Provocation to hostility, discrimination, and violence
Ama önce kısa bir hatırlatma… 20 Temmuz’da şöyle bir haber düştü önümüze: - FETÖ’den tutuklanan bazı iş adamlarını para karşılığında tahliye ettirmeye çalıştıkları iddiasıyla, Bursa’da bir dernek başkanı ve avukatın da aralarında bulunduğu şüpheliler gözaltına alındı. Eyüp Ensar Çelik’in FETÖ sanıklarına, savcılara ve hakimlere kendisini bir milletvekili akrabası olarak tanıttığı iddia ediliyordu. Düşünün: Anadolu Ajansı dahil tüm ajanslar büyük bir “FETÖ Borsası” operasyonunu duyuruyor… Şüphelilerin kendilerini Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil birçok kritik isimle bağlantılı göstererek hem para kazandığı, hem de FETÖ tahliyeleri yaptırdığı iddia ediliyor… Ve bu çeteyle ilişkili hakimlerden / savcılardan bahsediliyor… Ama sonra, soruşturmaya dair hiçbir gelişme medyaya yansımıyor. Emniyet ve Savcılık, neden şüphe uyandırıcı boyutta suspus? Bu topraklarda yeşermiş en tehlikeli örgütlerden FETÖ’ye dair yapılan soruşturmaları rant aracına dönüştüren çeteyi çökertiyorsunuz ama, medyaya “bu konuyu deşmeyin” diyorsunuz. Yani demek istiyor ki savcılık; “Her ne kadar ‘FETÖ Borsası’ diye operasyon yapmış, bu kadar iddiayı medyaya servis etmiş, aralarında telefon dinlemelerinin ve fiziki takiplerin de olduğu tutanaklarla şüphelileri tutuklamış olsak da, 2 hafta sonra anladık ki; meğer delilimiz yokmuş!” E peki, ne olacak bu aralarında tutukluların da olduğu şüpheliler? İddia o ki; soruşturma “FETÖ Borsası”ndan “nitelikli dolandırıcılığa” evrilmiş. O halde sorularımızı soralım: - Bursa’da yapılan bu FETÖ Borsası operasyonuna dair soruşturmanın kapatılma nedeni gerçekten “delilsizlik” mi, yoksa başka bir baskı mı? - Bursa’da FETÖ Borsası soruşturması ayrıca başka bir dosya numarasıyla devam ediyor mu? - Eyüp Ensar Çelik’in de aralarında olduğu şüphelilere yapılan operasyon, aslında başka büyük bir rant ağının gizlenmesine mi yol açtı? - Eğer başka bir soruşturma devam ediyorsa, ilk operasyonda medyaya sızdırılan “6 hakim ve savcı” da soruşturuluyor mu? Öyle ya, işin yargı ayağı olmadan nasıl haksız tahliyeler gerçekleşebilir? - Eğer rüşvet vererek ve siyasi nüfuz kullanarak FETÖ tahliyeleri gerçekleştiği tespit edildiyse, usulsüzce tahliye olanlar şu an nerede, onlar hakkında yeni bir yargı kararı verildi mi? - Bu operasyonun HSK Kararnamesi’nin hemen öncesine denk getirilmesi tesadüf müydü? Şimdilik sorularımızın bir bölümü bunlar. Zira, FETÖ ile mücadele Türkiye’nin en önemli ödevlerinden biri ve bu mücadeleyi şahsi ikballerine bir araç olarak kullananların takipçisi olmaya devam edeceğiz