Provocation to hostility, discrimination, and violence
Tam da bu yüzden yıllardır üzerine çalıştığım Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) şeytanlıkları konusunda şaşırma eşiğimiz ne kadar yükselse de örgütün bizi şaşırtan yönlerini keşfetmeyi sürdürmenin bu hayati mücadele için zorunlu olduğuna inanıyorum. Açıkçası bu konuda bir yokluk da çekmiyoruz! Son şaşırtıcı gelişme, 16 Temmuz 2016'da yakalanıp serbest bırakıldıktan hemen sonra aranmaya başlanan TSK imamı Adil Öksüz'ü arama ekibinin başındaki polis müdürünün de FETÖ'cü çıkmasıydı. Bu bilgi, Öksüz'ün 'taze fasulye' sevdiğini tespit edecek kadar hakkında istihbarat toplamış, ancak FETÖ tarafından korunduğu için onu yakalayamamış Öksüz'ü arama ekibinin ulaştığı bir bilgi. Ekibin başında FETÖ'cü polis müdürü Ercan Özoğluöz vardı. Şimdi gelelim Özoğluöz ile ilgili yeni bilgilere… Bu şahıs, 20 Ağustos 2013 tarihinde, yani devletin Emniyet'teki FETÖ'cüleri görevlerinden almaya veya sürmeye başladığı 17/25 Aralık (2013) sürecinden hemen önce Sakarya'da Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne (KOM), müdür yardımcısı olarak atanıyor. Yani FETÖ, darbe hazırlığına ordu içinde başladığı dönemlerde Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde öğretim görevlisi olan TSK imamının bulunduğu şehre onu koruyacak üçüncü sınıf emniyet müdürünü atamayı her nasılsa beceriyor. Ercan Özoğluöz de devletin Türkiye genelinde yürüttüğü, MİT'in ulaştığı SD karttaki bilgilerle başlayan mahrem imamlar soruşturması kapsamında FETÖ'nün kripto polis müdürlerinden biri olduğu tespit edilince açığa alınıyor. Ercan Özoğluöz'ün görevde olduğu dönemde, Adil Öksüz'ün yolu, darbeden sonra arandığı günlerde Sakarya Akyazı'dan geçiyor, Öksüz sonra İstanbul'a geliyor. Tıpkı 15 Temmuz'a uzanan süreçte 'Kırmızı Pazartesi' romanı misali "Geliyorum" diyen darbeyi görmediği gibi…FETÖ'NÜN YEDEK KULÜBESİNDENErcan Özoğluöz, FETÖ'nün örneğin geçtiğimiz günlerde cezaevinde ölen Zeki Güven ya da onlardan daha kıdemli olan Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün gibi meşhur polis şefleri kadar 'birinci halka kadro'dan bir isim değil. Matruşka misali açıldıkça içinden yeni kadro çıkaran FETÖ'nün yedek kulübesindeki önemli polis müdürlerinden biri. Pınarbaşı, Temmuz 2015'te Şanlıurfa Emniyet Müdürü iken şehit cenazesinde FETÖ'cülerin kentteki Plaka Tanıma Sistemini (PTS) kapattığı yönündeki açıklamasıyla gündeme gelmişti. O PTS ki, Adil Öksüz'ün 34 SIR 49 plakalı (Belli ki gizemli bir özel plaka almış!) araç ile 27 Aralık 2015 tarihinden sonra darbe hazırlıkları için Ankara'ya geldiğinin tespit edilmesini sağlamıştı. Öksüz'ün, 27 Aralık 2015'ten -darbenin bir ay öncesine- 15 Haziran 2016 tarihine kadar tam 12 kez Ankara'ya gidip 'emrindeki' subaylarla darbeye hazırlık toplantıları yaptığı da yine bu sistem sayesinde anlaşılmıştı. Tabii bütün bunlar 15 Temmuz'dan önce değil, sonra tespit edilebildi!Eyüp Pınarbaşı, FETÖ'cülerin Şanlıurfa'da PTS'yi kapattığını Ekim 2016'da Şanlıurfa Polisevi'nde verilen bir yemekte de açıklamıştı. Misal, Öksüz'ün 15 Temmuz hain darbe girişiminden önceki mail yazışmalarını sildirdi. FETÖ, elbette darbe hazırlıklarının talimatlarını mailden verecek kadar saftirik bir örgüt değil. Ama yine de darbe öncesi yapılan yazışmalar 15 Temmuz soruşturmasında polisiye açıdan yol haritası olabilirdi. FETÖ'nün en iyi yaptığı şeylerden biridir