Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Şike yapmamıştır, asla da yapmaz"İstanbul 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi'nin karşısında görülen Fetullah Gülen Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) 'Futbolda sözde şike' soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasıyla açılan 4'ü tutuklu 107 sanıklı Fenerbahçe Kumpas Davası'nda 15'inci celsenin 3'üncü duruşması Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu Yerleşkesi'nde başladı. Bir süre önce açıklanan Ergenekon Gerekçeli Kararı tüm süreci anlatmış, ayrıca Fenerbahçemize kurulan kumpastan da, sanıklara ceza verilmek için kanunların nasıl hiçe sayıldığından uzun uzun bahsetmiştir. 2007'de başlayan, yargıya sızmış FETÖ Terör Örgütü'nün üyeleri aracılığıyla yapılan bu saldırılar 2011 yılına kadar çeşitli davalar aracılığıyla yoğun bir baskı ile devam etmiştir. Askeri, siyasi, akademik, kamu ve özel sektör ayırt etmeksizin toplumun tüm kesimlerinde karşıt gördükleri, kendilerine biat etmeyen kişi ve kurumları, kendilerine has kumpas yöntemleri ile tasfiyeye başlayan Paralel Devlet Yapılanması FETÖ/PDY, tüm hedef ve emellerini gerçekleştirebilmek adına o dönemde sorunsuz bir şekilde mesafe kat etmiştir. Aynı FETÖ yapılanması, kendi gizli ajandası doğrultusunda 2011 yılında bu kez Türk futboluna el atmıştır. Diğer kumpaslardan farklı olarak Şike Kumpası, milyonları peşinde sürükleyen ve milyarlarca Euro'luk ekonomisi olan futbolu hedef almış; bunu da Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütü olan Fenerbahçe üzerinden yapmaya çalışmıştır. Operasyon süreci, soruşturma süreci ve yargı sürecinin her bir adımı FETÖ'nün hazırladığı senaryoya göre, örgüt üyelerinin kontrolü altında yürütülmüştür. Bu açıklama tam da FETÖ'nün hedeflediği gibi "ateş olmayan yerden duman çıkmaz, bakın Emniyet tespit etmiş" şeklindeki değerlendirmelerle basında yer almıştır. Sayın Heyet, Kulübümüz Şike Kumpası sürecinde telafi edilmesi imkânsız maddi ve manevi zararlara uğratılmıştır. 'nin Kumpas öncesi son kapanış tarihi olan 01. 000,00 TL (756 milyon Euro) iken; Kumpastan bir ay sonra 10. 000,00 TL'dir (395 milyon Euro) ve bunun tek sebebi bu kumpastır. Şunu da belirtmek gerekir ki; Şike Kumpasından olumsuz etkilenen tek kulüp Fenerbahçe değildir. Her şeyden önemlisi Fenerbahçe ile şike kelimesi kumpas ile yan yana getirilerek Fenerbahçe'nin tertemiz tarihine ve marka değerine zarar verilmiştir. Fenerbahçe camiası tek başına 3 Temmuz kumpasına karşı dik durmuş, Başkanımız Aziz Yıldırım, Fetullahçı Terör Örgütü Fenerbahçe'yi tarumar etmek için tüm gücüyle saldırırken daha ilk günden tarihe geçen sözlerini söylemiştir. Bu kumpas, ülkemizin hukuk, adalet, polis teşkilatı, medya başta olmak üzere tüm damarlarına sızmış FETÖ tarafından devletin imkanları kullanılarak organize edilmiş ve hayata geçirilmiştir. Tekrar tekrar hatırlatmak isterim ki Fenerbahçe'ye yapılan hukuksuzluklara tereddütle bakmak, "ama" veya "fakat" retorikleriyle ulaşılacak her değerlendirme Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik varlığına kast eden FETÖ'nün meşrulaştırılmasından başka hiçbir anlam taşımamaktadır. Bu direnişin önemi, FETÖ yapılanmasına karşı duran ilk camia olmamızdan kaynaklıdır. O gün camiamızın verdiği örnek mücadele, FETÖ'nün ilk defa başarısızlığa uğramasını sağlamıştır. FETÖ, kumpaslarındaki ilk hüsranını Fenerbahçe camiasının bu direnişiyle yaşamıştır. Biz Fenerbahçe camiası olarak FETÖ ile mücadelede milat olarak 3 Temmuz'u kabul etmekteyiz. Başkanı olarak, hem Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği ve iştirakleri adına, hem de şahsım ve Yönetim Kurulu üyeleri adına tekraren sanıklardan şikayetçi olduğumuzu belirtir, sanıkların en ağır ceza ile cezalandırılmaları ile birlikte, asılsız "şike" iddialarıyla Fenerbahçemize sürülen kara lekenin temizlenebilmesini teminen, kurulan hain kumpasın, Mahkemenizce verilecek karar yoluyla tarihe tescilini saygılarımla talep ederim