Provocation to hostility, discrimination, and violence
"Hrant Dink suikastında kamu görevlilerinin ihmali olduğu" iddiasına ilişkin yürütülen soruşturmada aralarında eski MİT mensubu Özel Yılmaz, eski İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve Avukat Kemal Kerinçsiz'in de aralarında bulunduğu 24 kişi hakkında verilen takipsizlik kararına yapılan itiraz reddedildi. Bunun üzerine Dink Ailesi'nin avukatı Hakan Bakırcıoğlu da Anayasa Mahkmemesi'ne başvurdu. Hakan Bakırcıoğlu dilekçesinde "Hrant Dink Cinayetinde kamu görevlilerinin ihmali olduğu" iddiasına ilişkin dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın da aralarında bulunduğu 27 şüpheli hakkında dava açıldığını hatırlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 19 Ekim 2015 tarihinde eski MİT mensubu Özel Yılmaz, eski İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve Avukat Kemal Kerinçsiz'in de aralarında bulunduğu 24 kişi hakkında verilen takipsizlik kararına itiraz ettiklerini, itirazında İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğin'nce reddedildiği anlatıldı. "ETKİN VE ADİL SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMEDİ" Dilekçede, adil yargılanma hakkı, etkin başvuru hakkı ile bağlantılı olarak tarafsız, aleni yargılama, silahların eşitliği, çelişmeli yargı, gerekçeli karar hakkı, bağımsız ve tarafsız bir mahkemede yargılanma ve duruşmada hazır bulunma haklarının ihlal edildiği belirtildi. Hrant Dink cinayeti ile ilgili başta kamu görevlileri olmak üzere tüm sorumluların tespiti konusunda etkin ve adil bir soruşturma yürütülmediği, devletin tüm kurum ve kuruluşları ile cinayetin çözümü için göstermeleri gereken çabayı gösterilmedikleri belirtilen dilekçede, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 19 Ekim 2015 tarihli kararı ile haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında ismi zikredilen 24 şüpheli hakkında etkin soruşturma yapılmadığı anlatıldı. "ETKİLİ SORUŞTURMA YAPILMASI YÖNÜNDE KARAR OLUŞTURULMASINI TALEP ETMEKTEYİZ" Dilekçedenin sonuç kısmında, "24 şüpheli haklarında iddianame düzenlenmesini gerektiren deliller bulunmasına rağmen İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi, Bakırköy 8.Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi, Başbakanlık Teftiş Kurulu, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu raporlarına, soruşturma ve dava dosyasında bulunan delil ve olgulara aykırı olarak iddianame düzenlenmediği ve bu karara yönelik yaptığımız itirazın hukuka aykırı olarak reddedilmesi nedenleri ve yukarıda anlattığımız neden ve gerekçelerle ihlal kararı oluşturulması ve bahse konu şüphelilerin bir kısmı hakkında iddianame düzenlemesi ve bir kısmı hakkında ise etkili soruşturma yapılması yönünde karar oluşturulmasını talep etmekteyiz" ifadelerine yer verildi.