Provocation to hostility, discrimination, and violence
Hukuk, güvenlik ve psikiyatri alanındaki uzmanlar, FETÖ üyelerinin ifadelerinde yer alan, "tesadüfen oradaydım, bir anda kendimi darbe girişiminin içinde buldum, tarla bakmaya gitmiştim, odamdan hiç çıkmadım, torunlarımı görmeye gittim" şeklindeki söylemleriyle gerçeklerin ortaya çıkmasının engellenmesinin amaçlandığını belirtti. FETÖ alaycı ifadelerle gerçeği saklamaya çalışıyor Toplumdaki darbe karşıtı bir ruh halinin olması ve bu konunun sürekli takip edilmesi, mahkeme, savcılıktaki durumların basına yansıması, kamuoyunca takip edilmesinin aşırı değerlendirilmiş fikirlerin kapsamına girdiğini dile getiren Tarhan, "Toplumun konuya hassasiyetinden hakimin yaptığı her hareketin, verdiği her karar sürekli mercek altında tutuluyor. Tutuklananlar arasında dört tip insan olduğunu belirten Tarhan, darbeye karışan ama şu anda FETÖ aleyhinde konuşup rol yapanlar, yanlış yerde bulunduğunu savunanlar, çeşitli sebepler nedeniyle korktukları için ifade vermeyenler ile halen örgütle hareket etmeye devam edenler bulunduğunu anlattı. "İFADELER TALİMAT GEREĞİ VERİLDİ" Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar da, darbe girişiminin sonuçsuz kalmasının ardından FETÖ'nün etkinliğini kaybetmemek için çabaladığına işaret etti. FETÖ'nün iş birliği içindeki yapılar da FETÖ ile mücadeleyi etkisizleştirmeye, caydırmaya, sulandırmaya, geciktirmeye, önlemeye, yanlış yöne kanalize etmeye çalışıyorlar. Bizim mücadelemiz sadece FETÖ ile değil. Ağar, devlet kurumları içindeki FETÖ mensuplarının ihracının devletin bekası için önemli olduğunun altını çizerek, mücadelede caydırıcı tedbirlerin devreye sokulması gerektiğini belirtti. NELER SÖYLEMİŞLERDİ? FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan bazı şüpheliler savunmalarında, olaylarda yer almalarını ilginç gerekçelerle anlatmışlardı. İfadelere yansıyan, bazı ilginç savunmalar şöyle: FETÖ'nün "hava kuvvetleri imamı" firari Adil Öksüz: "14 Temmuz'da Sakarya'dan Ankara'ya geldim