Provocation to hostility, discrimination, and violence
Başından beri CIA ile bağlantılıydı, şimdilerde adının tekrar gündeme gelmesine vesile olan iddianamedeki suçlama gereği FETÖ'yle iltisakı da yine CIA bağlantısının ürünü. İddianamedeki somut suç atıflarına bakıldığında ise şu cümleleri yazmak mümkün:- FETÖ'nün parmağının olduğu Necip Hablemitoğlu suikastından önce maktul ile görüşmek: Altaylı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda Ekim 2016'da verdiği ifadede eski siyasetçi Halil Şıvgın'ın ofisinde Hablemitoğlu ile FETÖ'nün Türkiye imamı Mustafa Özcan'ın bir araya geldiğini öğrendiğini, ama kendisinin orada olmadığını söylemişti. Bir dönem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanlığını yapan ve 'kontrollü darbe' söyleminin mimarı olduğu öne sürülen FETÖ'cü Rasim Bölücek'le sık sık (Yaklaşık bin kez) iletişim kurmak. - Global 17-25 Aralık olarak nitelendirilen ABD'deki Halkbank davası için FETÖ ve ABD müesses nizamı lehine delil aramak. FETÖ'cü polis Hüseyin Korkmaz gibi Mehmet Barıner'i de itirafçı olarak Halkbank davasına dâhil etmeye çalışmak. Mehmet Barıner, devlet-paralel devlet savaşının başladığı dönemde kripto örgüt mensubu olarak MİT'e girdi. Enver Altaylı ise 15 Temmuz hain darbe girişiminden 13,5 ay sonra 28 Ağustos 2017'de Antalya Manavgat'taki evinde gözaltına alınmıştı. Mustafa Özcan'ın, Altaylı'nın kızı Dilara Altaylı'yı Metin Can Yılmaz adlı FETÖ'cüye isteyen kişi olduğunun da altını çizelim. Yani FETÖ'nün iki numaralı isminin, kendisi ile kayınpederinin referansı sayesinde görüştüğünü kabul ediyor. "Altaylı gibi 'tülek' bir istihbaratçı, müstakbel damadının FETÖ'cü olduğunu anlamayacak, bilmeyecek! "Hadi oradan" derler adama. Sonra damadım Metin Can Yılmaz beni aradı, MİT'ten atılan bir arkadaşının olduğunu, kendisini üniversiteden tanıdığını, FETÖ'den ihraç edildiğini söyledi. ***Metin Can Yılmaz ile kayınpederi Enver Altaylı'nın Fetullahçı Terör Örgütü ile bir bağlantılarının olduğu görünüyor, ancak bu bağlantının örgütsel olup olmadığını bilmiyorum. 35 son değiştirme tarihli doküman tespit edildiği, şüpheli Enver Altaylı tarafından yazılan mektubun başlık kısmında FETÖ/PDY Terör Örgütü Lideri Fetullah Gülen'e 'Muhterem Efendim' şeklinde FETÖ/PDY Terör Örgütü mensuplarının hitap şekliyle birebir aynı hitap edildiği, mektup içeriğinde 'Haddimi aşmak istemiyorum, affınızı istirham ediyorum' diyerek özür mahiyetinde FETÖ/PDY Terör Örgütü'nün yaptığı, sözde hizmete karşı düşmanlar olduğunu '…bunlar hizmet yolunun basamakları' diyerek örgütten övgüyle söz ettiği, 'Hizmet kervanınızda benim de payım olursa bu da Rabbimin bana bir büyük lütfu olacaktır' diyerek FETÖ/PDY Terör Örgütü lideri Fetullah Gülen ile birlikte hareket etme iradesi ortaya koyduğu, Rusya Federasyonu hakkında kısa bir bilgi verip Rus İstihbarat Teşkilatı'nın '…Korkunç İvan'dan günümüze uzanan tesirli ve kanlı bir geçmişi vardır', '…Rus istihbaratının en güçlü yanı 'sızma-infiltrasyon'dır diyerek yabancı haber alma teşkilatları MI6, CIA, Mossad, BND, Fransız haber alma teşkilatlarına Rus haber alma teşkilatının sızdığını ve buradan yumuşak bir geçişle 'MİT kurulmadan önce Türkiye'de devlet içinde yakalanan birçok Rus ajan vardır' ifadesiyle de MİT içinde Rus ajanları olduğunu belirttiği, 'MİT'in en kısa zamanda revize edilmesi, yeniden yapılandırılması gerekir' şeklinde ifadeye rastlandığı, bu ifadelerle şüpheli Enver Altaylı'nın Rus düşmanlığından dolayı mektup içerisinde özellikle Rusya Federasyonu'nu hedef aldığı, bu ülkeye karşı olmasını bahane ederek FETÖ/PDY Terör Örgütü lideri Fetullah Gülen ile Milli İstihbarat Teşkilatı'nın yeniden yapılanması için ile birlikte hareket etme iradesi ortaya koyduğu,anlaşılmıştır. İstihbaratçı kayınpederin FETÖ'cü damadı başlıklı öykümüzün ana fikri bu