Provocation to hostility, discrimination, and violence
Zekeriya Altunok FETÖ soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilmiş bir polisti. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası geniş çaplı bir ayıklama faaliyetine girişen devlet, sadece casusluk yaptığına veya darbe için zemin oluşturmaya yeltenenleri ihraç etmedi. gibi bir dönem sıradan olan, hatta bazı hükümet mensupları tarafından teşvik edilmiş olan şeyleri FETÖ’cü saymak ve ihraç etmek içi yeterli saydı. FETÖ’cü sayılıp ihraç edilenler, özlük haklarından mahrum kaldılar, emeklilik hakları yandı, sosyal güvenlik mekanizmasının dışına çıkarıldılar, hasta olanları tedavi görenleri tedavi masraflarını karşılayamadı. Oysa KHK ile ihraç edilenlerin durumunu yeniden görüşmek üzere kurulan komisyon, çoğunlukla şöyle çalıştı: Kişinin FETÖ’cü olup olmadığını o kişiyi ihraç eden kuruma sordu. yoksa ekstra araştırma filan yapmadı, raporu aynen kabul etti ve başvuru sahibine dönüp ‘Araştırdık, FETÖ’cüymüşsünüz’ diyerek aklanma talebini reddetti. Örgütün ve suçun tanımı doğru yapılmamıştı ki suça delil olarak gösterilen şeyler delil niteliği taşısın!KHK’lılar arasında 15 Temmuz hain darbe girişimini desteklemediği halde ‘cemaat’ olarak gördüğü yapıyla az buçuk teşriki mesaisi olan, yahut yanından kapısından geçmediği halde ‘muhalif’ ‘solcu’ ‘komünist’ diye bilinip devlet düşmanı olduğu düşünülerek FETÖ torbasına konan binlerce insan var. Daha fazla vebale girmemek için; hukuk, adalet ve vicdan kavramlarının boş çuvallar gibi düşmesini önlemek için, FETÖ’cü sayılmış kişilere sadece öldüklerinde kulak kabartan sonra unutanlardan olmamak için, yapılması gereken ilk şey yanlışı görmekten geçiyor. Şunu kabul edin: FETÖ ile suçlanan imtiyazlı kişiler ile gariban takımın arasındaki makas çok açıldı. Devletin FETÖ’cü olduğundan şüphelendiği kişilere karşı takındığı agresif ve yıkıcı tutum örgütün çözülmesini de zorlaştırdı, pek çok kişiyi hatta yapıyı eleştirenleri bile tekrar örgüte itti, çünkü örgütün dayanışma ağından geride kalan ne ise ona mecbur bırakıldılar