Provocation to hostility, discrimination, and violence
Uzun süredir, FETÖ çetesinin kamuda, özeldeki elemanlarını teşhis edip yargılama süreciyle meşgulüz. Tam da bu yüzden FETÖ'cüleri teşhiste yöntem sorunu gündeme geliyor. Getirilen kural, 17/25 Aralık'ı milat almak ve bu tarihten beri FETÖ'cülerle iş tutanları cezalandırırken önceki ilişkileri sorgu radarı dışında tutmak. Yöntem gerekli idi, bulabildiğimiz bu oldu fakat ortada "FETÖ'cülerle iş tutmanın" niteliğine dair sorunlar var. Amaç, FETÖ çetesini besleyen işadamlarını teşhis etmek ve millete sıkılan hain kurşunun finansörlerini cezalandırmak olduğuna göre yöntemimizi daha işe yarar (kullanışlı) ve daha adil hale getirmek zorundayız. 17/25 Aralık sonrası FETÖ'cü olduğu anlaşılan ortağınla bağını koparsan dahi ortada çocuklar (şirketler) var. Bana göre yapılması gereken, 17/25 Aralık sonrasındaki ortaklıkları toptancı zihniyetle değerlendirmek yerine, "büyük veri" tabanı içinde "FETÖ'ye kaynak aktarıcı işlemleri" bulup, yargı sürecinde "delil" diye kullanmaktır. Darbeci askeri, güvenlik mensubu, yargıç ve benzeri FETÖ'cüleri teşhis, nispeten kolaydır. Zor olan cebinde TÜSİAD ve MÜSİAD kartı yanı sıra TUSKON kartı da taşıyan işadamlarının, "çıkarına göre hareket edebilme" yeteneğinden dolayı gerçek FETÖ'cüyü ortaya çıkarabilmektir. Ben şahsen, isimsiz ihbarcıları, yerli yersiz FETÖ'ye saydıranları, dumanlı havadan yararlanıp rakibinden kurtulmak için "FETÖ'cü" yaftası takanları, "olağan şüpheliler" diye kabul ediyorum. Bizim iş dünyası içinde saklanmış FETÖ'cüleri teşhis için daha kullanışlı yöntemlere ihtiyacımız var