Provocation to hostility, discrimination, and violence
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Sabah Gazetesi'ne verdiği röportajda, FETÖ ile mücadeleyi ve 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde şehit olan ağabeyi Prof. Varank, FETÖ'nün yalnızca bu toprakların değil, tarihin gördüğü en alçak, en sinsi yapı; ruhunu, vicdanını, tüm varlığını, en yüksek bedeli kim ödüyorsa ona satmaktan çekinmeyen, görevi icabı takiyeyi, inkarı, gizlenmeyi, yalanı ve iftirayı kendine yöntem edinen bir örgüt olduğunu belirtti. "Çin'de örgütlendiğinde azılı bir 'Maocu', Avrupa'daki operasyonlarında ise dört dörtlük bir 'seküler' olarak karşınıza çıkabilir"Bakan Varank, şunları kaydetti:"Öncelikle şunun çok iyi anlaşılması lazım, FETÖ kendini din adamı olarak göstermeye çalışan bir sapığın inşa ettiği inanç anlayışı etrafında kümelenen, Türkiye'nin varlığına, birlik ve bütünlüğüne kastetmek üzere kiralanmış bir tetikçi yapılanmadır. Bakan Varank, Türkiye'deki operasyonlarına yarım asır önce başlamış, devlet içindeki yapılanmasını on yıllardır sürdüren, yıllar boyunca Cumhurbaşkanlarıyla, Başbakanlarla, milletvekilleriyle, sanat ve spor dünyasının kilit isimleriyle içli dışlı olduğunu saklama gereği duymayan ve Recep Tayyip Erdoğan'dan önceki hiçbir siyasi liderin, karşısına dikilmeyi, mücadele etmeyi göze alamadığı bir örgütten bahsedildiğini vurgulayarak, siyasi çıkarları uğruna "FETÖ AK Parti'yle büyüdü" ya da "AK Parti'den önce FETÖ bu kadar güçlü değildi" diyenlerin, bu yanlışı kasıtlı yapmıyorsa bu yalın gerçeği göz ardı ettiğini belirtti. "Böceklerin bulunmasıyla FETÖ, deşifre olduğunu fark etti"Erdoğan'ın Başbakan olduğu dönemde emniyetin rutin arama-tarama faaliyetlerinin olduğunu hatırlatan Varank, o zamanki Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala'nın, bu aramaların verimliliğiyle ilgili tereddütleri olunca konuyu MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la istişare ettiğini, aramaları MİT'ten profesyonel bir ekibin de kendi ekipmanlarıyla yapması önerisini Erdoğan'a arz ettiklerini aktardı. Bu böceklerin bulunması, FETÖ’nün Türkiye’ye karşı açıktan operasyonlara başlamasının miladıdır. Sonradan anladık ki bu ameliyatın tarihini bir şekilde öğrenen FETÖ bundan faydalanmaya çalışmıştı. ""Mini darbe demek FETÖ'ye göz kırpmaktan başka bir şey değil" 17/25 Aralık sürecinde yaşananları da anlatan Varank, Gezi olaylarının uluslararası odaklarca da alenen ve ciddi bir biçimde desteklendiğini, FETÖ'nün bu noktada maşası olduğu mahfillerin üflemesiyle, hükümete karşı yürüttüğü düşmanlığı açıktan yapmaya başladığını belirtti. O zaman mücadeleyi açıktan yapan, bu yapıya karşı bizim gibi sesini yükseltenlere FETÖ çok ciddi diş biliyordu. Yine o dönem, FETÖ’nün ana gazetesinin genel yayın yönetmenin bana, 'Seni dün gece rüyamda gördüm, çok sıkıntılıydın, dikkat et' diyerek örtülü tehditlerde bulunduğunu hatırlıyorum. 17/25 Aralık'a mini darbe diyenlerin bir sonraki durağı 15 Temmuz'a kontrollü darbe demektir. Hele hele FETÖ'nün yasa dışı dinlemelerle, kumpas iddianameleriyle oluşturduğu soruşturmaların tekrar gündeme gelmesini istemek, FETÖ'ye göz kırpmaktan başka bir şey değildir. " "Bu süreçte kan donduran olaylar yaşadık" Varank, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında bu örgüte karşı sesinin çıkmasının FETÖ'yü çok rahatsız ettiğini, hainliklerine karşı duruşunun, mücadelesinin, onlar için bir tehdit olduğunu ve hem kendisini itibarsızlaştırmak hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı başında çalıştığı için kendisi üzerinden Erdoğan'ı takip altına alabilmek için sahte isimlerle, uydurma dosyalarla telefonlarını dinlediklerini kaydetti. FETÖ ile en ağır kavgayı verdiğimiz dönemde, bu yapının gazete tirajlarının gerçekten uzak, şişirme olduğundan, satış gelirlerinin vergiye yansıyıp yansımadığından bahseden bir telefon görüşmesi yaptım. "Son nefesimize kadar gereken adımları atacağız"FETÖ'nün artık Türkiye içerisinde bir operasyonel gücünün kaldığını düşündüğünü kaydeden Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dirayetiyle bu örgütün inlerine girildiğini ve çok büyük ölçüde çökertildiğini vurguladı. Vatandaşlarımız FETÖ ile mücadelenin bitmediğini, ilk günkü iradeyle devam ettiğini bilsin