö’cü yayınevi olarak itham ediliyordu. FETÖ’CÜ İTHAMI YAPAN FIRSATÇILAR Mustafa Armağan 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde ilginç bir “fırsatçılık örneği” gösterdi ve kitaplarını yayıncısından çektiğini açıklayan bir tweet attı. Yani son ana kadar kendisi Fetö’de kalan Mustafa Armağan, 15 Temmuz gecesi Timaş’ın Fetö’cü olduğunu “ima ile” ilan ederken, kitapları çok satmasına rağmen “Fetö’cü yayıneviyle çalışmam” havasını veriyordu. Turkuaz’a gidemiyor, “Fetöcü” diye ima ettiği eski yayınevine dönemiyordu. Fetö’cü imasıyla jurnallediği ama “hiç bir yaptırımın olmadığını” gördüğü Timaş’a dönme hamleleri yaptı, araya aracılar koydu fakat Timaş’ın kapıları kapanmıştı. TİMAŞ VE NESİL FETÖCÜ MÜ? 15 Temmuz gecesi Mustafa Armağan’ın Timaş’ı töhmet altında bırakan tweetinden sonra, daha önce Timaş’ta 7 yıl editörlük yapan, 17/25 sürecinde bile “Hocaefendiyle Erdoğan’ın arasını açmak isteyen münafıklar var” tweetleri atan, yazılar yazan, Cem Küçük de, Timaş’ı Fetöcü ilan eden tweetler attı. Hatta Fetöcü yayınevleri listesinin sonuna Timaş’ı ekleyip dağıtımcılara, kitapçılara gönderenler oldu. Ayrıca Nesil ve Timaş Fetö’ye karşı hükümetin yanında yer almış, bünyesindeki Fetö ilintili yazarları, yöneticileri 17/25 Aralık sürecinde uzaklaştırmıştı