159,923 Publications 10,927 Intolerance 3,088 Attack on rights and dignity 159,835 Provocation to hostility 685 Provocation for genocide 149,781 News 10,125 Column Articles 917,048 Hate Fueled Writings

Hate Crime > Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)

10,927 found, 8540 - 8560 showing
11-04-2017
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Eski Zaman gazetesinin yönetici ve yazarlarına müebbet istemi
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Kayyuma devredildikten sonra kapatılan Zaman gazetesinin eski yönetici ve yazarlarından oluşan 30 şüpheliye yönelik "darbe girişimi" ve "FETÖ/PDY üyeliği" suçlarından hazırlanan iddianamede, FETÖ/PDY medyasında darbe çağrışımı yapacak yayınlar yapıldığı, önceki darbelere destek olunduğu belirtilerek, şüphelilerin kayyum atanmasından önce sahip oldukları mal varlıklarını usulsüz devrettikleri vurgulandı. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, Sızıntı dergisi ile başlayan ve Zaman gazetesi ile birlikte hızla büyüyen FETÖ-PDY medyasının, örgütün gayrimeşru faaliyet, beklenti ve hedeflerinin meşrulaştırılarak geniş kitlelere ulaştırılması noktasında son derece önemli misyona sahip olduğu,ilkesel bir yayıncılık yerine tamamen stratejik olarak örgüt amacı doğrultusunda yayın politikası izlediği kaydedildi. İddianamede, 2012 yılı sonlarına doğru özel dershanelerin kapatılmasına dair düşüncelerin gündeme gelmesiyle bu kurumlardan yüksek gelir elde eden ve insan kaynağını devşiren FETÖ/PDY medyasının, elebaşı Fetullah Gülen'in talimatları doğrultusunda devlet adamlarına basın yayın özgürlüğünün sınırlarını aşacak şekilde hakaret ve saldırılar yönelttiği, akabinde örgütün komplo ve kumpaslarla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, hükümetini ve anayasal kurumlarını ortadan kaldırmayı hedeflediği, örgüt medyasının da bu amaçlar doğrultusunda asli bir işlev gördüğü anlatıldı. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin örgüt menfaatleri aleyhine aldığı kararlar karşısında rövanşist bir tavır sergileyen FETÖ/PDY ve medyasının harekete geçtiği; eş zamanlı, sistematik, planlı ve programlı bir biçimde yürütülen komplo, kumpas ve kurgu ürünü "MİT tırları operasyonu", sözde "Selam Tevhid-Kudüs Ordusu" ve "17-25 Aralık soruşturmaları" ile Türkiye Cumhuriyeti hükümetine ve anayasal düzene karşı darbe gerçekleştirmeyi planladığı aktarılan iddianamede, bu noktada örgüt medyasının, hedefe yönelik fonksiyonel bir araç olarak kullanıldığı, örgütle iltisaklı gazeteci ve yazarların başlattıkları toplumsal mühendislik çalışmasının özellikle Zaman gazetesi ve yazar kadrosunun desteğiyle yürütüldüğü kaydedildi. "Eziyet kumpas yalanı"FETÖ/PDY medyası aracılığıyla ters algı operasyonlarının yapıldığı, televizyon dizileri de dahil olmak üzere muhtelif yayınlarda "örgüt mensuplarına karşı eziyet ve kumpas yapılıyormuş" gibi bir algı hedeflendiği belirtilen iddianamede, örgüt liderinin talimatı üzerine "örgüt üyeliği" suçlaması kapsamında tutuklu şüpheliler hakkında örgütün yargıdaki üyeleri tarafından ''sözde tahliye kararı'' alındığı belirtildi. İddianamede, "Buna rağmen Zaman gazetesinin 'basına sansür uygulandığını' iddia ederek, kamuoyunu hükümet aleyhine kışkırttığı, Türkiye ve dünya kamuoyunda örgüt amaçları doğrultusunda algı oluşturmaya çalıştığı, FETÖ/PDY medyasının iş birlikçi yayın organlarıyla Türkiye Cumhuriyeti devletini ve hükümeti itibarsızlaştırmaya yönelik casusluk faaliyetleri gerçekleştirdiği, örgüt amaçları doğrultusunda belirlediği kişi, kurum ya da grupları hedef aldığı, kaynağı belirsiz haberler ve bu haberleri destekleyici köşe yazılarıyla yoğun ve şiddetli bir karalama kampanyası yürüttüğü, bilgi kirliliği ve manipülasyon yöntemleri ile hakikatleri gizlediği ya da çarpıttığı" vurgulandı. Gülen'e atfedilen vasıflarİddianamede, FETÖ/PDY medyasının "Muhterem Fetullah Gülen Hocaefendi" şeklinde takdim ederek kutsiyet ve saygınlık kazandırmak istediği örgüt lideri Gülen'in, uzun vadeli "parlatma" teknikleri ile "dini bir otorite" haline getirildiği belirtilerek, Gülen'in dini, siyasi, toplumsal, kültürel ve iktisadi meselelerle ilgili görüşlerini örgüt medyası üzerinden üstü kapalı mesaj ve göndermeler yoluyla iletmeyi tercih ettiği, düşüncelerinin ve örgütün "hizmet" adı verdiği faaliyetlerin örgüt medyası tarafından "ilahi düşünce ve görevler olarak devamlı surette işlenegeldiği, aksine hareket ettiği halde FETÖ/PDY'nin, milli ve dini değerleri esas alarak bu değerleri dünyaya tanıtmakla mükellef bir 'gönüllüler hareketi' olduğu şeklinde propaganda kampanya yürüttüğü" kaydedildi. FETÖ/PDY medyasının nüvesini oluşturan Sızıntı dergisinden itibaren Türkiye'de yapılan antidemokratik darbeleri desteklediği, örgüte yönelik operasyonların ardından yürüttükleri saldırı kampanyalarının başarısız olması ve kamuoyunda taraftar toplamaktan ziyade tepki çekmesi nedeniyle askeri darbe çağrışımı yapacak bir yayın politikasına yöneldikleri, sembolik darbe mesajlarının medya aracılığıyla tabana iletildiği, orduyu tahrik etmeye ve kamuoyunu baskı altında tutmaya yönelik bir yayın politikası izlendiği anlatılan iddianamede, Zaman gazetesinin 2013 yılı Kasım ayı içerisinde "Kardeşlik Zamanı" başlıklı sloganıyla hazırladığı reklam afişinin, Aksiyon dergisinin 2014 yılı Ocak ayı reklamının, 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünden 9 ay 10 gün önce yayınlanan Zaman gazetesi reklam filminin ve Sızıntı dergisinin 2016 yılı Mayıs sayısı için seçilen kapaktaki görselin darbe çağrışımı yaptığı ya da bu yönde mesaj veremeye yönelik olduğu, ayrıca Gülen ve örgütünün bu minvalde medya üzerinden üstü kapalı tehditler yönelttikleri ifade edildi. Tiraj hileleri"FETÖ-PDY üst düzey üyelerinin baskılarıyla örgüte kazandırılan şahısların Zaman 53gazetesine abone yapılması, abone kayıtlarının tutarsız oluşu, gazetenin meccanen abonesi olmayan muhtelif kurumlara, hatta apartmanlara bırakılması dahi tirajların sorgulanması için yeterli nedenlerdi. İddianamede, FETÖ/PDY medyasının asimetrik saldırılarına karşı anayasal kurumların harekete geçtikleri, inceleme ve denetimler neticesinde bahsi geçen medya organlarının kendi tabanı dahil olmak üzere toplumsal dinamikleri lehlerine yönlendirebilmek maksadıyla geçmişten bu yana basın-yayın organlarının tirajlarını manipüle ettikleri ve ilgili organlara kayyumların atanmasından önce sahip oldukları malvarlıklarını usulsüz devrettiklerinin ortaya çıktığı belirtildi. Zaman gazetesinin abonelik sisteminin de FETÖ/PDY politikalarına uygun olarak psikolojik baskı, şantaj, dışlama, iltimas, tehdit gibi yöntemler üzerine kurulu olduğunun tanık ifadelerinden anlaşıldığı aktarılan iddianamede, Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığında yürütülen soruşturma kapsamında ifadelerine müracaat edilen emniyet görevlilerinin, "Zaman gazetesine zorla üye yapıldıklarını, kabul etmeyenlerin ise dışlandıklarını ve zor işlerde görevlendirildikleri"ni anlattıkları bildirildi. Zorla satılan gazetelerin, paketler halinde hiç açılmadan kağıt niyetine İstanbul'un çeşitli bölgelerindeki kağıt hurdacılarına (toplayıcılarına) ve geri dönüşüm firmalarına satıldığı, buralarda işlenerek yumurta kartonu vesaire yapıldığı anlatılan iddianamede, FETÖ/PDY'nin Ataşehir'de bu işlemler için özel bir depo kiraladığı, Amasya'nın merkez ilçesindeki TOKİ konutlarında Zaman gazetesinin ambalajlarının açılmadan depolandığı, belli periyotlarla kamyonetlere yüklenerek hurdaya verildiği, abone olduğu iddia edilen kişilerin karşılığının olmadığı vurgulandı. Kayyum öncesinde malvarlıklarının usulsüz devriİddianamede, FETÖ/PDY medyasının bağlı olduğu şirketlerin malvarlıkları 2014 yılına kadar olağan şekilde değişme kaydederken, örgütün 2013-2014 yılında hükümeti devirmeye yönelik teşebbüslerinin başarısız olmasının ardından 2015 yılı içerisinde söz konusu şirketlerin bilançolarında bulunan ve "Maddi Duran Varlık" bölümünde yer alan "bankalar", "binalar", "arsalar", "taşıtlar", "tesis, makine ve cihazlar", "amortismanlar" gibi kalemlerdeki malvarlıklarının olağan dışı ve usulsüz bir şekilde devredildiği, el değiştirdiğinin ya da azaltıldığı anlatılarak, "alınan çekler" ve "diğer çeşitli alacak" kalemlerinin ise olağan dışı bir şekilde arttığının MASAK raporları ile tespit edildiği vurgulandı. Söz konusu Feza Gazetecilik, Cihan Haber Ajansı, Cihan medya Dağıtım adlı şirketlerin malvarlıklarını sattıkları gerçek ve tüzel kişilerin FETÖ/PDY aidiyetleri, iltisakı ve irtibatları bulunduğu, söz konusu şirketlere kayyum atanmadan önce gerçekleşen bu büyük çaplı değişikliklerin şüpheli olduğu anlatılan iddianamede, bunların örgütün finansmanında kullanılmasının ve örgüt amaçlarına hizmet etmesinin kuvvetle muhtemel olduğunun denetçiler tarafından saptandığı vurgulandı. İddianamede, kayyumların atanmasıyla FETÖ/PDY mensuplarının harekete geçerek, gazete ve dergi abonelikleri iptal ettirmek ve iade yapmamak suretiyle bir yandan tahsil edilen ücretleri örgüte aktararak örgüte mali kaynak sağlarken, diğer yandan gazete ve dergi tirajlarının düşmesini hedefleyerek kayyumda bu medya organlarının zarar ettiği algısını oluşturmaya çalıştırdıkları belirtilerek, ''Kayyumların atanmasıyla örgüt ile iltisaklı kuruluşların önemli kayıtlarının tutulduğu harddisklerin çalınmış olması da saklanmak istenen bilgiler olduğu yönünde ciddi kuşkulara neden olmaktadır. Şüphelilerin eylemleriİddianamede, şüpheliler Mümtazer Türköne, Ali Bulaç, İbrahim Karayeğen, Ahmet Turan Alkan, Mustafa Ünal, Şahin Alpay, Nuriye Ural, Lalezar Sarıibrahimoğlu, Orhan Kemal Cengiz, İhsan Duran Dağı'nın FETÖ/PDY medya organlarında görev yapan köşe yazarları oldukları, şüphelilerin yazılarında hükümete sadece muhalefet yapılmadığı veya eleştiri yöneltilmediği belirtilerek, şunlar kaydedildi:"Görünürde suç unsuruna rastlanılmayan yazılarında dahi basın ve ifade özgürlüğünün sınırlarını aşarak devlet yetkililerinin ve kurumlarının haklarını ihlal niteliğinde ifadeler kullanarak örgüt amacına hizmet ettikleri ya da ön hazırlık niteliğinde yazılar yazdıkları; ulusal güvenliği tehdit edebilecek, toplum huzurunu, toplumsal barışı ve asayişi bozabilecek beyanlarda bulundukları, askeri darbe çağrısında bulunmaktan çekinmedikleri, bu haliyle şüpheli yazarların gerek suç unsuru ihtiva ettiği tespit edilen yazılarıyla gerek tek başına suç unsuru olduğu belirlenememekle birlikte örgütsel hedef ve amacı tamamlayan yazılarla FETÖ/PDY terör örgütü hiyerarşisi içerisindeki görevlerini yerine getirdikleri anlaşılmıştır. " Diğer şüpheliler Sedat Yetişkin, Hüseyin Turan, Ahmet Metin Sekizkardeş, Alaattin Güner, Cuma Kaya, Mehmet Özdemir, Faruk Akkan, Murat Avcıoğlu, Yüksel Durgut, Zafer Özsoy, Şeref Yılmaz, Hakan Taşdelen, Hüseyin Belli, Onur Kutlu, İsmail Küçük, Ali Hüseyin Çelebi, Ahmet İrem, Süleyman Sargın, Osman Nuri Öztürk, Osman Nuri Arslan'ın FETÖ/PDY medya kuruluşları olan Feza Gazetecilik AŞ, Cihan Medya Dağıtım AŞ, Cihan Haber Ajansı, Fia Prodüksiyon Radyo ve Televizyon Reklam Organizasyon İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Irmak Radyo TV Hizmetleri AŞ, Dünya Dağıtım AŞ bünyesinde yönetici ve çalışan oldukları, FETÖ/PDY terör örgütünün genel amaçlarına ulaşmak için medya gücüne düşen görevi yerine getirdikleri anlatılan iddianamede, "Bu şekilde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğu anlaşılan şüphelilerin, örgütün medya gücünü oluşturdukları, örgütün genel amacı doğrultusunda, anayasal düzeni, TBMM'yi ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmak için örgüt stratejisi ve hiyerarşisi içerisinde rollerini yerine getirerek üzerilerine atılı suçları işledikleri anlaşılmıştır
11-04-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Zaman Gazetesi yazarlarına 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
İddianamede yer alan isimler şöyle; Şüpheliler Mümtazer Türköne, Ali Bulaç, İbrahim Karayeğen, Ahmet Turan Alkan, Mustafa Ünal, Şahin Alpay, Nuriye Ural, Lale Sarıibrahimoğlu,  Orhan Kemal Cengiz, İhsan Duran Dağı’nın FETÖPDY medya organlarında köşe yazarlığı yaptığı, diğer şüpheliler Sedat Yetişkin, Hüseyin Turan, Ahmet Metin Sekizkardeş, Alaattin Güner, Cuma Kaya, Mehmet Özdemir, Faruk Akkan, Murat Avcıoğlu, Yüksel Durgut, Zafer Özsoy, Şeref Yılmaz, Hakan Taşdelen, Hüseyin Belli, Onur Kutlu, İsmail Küçük, Ali Hüseyin Çelebi, Ahmet İrem, Süleyman Sargın, Osman Nuri Öztürk, Osman Nuri Arslan’ın Feza Gazetecilik A. FETÖ yapılanmasının tarihsel gelişimi, amacı ve hedeflerinin anlatıldığı iddianamede, örgütün medyayı ne zaman ve ne şekilde kullandığı da belirtildi. Derginin ilk sayısında yer alan ‘Eğitim, bilim, iman, sevgi, barış ve hoşgörü sayesinde ülke sorunları çözülecek’ ifadesinin de, bundan böyle FETÖ-PDY’nin gizli ajandasındaki faaliyetlerini gizleyen bir paravan olarak kullanılacağı ifade edildi. İddianamede Kasım 1986 tarihinden itibaren Ankara’da yayımlanmaya başlanan ve 1987 yılında tamamen FETÖ-PDY’nin kontrolüne geçtiği belirtilen Zaman gazetesinin bu örgütün medyadaki ‘amiral gemisi’ olduğu belirtildi. Buna ilişkin yapılan tespitte, ‘FETÖ-PDY bundan böyle günlük olarak yayınlanacak, geniş kitlelere ulaşarak örgütsel faaliyetlerin propagandasını yapabilecek bir yayın organına sahip olmuştur’ denildi. FETÖ’nün 1980 askeri darbesi ile 28 Şubat post modern darbesini desteklediği anlatılan iddianamede, Zaman gazetesinin de 28 Şubat sürecinde darbe çizgisinde yayınlar yaptığı belirtildi. İddianamede FETÖ’nün yayın organlarıyla AKP arasındaki ilişki şu ifadelerle anlatıldı; ‘2002 Genel seçimleri öncesinde herhangi bir siyasi partiye açık destek vermeyen FETÖ’nün yayın organları, seçimler sonucunda iktidara gelen AKP Hükümetleri ile ilk dönemlerde açıktan karşı kaşıya gelmekten kaçındılar. Ne var ki; AKP Hükümeti’nin, FETÖ-PDY’nin gizli faaliyetlerini öğrenerek bu faaliyetlere son verebilmek maksadıyla harekete geçmesi üzerine örgüt medyası basın özgürlüğü ile çizilen sınırları çiğneyerek açıktan hükümete yönelik saldırılara başladı’ İddianamede FETÖ medyasının hükümeti ilk tehdidinin, 2011 yılında Ergenekon soruşturmalarında aktif görev alan emniyet mensuplarının görev yerlerinin değişitirilmesiyle yapıldığı belirtildi. İddianamede FETÖ’nün Türkiye’deki önemli gelir kaynaklarından olan dersanelerin kapatılmasının kararlaştırılmasıyla FETÖ medyasının harekete geçtiği, örgütün fikir ve uygulamalarına muhalefet eden kişi ve oluşumlara karşı saldırı aracı olarak kullanıldığı anlatıldı. Kamuoyunda ‘Tahşiyeciler grubu’ olarak bilinen dini grubun Gülen hareketinin dinler arası diyalog söylemine muhalefet ettiği gerekçesiyle hedef alındığı, yine MİT TIR’ları olayında da, silahların terör örgütü El Nusra’ya gittiği algısının yaratılmaya çalışıldığı vurgulandı. İddianamede FETÖ’nün 17-25 Aralık operasyonlarının ilk işaretini, Mehmet Baransu’nun twitterdan verdiği belirtildi. yapıldığı, FETÖ-PDY’nin Ataşehir’de bu işlemler için özel bir depo kiraladığı da vurgulandı
11-04-2017
Hürriyet" "
Hürriyet  
 
FETÖ'nün mahrem imamı adliyede serbest
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
FETÖ'nün mahrem imamı adliyede serbest Bülent DİKTEPE/KARABÜK, (DHA) - KARABÜK´te, FETÖ/PDY soruşturmasında örgütün muvazzaf askerlerden sorumlu 'mahrem imamı' olduğu iddiasıya gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen V. Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada polis ekipleri, FETÖ/PDY üyesi muvazzaf askerlerden sorumlu 'mahrem imam' olarak görev yaptığı, subaylık sınav sorularını üniversite öğrencilerine verdiği öne sürülen V
11-04-2017
Sabah
Sabah  
 
Konsolosluk 17/25’te de Alo demiş!
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
11-04-2017
Sabah
Sabah  
 
Avrupa’nın şer ittifakı
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
FETÖ'cülerin dümen suyunda giren Rubin bu sözleriyle Türkiye Cumhurbaşkanı'nı açıkça tehdit etme densizliğini gösterdi. PKK, FETÖ VE DİĞER TERÖRİSTLER . FETÖ'nün kara kutusu olan ve Balyoz kumpas davasında hakkında yakalama kararı çıkarılan Tuncay Opçin de "Hayır'da, hayır vardır diyorum" dedi
11-04-2017
Sabah
Sabah  
 
Teröristbaşı Gülen'in bir dönem en yakınında olan isimler konuştu
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Bir dönem teröristbaşı Gülen'e en yakın isim olarak bilinen yazar Latif Erdoğan'ın açıklamaları başlıklar halinde şöyle: "FETÖ-CHP İTTİFAKINI ÇOCUKLAR BİLE BİLİYOR" Darbe teşebbüsünün mutlaka bir siyasi ayağı var. 17/25 Aralık sürecinden 15 Temmuz arasındaki döneme kadar FETÖ ile CHP arasında açık bir ittifak olduğunu Türkiye'de çocuklar bile biliyor. 16 NİSAN'DAN SONRA SİYASİ AYAĞA HESAP SORULACAK 16 Nisan referandumundan sonra 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin siyasi ayağından hesap sorulacak. O tanklar Kılıçdaroğlu'nun geçişine nasıl izin verdi? FETÖ'cü darbeciler Kılıçdaroğlu'na, CHP'ye ve CHP medyasına neden dokunmadı. Çıksın Kılıçdaroğlu bunu inkar etsin! "KONTROLLÜ DARBE" FETÖ'NÜN SÖZÜDÜR Teröristbaşı Gülen de baştan bu yana aynı argümanı kullanıyordu. FETÖ "tiyatro" diyordu, Kılıçdaroğlu da "kontrollü darbe" diyor. CHP lideri FETÖ'ye ve 15 Temmuz darbesine yardımdan hemen yargılanmalıdır. 16 NİSAN'DAN SONRA FETÖ'YE BÜTÜN DÜNYA CEHENNEM OLACAK Benim görüşüm 16 Nisan'dan sonra her şey güzel olacak. ******** "KONTROLLÜ DARBE" YALANIYLA FETÖ'YE DESTEK VERDİ! Bir dönem Gülen'e yakın isimlerden biri olan ve FETÖ'nün yurtdışı organizasyonu hakkında önemli deşifrelerde bulunan Hayati Küçük ise Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin FETÖ'ye cansuyu vermek amaçlı olduğunun altını çizdi. tr'ye yaptığı açıklamalar ise şöyle oldu: "KILIÇDAROĞLU BU İFTİRAYLA FETÖ'YE CAN VERMEYE ÇALIŞIYOR" Kılıçdaroğlu, "Kontrollü darbe" söylemiyle önce FETÖ'nün, sonra da FETÖ'yü destekleyen Batı ülkelerinin ve Alman istihbaratı Başkanı'nın sözcülüğünü üstleniyor. Bu söylem Pensilvanya'daki hain tarafından ve FETÖ üyeleri tarafından sevinçle karşılandı. Kılıçdaroğlu bu söylemiyle FETÖ'cülere adeta kan verdi. "DARBEDE FETÖ YOK DİYEN BATI'YA BÜYÜK MALZEME VERDİ" Kılıçdaroğlu bu ifadeleriyle "15 Temmuz'un arkasında FETÖ yok" kıvırması yapmaya çalışan Türkiye düşmanı Batı ülkelerine de argüman üretmektedir. 15 Temmuz'un arkasında FETÖ olduğu gerçeği tartışmasız önümüzde dururken bu konuda binlerce kanıt varken "kontrollü darbe" söylemi ile bu kanıtlar boşa çıkarılmaya çalışılıyor. Ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu eğer FETÖ'nün siyasi kanadının sözcülüğünü yapmıyorsa çok açık bir şekilde kandırıldığını söylemek gerekir. "YURTDIŞINDAKİ YERLEŞİK FETÖ YAPILANMASI CHP DÖNEMİNDE BAŞLADI" Teröristbaşı Gülen 90'lı yıllardan bu yana yaptığı konuşmalarda CHP'nin örgüte verdiği destekten övgüyle bahsetmekteydi. Eğer bugün yurtdışında yerleşik bir FETÖ yapılanması varsa bunun köklerini CHP'nin Genel Sekreteri Kasım Gülek'ten başlayıp, CHP'li Meclis Başkanı Hikmet Çetin'e kadar götürebiliriz. Teröristbaşı Gülen, Rahmetli Erbakan Başbakan iken "Erbakan'ı ve kadrolarını okullarınıza davet etmeyin. Baykal, FETÖ okullarını yurtiçinde ve yurtdışında övmüş ve referans olmuştur. FETÖ'nün siyasi ayağı aranacaksa bana göre uzakta aramaya gerek yok. "DARBENİN SİYASİ AYAĞININ CHP OLDUĞUNU EN İYİ BİZ BİLİYORUZ" 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçimlerinde FETÖ ile açık ittifak eden CHP bugün nasıl utanmadan "FETÖ'nün siyasi ayağı açıklansın" diyebilir. Siyasi ayak siz değil misiniz? 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde birlikte seçim çalışması yapmadınız mı? "BÜTÜN FETÖ EYLEMLERİNDE CHP'LİLER ÖN SAFTA DEĞİLMİYDİ?" Kılıçdaroğlu, Zaman gazetesi binasında Abdulhamid Bilici ve Hanım Büşra Erdal ile poz vermedi mi? Mahmut Tanalların Bank Asya önlerinde panzerlerin üzerine çıkmadı mı? FETÖ desteği ile kurulan Karşı Gazetesi'nin eski Genel Yayın Yönetmeni ve CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem Zaman binasında günlerce kamp kurmadı mı? CHP'li Vekil Barış Yarkadaş FETÖ medyasının her eyleminde başrolü oynamadı mı? "MİT TIRLARI İHANETİNİN SAHTE BELGELERİNİ CHP VERMEDİ Mİ?" MİT Tırları belge ihanetinde sahte belgeleri Cumhuriyet'e verdiği için yargılanan CHP'li Vekil Enis Berberoğlu FETÖ'nün medya imamı Ekrem Dumanlı ile pozlar vermedi mi? Silivri cezaevinde örgütün emniyet imamları ile biraraya gelmedi mi? CHP'nin fikir babalarından Oktay Ekşi FETÖ medyasında Ekrem Dumanlı ile sarmaş dolaş pozlar vermedi mi? "FETÖ MAHKEMELERİNDE EN ÖNDE YİNE BUGÜN CHP'LİLER VAR" FETÖ'nün her mahkemesinden CHP'li vekiller Sezgin Tanrıkulu ve Şafak Pavey günlerce adliye koridorlarında sözcülük yapmadı mı? CHP'li eski milletvekilleri FETÖ çatı davasında örgüt yöneticilerinin avukatlığını yapmadı mı? FETÖ'nün imamları CHP binasında yıllarca başdanışmanlık görevi sürdürmedi mi? "KILIÇDAROĞLU HİÇ Mİ UTANMIYOR!" Bunların hepsini 17/25 Aralık kumpasından sonra yaptınız. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da utanmadan FETÖ sözcülüğüne devam ediyorsunuz
11-04-2017
Sabah
Sabah  
 
İşte FETÖ'nün attırdığı 21 manşet
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Kurulduğu tarihten yakın döneme kadar eski Türkiye artıklarının tetikçiliğini yapan Cumhuriyet gazetesinin FETÖ kontolüne girdikten sonra örgüt eliyle attığı manşetler İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye yansıdı. İddianamede, 2013 yılında FETÖ'nün ele geçirdiği Cumhuriyet'te MİT TIR'ları komplosundan şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı katleden teröristlerin görüntülerine kadar birçok manşetin örgütün talimatıyla gazetede yayınlandığı tespitine yer verildi. - "MİT suç işledi" (7 Mart 2015) Yasadışı şekilde MİT TIR'larını durdurtan FETÖ'cü savcı Aziz Takçı'nın görüşlerine yer verildi, MİT'e yönelik ağır ithamlarda bulunuldu. FETÖ tarafından durdurulan MİT TIR'larına ait olduğu iddia edilen görüntüler yayınlandı, Türkiye "teröre destek veren ülke" olarak dünyaya lanse edildi. - "Yüce Divana gitse hayatı bitmiş olurdu" (24 Ocak 2015) Dönemin Cumhuriyet GYY'si firari Can Dündar, bir diğer firari 17 Aralık'ın FETÖ'cü savcısı Celal Kara ile görüşmesi gazetede haberleştirildi. - "1 Numara Erdoğan'dı" (25 Ocak 2015) FETÖ'cü savcı Celal Kara'nın 17 Aralık yargı darbesinde hedefin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu Can Dündar'a itiraf ettiği haber. - "Pimi çektiler" (18 Aralık 2013) 17 Aralık yargı darbesinin işlendiği manşette, operasyonu FETÖ'nün yaptığı açıkça vurgulandı. Adliyedeki FETÖ'cülerin başlattığı başarısız operasyonla ilgili bilgiler Cumhuriyet'e servis edildi. - "O savcılar gitti" (17 Ocak 2014) 17/25 Aralık kumpası, Ergenekon ve Balyoz davalarının savcılarıyla ilgili yapılan haberde FETÖ'nün savcıları savunuldu. - "Yedi Tır'lık kriz" (19 Ocak 2014) Tarsus-Adana-Gaziantep yolunda MİT TIR'larına FETÖ tarafından yapılan operasyonun ayrıntılarını örgüt, Cumhuriyet'te yayınlattı. - "Çöküş korkusu" (2 Ocak 2014) FETÖ'nün AK Parti'yi hedef alarak yerel seçimler öncesi yeni operasyonların yapılabileceğine dair ifadelerin yer aldığı haber
11-04-2017
Sabah
Sabah  
 
Avrupa'nın şer ittifakı!
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
AVRUPA'NIN FAŞİSTLERİ, FETÖ'CÜ HAİNLER VE PKK'LI TERÖRİSTLERLE 'HAYIR' İÇİN KOL KOLA GİRDİ Darbelere zemin hazırlayan koalisyon hükümetlerine son veren, istikrarı sağlayacak anayasa ve sistem değişikliği 16 Nisan'da oylanacak. FETÖ'cülerin dümen suyunda giren Rubin bu sözleriyle Türkiye Cumhurbaşkanı'nı açıkça tehdit etme densizliğini gösterdi. PKK, FETÖ VE DİĞER TERÖRİSTLER. FETÖ'nün kara kutusu olan ve Balyoz kumpas davasında hakkında yakalama kararı çıkarılan Tuncay Opçin de "Hayır'da, hayır vardır diyorum" dedi
11-04-2017
Sabah
Sabah  
 
Teröristbaşı Fetullah Gülen'in bir dönem en yakınında olan isimler konuştu
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Bir dönem teröristbaşı Gülen'e en yakın isim olarak bilinen yazar Latif Erdoğan'ın açıklamaları başlıklar halinde şöyle: "FETÖ-CHP İTTİFAKINI ÇOCUKLAR BİLE BİLİYOR" Darbe teşebbüsünün mutlaka bir siyasi ayağı var. 17/25 Aralık sürecinden 15 Temmuz arasındaki döneme kadar FETÖ ile CHP arasında açık bir ittifak olduğunu Türkiye'de çocuklar bile biliyor. 16 NİSAN'DAN SONRA SİYASİ AYAĞA HESAP SORULACAK 16 Nisan referandumundan sonra 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin siyasi ayağından hesap sorulacak. O tanklar Kılıçdaroğlu'nun geçişine nasıl izin verdi? FETÖ'cü darbeciler Kılıçdaroğlu'na, CHP'ye ve CHP medyasına neden dokunmadı. Çıksın Kılıçdaroğlu bunu inkar etsin! "KONTROLLÜ DARBE" FETÖ'NÜN SÖZÜDÜR Teröristbaşı Gülen de baştan bu yana aynı argümanı kullanıyordu. FETÖ "tiyatro" diyordu, Kılıçdaroğlu da "kontrollü darbe" diyor. CHP lideri FETÖ'ye ve 15 Temmuz darbesine yardımdan hemen yargılanmalıdır. 16 NİSAN'DAN SONRA FETÖ'YE BÜTÜN DÜNYA CEHENNEM OLACAK Benim görüşüm 16 Nisan'dan sonra her şey güzel olacak. ******** "KONTROLLÜ DARBE" YALANIYLA FETÖ'YE DESTEK VERDİ! Bir dönem Gülen'e yakın isimlerden biri olan ve FETÖ'nün yurtdışı organizasyonu hakkında önemli deşifrelerde bulunan Hayati Küçük ise Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin FETÖ'ye cansuyu vermek amaçlı olduğunun altını çizdi. tr'ye yaptığı açıklamalar ise şöyle oldu: KILIÇDAROĞLU BU İFTİRAYLA FETÖ'YE CAN VERMEYE ÇALIŞIYOR Kılıçdaroğlu, "Kontrollü darbe" söylemiyle önce FETÖ'nün, sonra da FETÖ'yü destekleyen Batı ülkelerinin ve Alman istihbaratı Başkanı'nın sözcülüğünü üstleniyor. Bu söylem Pensilvanya'daki hain tarafından ve FETÖ üyeleri tarafından sevinçle karşılandı. Kılıçdaroğlu bu söylemiyle FETÖ'cülere adeta kan verdi. DARBEDE FETÖ YOK DİYEN BATI'YA BÜYÜK MALZEME VERDİ Kılıçdaroğlu bu ifadeleriyle "15 Temmuz'un arkasında FETÖ yok" kıvırması yapmaya çalışan Türkiye düşmanı Batı ülkelerine de argüman üretmektedir. 15 Temmuz'un arkasında FETÖ olduğu gerçeği tartışmasız önümüzde dururken bu konuda binlerce kanıt varken "kontrollü darbe" söylemi ile bu kanıtlar boşa çıkarılmaya çalışılıyor. Ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu eğer FETÖ'nün siyasi kanadının sözcülüğünü yapmıyorsa çok açık bir şekilde kandırıldığını söylemek gerekir. YURTDIŞINDAKİ YERLEŞİK FETÖ YAPILANMASI CHP DÖNEMİNDE BAŞLADI Teröristbaşı Gülen 90'lı yıllardan bu yana yaptığı konuşmalarda CHP'nin örgüte verdiği destekten övgüyle bahsetmekteydi. Eğer bugün yurtdışında yerleşik bir FETÖ yapılanması varsa bunun köklerini CHP'nin Genel Sekreteri Kasım Gülek'ten başlayıp, CHP'li Meclis Başkanı Hikmet Çetin'e kadar götürebiliriz. Teröristbaşı Gülen, Rahmetli Erbakan Başbakan iken "Erbakan'ı ve kadrolarını okullarınıza davet etmeyin. Baykal, FETÖ okullarını yurtiçinde ve yurtdışında övmüş ve referans olmuştur. FETÖ'nün siyasi ayağı aranacaksa bana göre uzakta aramaya gerek yok. DARBENİN SİYASİ AYAĞININ CHP OLDUĞUNU EN İYİ BİZ BİLİYORUZ 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçimlerinde FETÖ ile açık ittifak eden CHP bugün nasıl utanmadan "FETÖ'nün siyasi ayağı açıklansın" diyebilir. Siyasi ayak siz değil misiniz? 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde birlikte seçim çalışması yapmadınız mı? BÜTÜN FETÖ EYLEMLERİNDE CHP'LİLER ÖN SAFTA DEĞİLMİYDİ Kılıçdaroğlu, Zaman gazetesi binasında Abdulhamid Bilici ve Hanım Büşra Erdal ile poz vermedi mi? Mahmut Tanalların Bank Asya önlerinde panzerlerin üzerine çıkmadı mı? FETÖ desteği ile kurulan Karşı Gazetesi'nin eski Genel Yayın Yönetmeni ve CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem Zaman binasında günlerce kamp kurmadı mı? CHP'li Vekil Barış Yarkadaş FETÖ medyasının her eyleminde başrolü oynamadı mı? MİT TIRLARI İHANETİNİN SAHTE BELGELERİNİ CHP VERMEDİ Mİ? MİT Tırları belge ihanetinde sahte belgeleri Cumhuriyet'e verdiği için yargılanan CHP'li Vekil Enis Berberoğlu FETÖ'nün medya imamı Ekrem Dumanlı ile pozlar vermedi mi? Silivri cezaevinde örgütün emniyet imamları ile biraraya gelmedi mi? CHP'nin fikir babalarından Oktay Ekşi FETÖ medyasında Ekrem Dumanlı ile sarmaş dolaş pozlar vermedi mi? FETÖ MAHKEMELERİNDE EN ÖNDE YİNE BUGÜN CHP'LİLER VAR FETÖ'nün her mahkemesinden CHP'li vekiller Sezgin Tanrıkulu ve Şafak Pavey günlerce adliye koridorlarında sözcülük yapmadı mı? CHP'li eski milletvekilleri FETÖ çatı davasında örgüt yöneticilerinin avukatlığını yapmadı mı? FETÖ'nün imamları CHP binasında yıllarca başdanışmanlık görevi sürdürmedi mi? KILIÇDAROĞLU HİÇ Mİ UTANMIYOR! Bunların hepsini 17/25 Aralık kumpasından sonra yaptınız. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da utanmadan FETÖ sözcülüğüne devam ediyorsunuz
11-04-2017
İnternet Haber
İnternet Haber  
 
Zaman'ın eski yazarlarına şok hapis talebi
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
İddianamede yer alan isimler şöyle; Şüpheliler Mümtazer Türköne, Ali Bulaç, İbrahim Karayeğen, Ahmet Turan Alkan, Mustafa Ünal, Şahin Alpay, Nuriye Ural, Lale Sarıibrahimoğlu, Orhan Kemal Cengiz, İhsan Duran Dağı'nın FETÖ-PDY medya organlarında köşe yazarlığı yaptığı, diğer şüpheliler Sedat Yetişkin, Hüseyin Turan, Ahmet Metin Sekizkardeş, Alaattin Güner, Cuma Kaya, Mehmet Özdemir, Faruk Akkan, Murat Avcıoğlu, Yüksel Durgut, Zafer Özsoy, Şeref Yılmaz, Hakan Taşdelen, Hüseyin Belli, Onur Kutlu, İsmail Küçük, Ali Hüseyin Çelebi, Ahmet İrem, Süleyman Sargın, Osman Nuri Öztürk, Osman Nuri Arslan'ın Feza Gazetecilik A. ÖRGÜT, STRATEJİSİNİ 2013'TEN SONRA DEĞİŞTİRDİFETÖ yapılanmasının tarihsel gelişimi, amacı ve hedeflerinin anlatıldığı iddianamede, örgütün medyayı ne zaman ve ne şekilde kullandığı da belirtildi. Derginin ilk sayısında yer alan "Eğitim, bilim, iman, sevgi, barış ve hoşgörü sayesinde ülke sorunları çözülecek" ifadesinin de, bundan böyle FETÖ-PDY'nin gizli ajandasındaki faaliyetlerini gizleyen bir paravan olarak kullanılacağı ifade edildi. FETÖ'NÜN AMİRAL GEMİSİİddianamede Kasım 1986 tarihinden itibaren Ankara'da yayımlanmaya başlanan ve 1987 yılında tamamen FETÖ-PDY'nin kontrolüne geçtiği belirtilen Zaman gazetesinin bu örgütün medyadaki "amiral gemisi" olduğu belirtildi. Buna ilişkin yapılan tespitte, "FETÖ-PDY bundan böyle günlük olarak yayınlanacak, geniş kitlelere ulaşarak örgütsel faaliyetlerin propagandasını yapabilecek bir yayın organına sahip olmuştur" denildi. 28 ŞUBAT'TA FETÖ'NÜN YAYIN ORGANLARINA DOKUNULMADIFETÖ'nün 1980 askeri darbesi ile 28 Şubat post modern darbesini desteklediği anlatılan iddianamede, Zaman gazetesinin de 28 Şubat sürecinde darbe çizgisinde yayınlar yaptığı belirtildi. İDDİANAMEDE FETÖ MEDYASININ AK PARTİ İLİŞKİSİ. İddianamede FETÖ'nün yayın organlarıyla Ak Parti arasındaki ilişki şu ifadelerle anlatıldı; "2002 Genel seçimleri öncesinde herhangi bir siyasi partiye açık destek vermeyen FETÖ'nün yayın organları, seçimler sonucunda iktidara gelen Ak Parti Hükümetleri ile ilk dönemlerde açıktan karşı kaşıya gelmekten kaçındılar. Ne var ki; Ak Parti Hükümeti'nin, FETÖ-PDY'nin gizli faaliyetlerini öğrenerek bu faaliyetlere son verebilmek maksadıyla harekete geçmesi üzerine örgüt medyası basın özgürlüğü ile çizilen sınırları çiğneyerek açıktan hükümete yönelik saldırılara başladı"FETÖ MEDYASININ HÜKÜMETE İLK TEHDİDİ 2011'DE. İddianamede FETÖ medyasının hükümeti ilk tehdidinin, 2011 yılında Ergenekon soruşturmalarında aktif görev alan emniyet mensuplarının görev yerlerinin değişitirilmesiyle yapıldığı belirtildi. İddianamede Zaman gazetesinin eski genel müdürü Nurettin Veren ile eski yazarı Hüseyin Gülerce'nin ifadelerine dayandırılarak gazenin sayfa düzeninden işlenecek konulara kadar, Fetullah Gülen'in talimatıyla yapıldığı, buradan örgüt mensuplarına mesajlar ilettiği belirtildi. FETÖ MEDYASININ, MUHALEFET EDEN KİŞİ VE OLUŞUMLARA YAKLAŞIMI. İddianamede FETÖ'nün Türkiye'deki önemli gelir kaynaklarından olan dersanelerin kapatılmasının kararlaştırılmasıyla FETÖ medyasının harekete geçtiği, örgütün fikir ve uygulamalarına muhalefet eden kişi ve oluşumlara karşı saldırı aracı olarak kullanıldığı anlatıldı. Kamuoyunda "Tahşiyeciler grubu" olarak bilinen dini grubun Gülen hareketinin dinler arası diyalog söylemine muhalefet ettiği gerekçesiyle hedef alındığı, yine MİT TIR'ları olayında da, silahların terör örgütü El Nusra'ya gittiği algısının yaratılmaya çalışıldığı vurgulandı. İddianamede FETÖ'nün 17/25 Aralık operasyonlarının ilk işaretini, Mehmet Baransu'nun twitterdan verdiği belirtildi. yapıldığı, FETÖ-PDY'nin Ataşehir'de bu işlemler için özel bir depo kiraladığı da vurgulandı
11-04-2017
İnternet Haber
İnternet Haber  
 
İşte FETÖ'nün attırdığı 21 manşet
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Kurulduğu tarihten yakın döneme kadar eski Türkiye artıklarının tetikçiliğini yapan Cumhuriyet gazetesinin FETÖ kontolüne girdikten sonra örgüt eliyle attığı manşetler İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye yansıdı. İddianamede, 2013 yılında FETÖ'nün ele geçirdiği Cumhuriyet'te MİT TIR'ları komplosundan şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı katleden teröristlerin görüntülerine kadar birçok manşetin örgütün talimatıyla gazetede yayınlandığı tespitine yer verildi. - "MİT suç işledi"(7 Mart 2015) Yasadışı şekilde MİT TIR'larını durdurtan FETÖ'cü savcı Aziz Takçı'nın görüşlerine yer verildi, MİT'e yönelik ağır ithamlarda bulunuldu. FETÖ tarafından durdurulan MİT TIR'larına ait olduğu iddia edilen görüntüler yayınlandı, Türkiye "teröre destek veren ülke" olarak dünyaya lanse edildi. - "Yüce Divana gitse hayatı bitmiş olurdu"(24 Ocak 2015) Dönemin Cumhuriyet GYY'si firari Can Dündar, bir diğer firari 17 Aralık'ın FETÖ'cü savcısı Celal Kara ile görüşmesi gazetede haberleştirildi. - "1 Numara Erdoğan'dı"(25 Ocak 2015) FETÖ'cü savcı Celal Kara'nın 17 Aralık yargı darbesinde hedefin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu Can Dündar'a itiraf ettiği haber. - "Pimi çektiler"(18 Aralık 2013) 17 Aralık yargı darbesinin işlendiği manşette, operasyonu FETÖ'nün yaptığı açıkça vurgulandı. Adliyedeki FETÖ'cülerin başlattığı başarısız operasyonla ilgili bilgiler Cumhuriyet'e servis edildi. - "O savcılar gitti"(17 Ocak 2014) 17/25 Aralık kumpası, Ergenekon ve Balyoz davalarının savcılarıyla ilgili yapılan haberde FETÖ'nün savcıları savunuldu. - "Yedi Tır'lık kriz"(19 Ocak 2014) Tarsus-Adana-Gaziantep yolunda MİT TIR'larına FETÖ tarafından yapılan operasyonun ayrıntılarını örgüt, Cumhuriyet'te yayınlattı. - "Çöküş korkusu"(2 Ocak 2014) FETÖ'nün AK Parti'yi hedef alarak yerel seçimler öncesi yeni operasyonların yapılabileceğine dair ifadelerin yer aldığı haber
10-04-2017
Yeni Şafak
Hamdi Koçoğlu  
 
Mektupla baskı planı
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
10-04-2017
Yeni Şafak
Osman Özgan  
 
İkna edemeyince kumpas kurdu
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen SPK soruşturması kapsamında “şüpheli” olarak dinlenen eski BDDK üyesi Haluk Tözüm’ün ifadesinde bir dönem FETÖ’nün hedefindeki MHP ile ilgili bölümler dikkat çekti. BAHÇELİ’Yİ HEDEFİNE KOYDU Tözüm’ün söz konusu beyanları, FETÖ’nün MHP’ye kurduğu kaset kumpasıyla ilgili de ipuçları verdi. FETÖ’cü polislerin işiBahçeli’yi istediği çizgiye getiremeyen FETÖ, daha sonra kaset kumpasını devreye soktu. Yaşanan kaset kumpası öncesi Gülen, dinsiz olmakla itham ettiği Bahçeli’ye beddualar ettiği ve partinin içinin daha da karışacağını ilan ettiği ortaya çıkmıştı. Söz konusu kaset kumpasıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması devam ediyor. Soruşturma kapsamında kumpası kuranların önemli bir kısmının FETÖ’den tutuklu bulunan polislerin olduğu tespit edilmişti
10-04-2017
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Hakim ve savcılara FETÖ'den ilk iddianame kabul edildi
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle meslekten çıkarılan hakim ve savcılara yönelik yürütülen soruşturma sonucunda, kapatılan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı özel yetkili cumhuriyet savcılıkları ve mahkemelerde görev yapan 25 şüpheli hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan hazırlanan ilk iddianame mahkemece kabul edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından meslekten çıkarılan 25 şüpheli hakim ve savcı hakkında hazırlanan ve İstanbul 24. Şüphelilerin eylemleri ve savunmalarına yer verildiFETÖ soruşturmaları kapsamında, Türkiye genelinde hakim ve savcılara yönelik hazırlanan ilk iddianamede, FETÖ'nün genel yapısı, örgütün yargı yapılanması, "ByLock" programı, "örgütsel motivasyon unsuru" olarak nitelendirilen 1 dolar, örgütün izleyeceği yol haritası, ele geçirilen örgütsel dokümanlar ile şüphelilerin eylemleri ve savunmalarına yer verildi. Ağır Ceza Mahkemesinin başkanı Mehmet Ekinci, bir dönem "Ergenekon" soruşturmasını da yürüten Başsavcıvekili Cihan Kansız, 17-25 Aralık sürecinden sonra 22 Temmuz 2014'te FETÖ/PDY'ye yönelik operasyonda tutuklanan 62 şüphelinin usulsüz tahliyesine karar veren ve reddihakim taleplerini değerlendiren hakimler Mustafa Başer ve Metin Özçelik'in de aralarında bulunduğu 16 şüphelinin örgütün şifreli mesajlaşma programı "ByLock" kullanıcısı olduğu belirtildi
10-04-2017
Sözcü
Sözcü  
 
İstanbul Haberi: Mahkeme, FETÖ'nün 'Yargı Yapılanması' iddianamesini kabul etti
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
Mahkeme, FETÖ'nün 'Yargı Yapılanması' iddianamesini kabul ettiKapatılan İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılıkları ile Özel Yetkili Mahkemeler'de görev yapan; 'Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusuluk, OdavTV, Şike, 17/25 Aralık, Selam Tevhid, MİT Tırları, Yasadışı dinleme, Tahşiye, Usulsüz Tahliyeler' gibi soruşturma ve kovuşturmalarda görev alan aralarında Cihan Kansız, Mehmet Ekinci, Mustafa Başer, Metin Özçelik'in bulunduğu 25 eski hakim ve savcı hakkında hazırlanan iddianame İstanbul 24
10-04-2017
Sözcü
Sözcü  
 
İstanbul Haberi: FETÖ'nün savcıya ihraç kumpası
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
FETÖ'nün savcıya ihraç kumpasıERZURUM'da 2012 yılında meslekten ihraç edilen savcı Mustafa Kızılateş, Danıştay 16'ncı Dairesi'nin kararıyla mesleğe döndü. 2009 yılı Haziran ayında başlatılan soruşturma sonucunda Mustafa Kızılateş'in Ergenekon terör örgütüyle bağlantısı tespit edilemeyince, FETÖ'cüler tarafından savcı hakkında farklı delillendirme ve suç arayışına girişildi. SAVCIYI MESLEKTEN ATTIRANLAR CEZAEVİNDE Erzurum'da Fethullah Gülen'in kardeşi Seyfullah Gülen'in de karıştığı 'tecavüz' dosyasında davayı açan tek savcı olan Mustafa Kızılateş'in soruşturmasını yapan müfettişler ve kararı veren hakimlerden büyük bir bölümünün FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında ihraç edilip, cezaevinde olduğu ortaya çıktı
10-04-2017
Posta "
Posta  
 
Kumpas davaları iddianamesi kabul edildi
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
FETÖ ile irtibatlı olduğu gerekçesiyle meslekten çıkarılan hakim ve savcılara yönelik soruşturmada, 25 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca FETÖ ile irtibatlı olduğu gerekçesiyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından meslekten çıkarılan 25 şüpheli hakim ve savcı hakkında hazırlanan ve İstanbul 24. FETÖ soruşturmaları kapsamında, Türkiye genelinde hakim ve savcılara yönelik hazırlanan ilk iddianamede, FETÖ'nün genel yapısı, örgütün yargı yapılanması, ""ByLock"" programı, ""örgütsel motivasyon unsuru"" olarak nitelendirilen 1 dolar, örgütün izleyeceği yol haritası, ele geçirilen örgütsel dokümanlar ile şüphelilerin eylemleri ve savunmalarına yer verildi. Ağır Ceza Mahkemesinin başkanı Mehmet Ekinci, bir dönem ""Ergenekon"" soruşturmasını da yürüten Başsavcıvekili Cihan Kansız, 17-25 Aralık sürecinden sonra 22 Temmuz 2014'te FETÖ/PDY'ye yönelik operasyonda tutuklanan 62 şüphelinin usulsüz tahliyesine karar veren ve reddihakim taleplerini değerlendiren hakimler Mustafa Başer ve Metin Özçelik'in de aralarında bulunduğu 16 şüphelinin örgütün şifreli mesajlaşma programı ""ByLock"" kullanıcısı olduğu belirtildi
10-04-2017
En Son Haber
En Son Haber  
 
Balyoz, Ergenekon hakimlerinin iddianamesi kabul edildi
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Kapatılan İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılıkları ile Özel Yetkili Mahkemeler'de görev yapan; "Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusuluk, OdavTV, Şike, 17/25 Aralık, Selam Tevhid, MİT Tırları, Yasadışı dinleme, Tahşiye, Usulsüz Tahliyeler" gibi soruşturma ve kovuşturmalarda görev alan aralarında Cihan Kansız, Mehmet Ekinci, Mustafa Başer, Metin Özçelik'in bulunduğu 25 eski hakim ve savcı hakkında hazırlanan iddianame İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.İddianamede 25 eski hakim ve savcı hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası isteniyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Önder Yaman koordinesinde cumhuriyet savcısı İsa Dalgıç tarafından hazırlanan iddianame 227 sayfadan oluşuyor. İddianamede, şüphelilerden 16'sının Bylcok kullancısı olduğu, 7'sinin tutuklu olduğu, 5'inin Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen dava dosyasından tutuklu bulunduğu, 13 şüphelinin ise firari olarak arandığı kaydedildi.Buna göre tutuklu şüphelilerin Ayhan Bedirhan, İsmail Işık, Mehmet Erdoğan, Mehmet Hamzaçebi, Metin Özçelik, Mustafa Başer, Muzaffer İren, Osman Kaya, Ümit Zafer Çolak, Mehmet Ekinci, Kazım Kahyaoğlu, Abdullah Öztürk olduğu; firari olan ve haklarında yakalama kararı bulunan şüphelilerin ise Durmuş Yiğit, Eşref Aksu, Hadi Çağdır, Mehmet Ali Uysal, Mustafa Boz, Nurullah Çınar, Sedat Sami Haşıloğlu, Cihan Kansız, İsmail Tandoğan, Hikmet Usta, Davut Bedir, Gökmen Demircan ve Yakup Hakan Günay oldukları belirtildi.İddianame, Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen Selam Tevhid'de Kumpas davasıyla birleştirilme talebiyle İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti. Mahkemenin davanın birleştirilmesi konusunda daha sonra karar vereceği öğrenildi.
10-04-2017
Hürriyet" "
Hürriyet  
 
Yıldız Teknik Üniversitesi çalışanlarının FETÖ davası
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
10-04-2017
Türkiye Gazetesi "
Türkiye Gazetesi  
 
FETÖ'nün 'Kansız'larına 15'er yıl hapis!
Intolerance (Exaggeration, imposition, distortion)
Provocation to hostility, discrimination, and violence
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle meslekten çıkarılan hakim ve savcılara yönelik yürütülen soruşturma sonucunda, kapatılan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı özel yetkili cumhuriyet savcılıkları ve mahkemelerde görev yapan 25 şüpheli hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan hazırlanan ilk iddianame mahkemece kabul edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından meslekten çıkarılan 25 şüpheli hakim ve savcı hakkında hazırlanan ve İstanbul 24. FETÖ soruşturmaları kapsamında, Türkiye genelinde hakim ve savcılara yönelik hazırlanan ilk iddianamede, FETÖ'nün genel yapısı, örgütün yargı yapılanması, "ByLock" programı, "örgütsel motivasyon unsuru" olarak nitelendirilen 1 dolar, örgütün izleyeceği yol haritası, ele geçirilen örgütsel dokümanlar ile şüphelilerin eylemleri ve savunmalarına yer verildi. Ağır Ceza Mahkemesinin başkanı Mehmet Ekinci, bir dönem "Ergenekon" soruşturmasını da yürüten Başsavcıvekili Cihan Kansız, 17/25 Aralık sürecinden sonra 22 Temmuz 2014'te FETÖ/PDY'ye yönelik operasyonda tutuklanan 62 şüphelinin usulsüz tahliyesine karar veren ve reddihakim taleplerini değerlendiren hakimler Mustafa Başer ve Metin Özçelik'in de aralarında bulunduğu 16 şüphelinin örgütün şifreli mesajlaşma programı "ByLock" kullanıcısı olduğu belirtildi