Provocation to hostility, discrimination, and violence
FETÖ’nün Türkiye’de kalan ve en önemli mahrem imamı olduğu iddia edilen Usame-Metin kod adlı Reşat Nazmi Oral, Ankara’da hücre evinde yakalandı. Oral’ın mahrem imamlık yaptığı çeşitli rütbelerden 12 subayın 15 Temmuz darbe girişiminde etkin rol oynadığı da ortaya çıktı.
FETÖ’nün mahrem yapılanmasının üst düzey sorumlularından Usame-Metin kod adlı Reşat Nazmi Oral, Ankara Emniyeti Terörle Mücadele (TEM) ekipleri ile MİT’in 27 Temmuz’da ortak yürüttüğü bir operasyonla saklandığı hücre evinde yakalandı. FETÖ içerisinde sırasıyla eğitim danışmanı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi temsilcisi, 2.
KOD İSMİNİ GÜLEN VERMİŞ
FETÖ’ye 1983’te giren Oral’a, Usame-Metin kod isminin bizzat örgüt elebaşısı Fetullah Gülen tarafından verildiği belirlendi. İddiaya göre Oral ifadesinde, “FETÖ ile Fatih Koleji’nde liseye başladığı yıl tanıştığını, İzmir’de geziye gittiklerinde Gülen ile ilk kez görüştüğünü, buluşmanın Yamanlar Koleji’nde yapıldığını, Ahmet Kara isimli yöneticinin, Gülen’e “isim olarak ne dersiniz” diye sorduğunda Gülen’in ‘Usame’ kod ismini verdiğini” söyledi.
Oral’ın bölge temsilciliği ve ordu imamlığı yaptığı dönemlerde mahrem imamlıklarını yaptığı Türk Silahlı Kuvvetleri ‘ne (TSK) sızan örgüt mensuplarından, çeşitli rütbelerde 31 üst düzey subaydan 12’sinin 15 Temmuz darbe girişiminde etkin rol oynadıkları ortaya çıktı. İfadesinde FETÖ içerisinde bulunduğu 35 yılın 19’unun mahrem imam olarak geçtiğini anlatan Oral, 100’den fazla örgüt yöneticisi ve üyesi ile olan bağlantıları hakkında bilgi aktardı.
GÜLEN İLE ABD’DE GÖRÜŞME
FETÖ elebaşı Gülen ile görüşmek için 2005, 2009 ve 2011’de ABD’ye gittiğini, masrafların örgüt tarafından karşılandığını belirten Oral, “Gidişlerinin hiçbirinde dijital herhangi bir malzemeyi yanına almadığını, cep telefonlarını Türkiye’de bıraktığını, örgüt içi görüşmelerin başkalarının üzerine çıkartılmış operasyonel hatları kullandıklarını, bu hatların genelde altında görev yapan müdürler tarafından temin edildiğini, tedbir olarak kullanmış oldukları şahsi hatları ile operasyonel hatlarının yan yana olmamasına dikkat edildiğini, ilgilenilen askeri personel ile yapılan görüşmede bir sonraki buluşmanın yeri ve zamanının kararlaştırıldığı, önceleri olağanüstü hallerde öğrencilerin büfe, ankesör ve sabit hatlardan arandığını, 2010’dan sonra ise büfe, ankesör ve sabit hatların bir örgüt içi irtibat yöntemi olarak kullanılmaya başladığını söyledi