Provocation to hostility, discrimination, and violence
Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) iltisakı gerekçesiyle meslekten ihraç edilen İzmir'deki "Askeri Casusluk" davasının hakimlerinden olan ve yurt dışına sahte kimlikle çıkmak isterken yakalanan sanık İsmail Kurt hakkında "FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ'ye iltisakı nedeniyle meslekten ihraç edilen, hakkında "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan yakalama kararı çıkarılan ve Edirne Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından İpsala ilçesinde sınıra yakın bir noktada yasa dışı yollardan sınırı geçmeye hazırlanırken gözaltına alınan İsmail Kurt hakkındaki yürütülen soruşturma tamamlandı. İddianamede, eski İstanbul hakimi İsmail Kurt'un "FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. "Kurt bizi eve götürüp, FETÖ'nün vaaz kasedini açtı"İddianamede, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı'nca ifadesi alınan şüpheli Nurettin İpek'in beyanları da şu şekilde yer buldu:"1995 yılında staja başladım. Evde FETÖ'nün vaaz kasetini İsmail Kurt videoya koyup açınca ben ve beraber gittiğimiz arkadaşlar hemen evi terk ettik. FETÖ/PDY terör örgütü ile hiçbir ilgi ve ilişkisi olmadığını, örgütün yurtlarında ya da evlerinde kalmadığı gibi sohbet toplantılarına da katılmadığını iddia eden Kurt, FETÖ terör örgütüne bağış yapmadığını, normal bir evlilik gerçekleştirdiğini, Bank Asya hesabı bulunmadığını, Digitürk, Tivibu, Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisi abonesi olmadığını öne sürdü. "Canım sıkıldığı için Edirne'ye gittim"Sanık Kurt, bu davanın görülme sürecinde kendisine herhangi bir şekilde FETÖ/PDY örgütünden telkin, tavsiye veya talimat gelmediğini ve bu örgüt ile bağlantılı herhangi bir kimsenin de kendisi ile iletişim kurmadığını belirterek, hakkındaki soruşturma başladığı dönemde komisyona belirttiği ev adresinde polisin gelmesini beklediğini ancak gelen giden olmayınca evde kalmaya devam ettiğini, daha sonra bu adresten taşınarak ve yine komisyona bildirdiği başka bir eve taşındığını söyledi. ''"Hem ByLock hem katalog"İddianamede, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün, gizli haberleşme ağıyla kendi mensubu olan hakim ve Cumhuriyet savcılarını tespit ederek HSYK üyeliğine aday olan sözde bağımsız adaylarının alacağı muhtemel oyları hesapladığı belirtilerek, seçimin başa baş geçeceğini düşünen ve işi şansa bırakmak istemeyen örgütün, stajını tamamlayan ve kuraya hazırlanan, büyük çoğunluğu kendi mensuplarından olan adayların seçimde oy kullanmasını sağlamak amacıyla ByLock üzerinden mensuplarına talimat verdiği anlatıldı. Başka şüphelilerin beyanlarında belirttiği şekilde, Kurt'un örgüt evinde kaldığı ve bu evlere hakim-savcı adaylarını götürerek, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in vaaz kasetlerini izlettirmeye çalıştığı aktarılan iddianamede, örgüt üyesi hakim ve savcıların emsallerine nazaran daha donanımlı hale gelmeleri için nispeten hak etmedikleri halde yurt dışı gezileri ve eğitim programlarına dahil edildiği belirtildi. Ağır Ceza Mahkemesi'ne hakim olarak yerleştirilen Kurt'un, "Askeri Casusluk" davasında görev yaptığı ve örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatları doğrultusunda ve tam bir itaatle "yargının kararı" veya "takdiri" kılıfı altında söz konusu davanın tüm aşamalarında örgütsel amaç doğrultusunda hareket ettiği, bu süreçte birçok hukuksuzluğa imza attığı, birçok kişinin mağduriyetine sebebiyet verdiğinin anlaşıldığı vurgulandı. Silahlı FETÖ/PDY terör örgütünün hiyerarşik yapılanması içerisinde bilerek ve benimseyerek yer alan sanık İsmail Kurt'un, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan cezalandırılması talep edildi